• sadece düzcede gördüğüm susamsız simittir. oralarda ise kabak denir. normal simitten farklıdır, üstüne sürülen yumurtadan olsa gerek sarımsı bir rengi vardır. beyaz peynirle ile uyumu susamlı simitten daha fazla olduğundan mütevellit gönlümde taht kurmuştur senelerdir. hala denk geldiğimde çocukluk aşkımı görmüş gibi gider sarılırım sonra da afiyetle mideye indiririm kendilerini.

    edit:kel simit adında da kastamonu yöresinde varmış sanırsam. o da güzel o da bizden. karadeniz yöresine ait birşey imiş heralde. susamsız simit değil ama yapımı nispeten zor olduğundan(bana anlatan ustanın yalancısıyım) günde susamlı simit gibi 5 posta çıkmaz sadece 1 kere çıkar.
  • anlamsız bir simit çeşidi. simiti simit yapan, tazeliğini gösteren susamıdır. kabak simit ise bayat, tuzsuz görüntüsüyle kendisini uzak tutar insanlardan. simitçinin vitririne bakana "ben üç gündür burdayım" diye seslenir sanki. düzce'de büyük caminin önündeki simitçi satardı bunlardan. millet kapış kapış susamlıları alırken bunlar güneş altında daha da bayatlıyormuşcasına sarı sarı dururlardı kenarda. arada babam bana susamlı alırken kendine de kabak alırdı. o çayla, ben kolayla götürürdük simitlerimizi öğlenleri. o zamanlar hiç anlamazdım o tatsız tuzsuz simiti neden yediğini. büyüdükçe anladım ki fazla masraf yapmamak için yiyormuş. damak zevkinden vazgeçmiş tutumlu olmak adına. bu yüzden ki ne zaman tutumlu olmam gerekse, ne zaman fedakarlık etmem gerekse kabak simit gelir aklıma.
  • sadece ilkokul üçüncü sınıfa kadar okul kantininde yiyebildiğim sonra hiçbir yerde karşıma çıkmayan simit. kantinde simit poaça ve kabak simit çıkardı. ben en çok kabat simiti severdim. başka hiçbir şeyde o tadı bulamadım. yukarıda yazdıklarına göre sadece benim ilkokulumun da bulunduğu birkaç şehirde oluyor galiba. düzce simidi diye aratınca buldum. sırf bunu almak için düzceye mi gideyim napayım.ahanda bu herhangi bir yerde görenden yeşillendirenden aro.
  • (bkz: kel simit)
hesabın var mı? giriş yap