• çerez tabağında karşılaşıldığında ince bir huzursuzluk yaratır. üniversite sınavında yapamayıp boş bıraktığın mutlak değer sorusuna benzer. içeride pozitiftir, dışarı çıksa daha pozitiftir ama bir yerlerde negatiflik de saklıdır. sonra dönerim bu soruya dersin ya, öyledir bu fıstık. ucu açık bütün fıstıklar biter ve o an gelmiştir. birike birike kümülatif olarak 4-5 adet olup örgütlenmişlerdir tabağın dibinde. öylece bırakmak istemezsin, en azından bir denemek istersin ucunu açmayı, açarsam çözerim bu soruyu dersin. alırsın dişlerinin arasına, aşırı kuvvet uygularsan kabukla beraber içindeki hazine de parçalanır, hafif hafif arttırırsın basıncı kabuk üzerinde, baktın açılmıyor kabuk, sağdan sola ya da soldan sağa alırsın, 20'lik diş nerdeyse orayı tercih edersin aslında, derken yine açılmaz kabuk. önünde iki seçenek kalmıştır, ya kuvveti arttırıp kabuk artı fıstık içinin beraber parçalanma riskini göze alacaksın, ya da kuvveti arttırmayıp kıramadan salyalı haliyle tabağa geri koyacak ve ince bir hüzünle çöpe dökeceksindir. çerez tabağının olmazsa olmazıdır, yine de iyi ki vardırlar.
  • şam'dan geldiği halde kendisine antepli dendiği için içine kapanmıştır.
    (bkz: şam fıstığı)
  • diş hekimleri için zirve gelir kaynağıdır. hayata karşı daha bir hırslandırır..
  • kendisi çerez tabağının en dibine itilip en son hesaplaşma planları kurulurken, sinsi sinsi üst katmanlara çıkıp tekrar avucunuza gelir.
  • kilosu 140 tl olduğundan açamadıklarımı suyla yutuyorum.
  • sona bırakılır ama yenir en nihayetinde. kimse kabuğu kapalı diye bir antep fıstığını çöpe atmaz.
  • umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımlarına örnek olabilecek şerefsiz evladıdır.
    müteaddit defalar diş kırılma tehlikesi atlatmama sebep olmuştur.
    bendeki inat ise ayrı bir salaklık konusu. açamayacağımı bilmeme rağmen her seferinde girişirim bu tip antep fıstıklarına.
  • çerez tabağı teoremi

    evlenmeyen yaşı geçmiş bir müşterime geçenlerde 'evlen de çoluk çocuk sahibi ol' dedim.
    aşağıdaki teoriyi aktardı.bir kuruyemiş tabağı kalabalık bir grubun önüne geldiği zaman sırasıyla önce antepfıstıkları, ardından bademler, fındıklar gider.en sona beyaz ve sarı leblebiler kalır. eğer belli bir yasa kadar evlenmemişsen de durum farklı olmaz. ya kalan leblebiler ve ay çekirdekleri ile idare edersin, yada olur ya bir fıstık bulurum diye
    tabağı karıştırır durursun…

    bunun üzerine; diğer arkadaşımız şöyle söyledi :' aynı tabakta ucu açılmamış kabuklu antepfıstıkları da kalır . herkes bir eller, bakar ama kimse açmaya cesaret edemez, tabağa geri bırakır. onlara ulaşmak cesaret ister. dişine güveneceksin ki kıracaksın ki, içinde gizlediği lezzete ulaşabilesin. ama risklidir, dişini kırabilirsin.' sairin dediği gibi: 'daha ne güzellikler vardı derinlerde. bazen korktuk.. bazen gücümüz yetmedi.'
  • hiç uğraşmayıp çöpe attığımdır. hatta tabağın bitmesini de beklemem. rastladığım an önce onu çöpe atarım, tekrar tekrar elime gelip sinirimi bozmasın diye.
  • umut sarıkaya tipi mutsuzluktur.
    ya da leyla ile mecnun küfür jargonuna girmeye adaydır*
hesabın var mı? giriş yap