• şimdi sizlere az önce yaptığım ama pek de sevmediğim kabak tarifini vereceğim. kabak zükini demektir. zükini diye okunur zucchini diye yazılır. sevmedim ama anlatırım bananey belki siz seveceksiniz belli mi. insanlar sadece kendi sevdiklerini anlatmamalıdır. çünkü belki bazı insanlar zükinileri, kaç kez dedim ya 4 kez demişim yetmez. bir kelimeyi öğrenmek için en az 10 kez cümle içinde kullanmalıyızdır.
    zükinilerimizi alıyoruz. ince ince doğruyoruz. bir tavaya iki çay kaşığı zeytinyağı koyuyoruz buna da biraz pul biber ve bir sarımsak at. o sarımsağı ez çıkart geri. tarif vermek aşırı sıkıcıymış çok sıkıldım şu an ve zükini bile diyemedim. zükinilerimizi oraya atıp çeviriyoruz işte bence yapmayın. zükinileri oturtma yapın. zükini oturtma ya da zükini dolma ya da şıhılmahşi. şıhılmahşi değişik bir zükiniyle yapılıyor onu bulamazsınız. ya belki de zükini değildir de acurdur ya o. acur galiba. acur acur. yani zükininin akrabası.
    zükinileri çıtır zükini kızartması yapın. abooo canım çekti. zükini.
    tamam içinde zükini olan şeyleri de bana sorabilirsiniz artık çünkü ingilizcem aşırı süper oldu az önce.

    what is this?
    zükiniiii
    aşırı güzel bildim.
  • bana kalırsa sebzelerin şahıdır kabak. arkadaş bi sebzenin her şekli mi güzel olur?

    kızartırsın çıtır çıtır yoğurtla birlikte alsana damak çatlatan bi lezzet. haşlarsın zeytinyağı sarımsak koyarsın bir numaralı meze. mücver denen bi şey vardır ki her çatalda ayrı bi lezzet. oturup 5 kilo yesen doyduğunu anlamazsın. oyarsın içine pilav koyarsın alsana kabak dolma. annem bi de bunu rendeleyip ceviz yoğurt mayonez eşliğinde bi şeyler yapıo anaaam yimeğe kıyaman yani o derece.

    hadi her şeyi geçtim bunun bir de çiçeği var o bile yeniyor arkadaş var mı böyle bişey.kabak çiçeği dolması ve kabak çiçeği kızartması denemeyenler için kesinlikle tavsiye edilir.

    büdürt: bide kabaklı pizza yapıyolar o da bi efsane eklemeden geçmeyeyim.
  • sayesinde allahın varlığının ispat edildiği, cucurbitaceae familyasına ait bir bitkinin üreme organı (bkz: meyve).
    üstteki 106898431 nolu debeye giren entry ile görmüş olduk ki, bilgisizliğin yarattığı cesaret hem medeniyet hem de o cesaretle savunulan düşünce için çok tehlikeli. eğer allahın varlığı ispat edilmek isteniyorsa , bunun bir "cinsel organ" üzerinden yapılmamasını ve örnekleme olarak kullanmak için atom-uzay gibi konuların seçilmemesini öneririm. çünkü yanlış bir açıklama yaptığınızda teziniz güme gider.
    şöyle ki; atomun merkezinde çekirdek vardır evet ama etrafında bir "elektron kabuk" yoktur. yazar kişisi bunu savunurken 1910'lu yıllardaki rutherford ve bohr atom modelini kullanmış. yani, bilimi kullanayım ki açıklamam inandırıcı olsun demiş ama bu modelin geçerli olmadığını umursamamış, kendi önermesine destek verecek bir açıklama olsun da isterse ortaçağdan olsun farketmez. zamanında dünyanın merkezde, güneşin onun etrafında döndüğünü söylemeleri gibi.
    çekirdeğin etrafında, yeri ve hızı bilinemeyen elektronlar vardır, daha çok bulut yapısına benzer bir durumda yer alırlar. tek bir çizgi üstündeki bir yörüngede bulunmazlar, enerji seviyeleri vardır.
    güneş sistemi benzetmesinde de aynı hata yapılmış. uzay bir boşluk değildir, bir dokudur. "kütle çekim dalgaları" vardır. daha bunun "karanlık madde" karanlık enerji" vs gibi bir çok bileşeni var.
    gözün sadece renkleri görüyor diye bütün evrendeki tek ışık budur diyemezsin. mikro dalga ışını, x ışını vs var.
    kulağın sadece 20-20000 hz arasını duyabiliyor diye evren sessiz diyemezsin.
    hatta bir şey daha söyleyeyim mi. hani sen bir şeye dokunduğunu düşünüyorsun ya, hiçbir atom başka bir atomda değmez. manyetik alanları birbirini iter ama biz dokunma hissi alırız.
    daha yüzlerce, binlerce açıklama yapılabilir bu konuda, meraklısı araştırsın.

    semavi dinlerdeki tutarsızlık, bu tarz "zamanının kafasına" göre yapılan ama mutlak gerçek olarak sunulan açıklamalardır. eğer bunu allahın varlığı olarak sunacaksan, koyacaksın ortaya şak diye foton yapısını, dna'yı. ne, zorlama yorumlarla bilimin gerçeklerini biz zaten söylemiştik diyeceksin, ne de bilimsel konuşur gibi saçmalıycaksın.

    bilimden anlamıyorsun, bilimsel açıklama nasıl yapılır bilmiyorsun, bilimin özünü kavramamışsın, kalkmış ispata girişmişsin. bunun literatürdeki karşılığı safsatadır, hiç olmazsa bunu araştır da, aynı hataya düşme bir daha.

    size tavsiyem, allahın varlığını ispatlamak için bilimi kullanmayın, üzülürsünüz.

    selam ve dua ile.
  • çorbası , salatası, dolması, kızartması, yemeği, böreği, tatlısı yapılabilen bir sebze. hafif bir sebze mide ve bağırsak problemi olanlar için öneriliyor genelde. temizleyici yönü var misal kabak ekildiği zaman toprağı kimyasallardan temizlediği gibi vücutta da temizlik yapıyor bir nevi antitoksin, sinirleri yatıştırdığı da ispatlamış artık. (kendimden biliyorum)
    sağlam bir kabak tüketicisi iseniz kankaları dereotu ve yoğurtla da aranız iyidir. ( burda sakız kabağından bahsedilmekte)
    en güzel hali börek halidir. hafifmiş oh miss diyip bir tepsi yenmemesi gerekir. ( kabak hafif ama diğer kısım bildiğin hamur )
    zayıflamak isteyenlere de öneriliyor büyük kısmı su zaten.
    haftada 4 gün yenilebiliyor bünyeye bir zararı olduğu henüz gözlemlenmedi. ( hayır var tabi ki gecenin bir yarısı oturup kabak hakkında entry girme kafasına ulaştırıyor)

    neticede güzel bir sebze yiyin ve yedirin. kabak tüm marketlerde , pazarlarda ve manavlarda.
  • tersten okundugunda da ayni olan kelime.
  • - tarlaya ektim biçtim 3 kabak oldu.
    - 3 kabak olmaaaaz !!!!!
    - ya kaç kabak olur?
    - 8 kabak olur.
    - 8 kabak olmaaaz !!!!!!
    - ya kaç kabak olur?
    - 2 kabak olur.

    (2 numaralı kabak tabir-i caizse aval aval bakmaktadır, cevab veremez.)

    topluluk- ahahahahahaha, hadi bakalım 2 numaralı kabak fondip.

    oyundan bahsedilmiş aslında ama biz bunun cezasını çay bardaklarının dibine (bardağın götü öğrenci tabiriyle) koyduğumuz birer yudumluk (canlıca yudumlar) rakı ile çeker idik. teee üniversite yılları, de gidi de.

    başka şekilde kabak deyince kimin burnuna anason kokusu, ağzına rakı tadı gelir ki? pavlov'un kemikleri sızılasın.
  • hazır tam mevsimiyken lezzetli ve ferah bir meze yapabilirsiniz kabak ile diyerek erikli kabak mezesi ya da diger adiyla ek$ili kabak mezesi tarifini verelim
  • patlıcanla olan münasebetini ben affleck-matt damon ilişkisine benzettiğim sebze. ne zaman patlıcan kızartma yapılsa yanında illa kabak da olur. biber, domates, patates falan da olabilir ama değişmez olanlar patlıcan ve kabaktır. patlıcan bittiği zaman eğer hala açlık durumu hakimse mecburiyetten yenilir. bu durumda patlıcan matt damon iken kabak ben affleck'tir. iyi tarafından bakılacak olursa yanında yoğurt, baharat, sos vs. ek şeyler olduğu zaman pek de çekilmez değildir. tıpkı ben affleck filmlerinde olduğu gibi; iyi senaryo, sağlam oyuncular varsa izlenebilir hale gelir.

    esas soru şudur: kabak mı, ben affleck mi?

    anneme göre kabak en azından besleyicidir. kesinlikle katılıyorum.
  • - ektim biçtim tarlaya 5 kabak oluurr..

    - 5 kabak olmazz

    - ya kaç kabak olur

    - 3 kabak olur
    .....

    diye ilerleyip birinin kayışla dayak yiyip tekrarlanan oyundur. mükemmel zevklidir , oyun sonu avuçlarınızın kızarma ihtimali çoktur.
  • kabak eşref-i sebzedir ve ismet özel eğer ki gönül düşürseydi bu mucize için, "sebzelerin içinde bir sebzedir" derdi. ustanın eli hâlâ kalem tutuyor; yani vakti var. belki. diyeceğim o ki kabak şöyle güçlü ve de halkın damarından kopmuş bir şiiri çoktan hak etmiştir.

    nasreddin hoca, bir gün ceviz ağacının sayebanında serinlerken karşısındaki kabakların köküne bakıp inceliğine laf etmiş, "bu kabak bu gövdesiyle aha bu arkamdaki ağaca yakışır" demiş. o an kafasına ceviz düşünce, jeton da düşmüş, "ulu tanrım ben ettim sen etme ben mesajı aldım" demiş.

    görüleceği üzere didaktik bir fıkrada sakil duran kabak, şiirini beklemektedir.

    peki bunca laf kalabalığı niye? gece gece babaannemin yaptığı kabak tatlısı aklıma geldi de ondan. biz ona tikva deriz. testere ile kesilmiş biçimsiz parçalar kireçle kaynatılır, iyice durulanır vesaire vesaire... üzerine varsa kaymak yoksa ceviz mümkünse ikisi birden.

    kabak tatlısı cümle mevcudiyetini, lezzetini, itibarını kabağa borçludur. kabağın hakkı ne zaman teslim edilecektir?
hesabın var mı? giriş yap