joseph campbell
-
''fiziksel ölümsüzlük olasılığı hâlâ insanın kalbini cezbetmektedir.'' *
onu okumaktan büyük şevk duydum. campbell usta tam anlamıyle neyse ne olduğu gibi, ''çat çat ne var ne yok'' mitleri içkin bir şekilde anlatıcılığını üstlenmiştir. ondan sayfalarca alıntılar yapsak, aklen ve gönülden daha çok onu okuyabilmek isteyecekler de bir o kadar da azdır:
''adlar ve biçimler dünyasının yasaya bağlı düzeni dışında doğu’da
sonsuz nitelikte bireysel tarihin öncesine giden aşkın bir mitoloji yoktur.
yalnızca boşluk, ikili olmayan brahman, tao’nun boş öteki yüzü vardır.
veya başka türlü ifade edilirse: doğu’da tanrı olmayıp insan olan, fakat gene
de sonsuz değeri olan bir varlık hiçbir zaman düşünülmemiştir veya insanın
değil belirli bir insanın, şu veya bu kadının, özgür olduğunda kozmik
kendiliğindenliğin tezahürü değil, kendi öznesi, kendi karar vericisi olduğu
da düşünülmüş değildir. “bana daha önce doğmuş olduğun yüzü göster!”
doğu’dan bunu duyuyoruz: işlenmemiş blok düşüncesi. bloğun daha önce
görülmedik yaratıcı düşüncelerle işlenmesi durumunda ne olacak?
bugünkü dünya sahnesinin en önemli, mitolojik olarak koşullandırılmış
olgularından biri batı’da her çağrının bireysel özgürlük adına yapılırken,
doğulu kulağın bunu şeytanın ta kendisinin propagandası gibi duymasıdır
(aham “ben” dünyayı yaratmıştır, gerçekten de!), marksgil çiçek çelengi
şarkısı çok uzun zaman ruhsal, gizemli ve kutsal kabul edilenin kaçınılmaz
çağdaş dönüşümüdür, insanın nasıl dünya istediğine kendisinin karar
vermesinin ve bunu uygulayabilmesinin yolu yoktur.''
mitleri okumağa merak saldığımız da dahi asık suratlı (bkz: oswald spengler) anmadan da edemeyeceğim. ustasını campbell'da devamlı kitaplarında anmıştır.
nacizane ufak tavsiye: spengler okumadan da campbell anlaşılmayacaktır! ya da en iyisi campbell spengler (bkz: mircea eliade) diye sıralayabiliriz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap