• bazı kaynaklarda son roma imparatoru olarak adlandırılan kişidir. bunun sebebi ise roma imparatorluğu’nun doğu ve batı olarak ikiye ayrılmasından yatar. batı kısmı 5.yy da yıkılan roma imparatorluğunun, doğu kısmı bugün ki tarihçiler tarafından bizans imparatorluğu olarak adlandırılarak 1453 yılına kadar ayakta kalmıştır. roma’nın yasal mirasçısı olan bizans ise hiçbir zaman batıda elinden çıkan bu toprakları asla unutmayacak ve devamlı olarak buraları roma dünyası çatısı altında birleştirmeye çalışacaktır.bunu yaparak roma’nın son birleştirici imparatoru olan kişi ise iustinianus’tur. kendisi döneminde birçok önemli olay yaşanmıştır. nika ayaklanması, kuzey afrika'nın ve italya'nın yeniden imparatorluğa katılması, ayasofya'nın inşası bunlardan bazılarıdır. tabi tüm bu olaylar ülkeyi maddi anlamda sarsmış, kendisinden sonra ekonomik ve siyasi anlamda ülkeyi zor durumda bırakmıştır.
  • konstantinopolis'ten yüzlerce kilometre uzakta bir köyde,anne babasıyla yaşardı. geçimlerini sağlamak için çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşırlardı. justinianos çiftçi olmak istemiyor,eğitim görüp büyük adam olmak istiyordu. okuma yazma öğrendi,hukuk,müzik,şiir çalıştı ve dini kitaplarla ilgilendi. ailesine konstantinopolis'e göndermeleri için yalvardı,isteği yerine geldi.
    okul çok zordu. her gün elli satır yunan şiiri ezberlemek zorundaydı. bunun yanında müzik,matematik,astronomiyle ilgili ev ödevleri de veriliyordu.
    okulu bitirdikten sonra orduya katıldı. askerlere kayıt tutma,erzak siparişi ve sefer planlama işlerinde yardım ediyordu. çok geçmeden birçok insan onun iyi bir imparator olacağını söylemeye başladı ve 527 yılında öyle de oldu.
    bizans henüz çok büyük değildi,o da bunu değiştirmek istiyordu. orduya her geçen gün daha fazla asker aldı. bir zamanlar roma'ya ait olan ispanya,italya,kuzey afrika,akdeniz'e seferler düzenledi. roma'yı bile barbarlardan geri aldı ama eline geçen şehir yıkıntıdan ibaretti. roma imparatorluğu hiç olmadığı kadar büyüktü,her ülkenin farklı kanunları olduğundan sıkıntı yaşadı. bu sıkıntıyı yüzlerce alimin yardımıyla çıkardığı yeni kanunla başından atmış oldu. yüzlerce alim deyince insan muazzam kanunlar bekliyor değil mi? alakası yok,gayet basit ve sade birkaçı şöyleydi:

    -imparatorluğumdaki herkes sahillere gidebilir. kimse birine "burası benim,çık" diyemez.
    -imparatorluğumdaki herkes nehirlerde balık avlayabilir.
    -kıyıya vurmuş mücevher bulursanız bu sizindir.
    -değerli bir şey çalan hırsız çaldığı şeyin dört katı fazlasını sahibine öder.

    imparatoriçe theodora ve isyanla ilgili ayrıca (bkz: #68503803)
  • 532 yılında çıkan, şehrin gördüğü en büyük ayaklanmayı hipodromun hemen yanında bulunan büyük saraydan izlemiştir. günler boyunca süren ayaklanmada isyancılar kısmen saraya girmiş olsa da amaçlarına yani justinyen'e ulaşamamışlardır. bir çok tarihçi justinyen'in tüm ayaklanma boyunca gayet rahat ve sakin olduğunu belirtir. ayaklanma sona erince justinyen kırk bine yakın isyancıyı hipodromda yani şimdiki sultanahmet meydanında toplatıp hepsini acımasızca katlettirmiştir. bunun yanında justinyen bugünkü makedonya sınırları içerisinde köylü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. kuzeni justin onu constantinople'a getirtip onun çok iyi bir eğitim almasını sağlamıştır. evet son büyük roma imparatorudur fakat otoritesi için de on binlerce insanı gözünü kırpmadan öldürtecek kadar acımasızdır.
  • çok dindar bir adammış. tahta çıktıktan iki yıl sonra paganlığın hala hüküm sürdüğü atina’daki bütün felsefe okullarını kapatarak ne kadar dindar olduğu ispatlamış. mülksüzleşen filozoflar iran’ın yolunu tutmuş; orada kral tarafından iyi karşılanmışlar. ancak iranlıların çok eşlilik ve ensest ilişkilerinden dolayı-iran’ın o zamanki haliyle şimdiki hali arasındaki fark dikkate değer- dehşete kapılıp tekrar ülkelerine geri dönmüş ve unutulup gitmişler.

    bizde de dindarlıklarını ispatlamak için evrim teorisini müfredattan kaldırıyorlar, aralarında pek bir fark göremedim. aynı bağnaz kafa hala 3. dünya ülkelerinde imparatorluğunu sürdürüyor.
  • bu adamdan önce senatonun üyeleri imparatoru selamlarken diz çöküp ellerini yumruk yapıp göğüslerine koyuyorlarmış. bu piç ile birlikte yere eğilip imparatorun ayaklarını öpme kuralı getirilmiş. eskiden senato üyeleri imparatorun karısına karşı eğilmek zorunda değilken bunla birlikte karısı orospu teodoranın da ayaklarını öpme şartı getirilmiş. bunun ilk istanbula gelen dedesi mi amcası mı artık ne haltsa latince bir kelime bile okuyup yazamazmış. zaten latin de değil gothmuşlar.

    kaynak bizansin gizli tarihi
  • platon tarafından kurulan atina'daki akademia'yı 529 yılında hıristiyanlığa aykırı gördüğü gerekçesiyle kapattırdıktan sonra kimilerine göre ortaçağı başlatmış olan doğu roma imparatorudur.

    fakat jüstinyen'e rağmen yunan felsefesi, iskenderiye okulu'nun temsilcilikleri gibi faaliyet gösteren antakya ve edessa okullarında süryaniler tarafından aramcaya çevrilip ögretilmeye devam ettirilmiştir.
  • uzun zaman türk hun imparatoru attila'ya vergi ödemiş, ayasofya'yı inşa ettiren kumandan.
  • sakarya'da köprüsü vardir. yap-islet-devret modelinin yaraticisidir.
  • ayrıca kendisi için atina'daki pagan okulunu kapatarak, şehri karanlığa gömen kişi de denir. ancak tarihi bir kişilik olarak çok önemli biridir.
  • "tahtta otuz sekiz yıl geçirdikten sonra, ıustinianos'unki gibi güçlü bir kişiliğin yokluğu tebaasınca hissedildi; fakat uzun uzadıya yası tutulmadı. ilk zamanlarında bile asla sevilmemişti. yaşlanana kadar geçen zaman zarfında vergi tahsildarlarının zorbalığı tehlikeli bir hoşnutsuzluk yaratmıştı. saltanatının son on yılında başkentte en az altı tane ciddi ayaklanma yaşandı. ekonomik açıdan imparatorluğu takatsiz bıraktı, sadece bu nedenle gerçekten büyük bir hükümdar olmadığı düşünülebilir. öte yandan sınırlarını genişletti, kanunları basitleştirdi ve etkin hale getirdi. tarihte ancak birkaç hükümdarın çalıştığı gibi, aralıksız ve yorulmak nedir bilmeden, tebaasının iyiliğine inandığı uğurda çalıştı. başarısızlığa uğramasının nedeni, daima çok fazla girişimde bulunmuş ve gözünü çok yükseğe dikmiş olmasıydı; aksi söz
    konusu bile değildi. imparatorluğa kendi karakterinin damgasını bizans tarihindeki diğer hükümdarlardan daha fazla vurdu; gölgesinden çıkmak için aradan yüzyılların geçmesi gerekecekti."

    tarih boyunca bazıları ıustinianos'u göklere çıkarttı, geri kalanlar yerin dibine soktu. gerçek ise, muhtemelen ortalarda bir yerde. yine de, ıustinianos kesinlikle büyük, muhteşem bir hükümdar değildi.
hesabın var mı? giriş yap