kaan sezyum

• cumhurbaşbakan olduğu bir rüya görsem üstümü örtmem amk.
  
  neticemi emanet ederim adama neticemi!
• 40 yapar olayının üstünden 10 yıl geçtiğini farketmesi gereken komedyen.
  
  çünkü 2019 yazarken de 50 yapar!
• dün akşam kadıköyde üstüne 40 tl alarak 'komikli' olduğu iddia edilen 'gösterimsi' bir şeyi yapan insan. giden vaktime nasıl üzüleyim bilemedim. duyduklarım ve gördüklerim kulaklarımı kanattı. insan hiç mi utanmaz buna gösteri demeye dedim.
  neden mi? şöyle:
  ilk girdiğimizde sezyum'un 19 yıldır arkadaşı olduğunu söyleyen bir kadın çıktı. bu da komedyenmiş güya. bu böyle kadıköy tayfasının 'abi yea' diye konuşup böyle olympos'ta kabak'ta marjinallik dağıtan tipler var ya tipik, ondan.
  sahnede küfürlü komiklikler (amk deyip bunu okunduğu gibi söylemeler vs), kafa kaşımalı bir tür saçmalıklar yapıp, 'dahi' diye nitelendirdiği sezyum'u
  davet ettikten sonra bu muhteşem introduction kısmı sona erdi. (kimse gülmedi) sonra yeni bir fasıl başladı, zira sezyum geldi. sarhoş olmamasından yakındı, bu da bu arada 'bilirimci' kadıköy tayfasından. sahnede bir şeyler zırvaladıktan sonra biri bunun gözüne lazer tutmuş (öyle dedi), 15 dk falan bunun üzerinden konuştu, uzattı, sosyal mesaj verdi (lazerler iyon ışıktan yapılır vs gibi). ardından 'komikli' bölümüne geçmeye çalıştı. yaptığı şey gördüğümüz ilginç ve komik haberlerin falan screenshot'ı ile nelere güldüğünü anlatmaktı. bir de sürekli ben küfür etmem normalde aslında diyerek, bir yandan da dakikası geçmeden küfürlü espri yapıp sonra gülen tek tük seyirciye 'küfür edince siz de salak gibi gülüyorsunuz' dediği oldu. gösteri olarak tabir edilen şey, gtalkta, watsapta herkesin arkadaşlarıyla paylaşıp güldüğü şeylerden ibaretti. gösterdiği görüntülerin yüzde 80'ini biliyordum, ki diğerleri de biliyordu muhtemelen çünkü gündemin çok önüne çıkan şeylerdi. ınstagram'da herkesin önüne mutlaka düşüyordur. arkadaşı dışında gülen yoktu diyebilirim neredeyse. bu arada güldüğünü söylediği ve üzerinden espri yaptığı şeyler arasında 'tavuk döner' için 'chicken translation', iskender için 'aleksandr' denmesi gibi şeyler vardı. yani gündemin artık tozlu raflarında kendini imha etmeye başlamış şeyler. neyse ki yarıda kesip çıktım. yarıda dediğim, neredeyse bitmek üzereydi, belki sonra bir şey çıkar diyerek. şu an yazmaya devam etmek isterdim, ama dün giden vaktime çok acıyorum, o yüzden daha fazla vaktimi harcamak istemiyorum. ayrıca derdim komiklik de değil. zira standup beklemiyordum, sadece paylaşılanların bu kadar sığ ve basit olmamasını beklerdim. p.s: insan her şeye el atmamalı, iyi olduğu şeyden devam etmeli. ama bu ülkede biraz tayfası olan, çevresi olan 'abi bunu da ben yıparım yeaa' deyip her şeye atlıyor.