• senin aklına uyduk anne

    dağları kestik
    kutuplara pimapen taktık
    yaşlı gezegenden artık toz kalkmıyor
    mutlu ol anne
    bir bezle bütün dünya silinebiliyor.

    saat sekiz dedin mi uyuyor artık jamaika
    askere gitti, geldi, işe girdi, evlendi afrika
    çekirdek çitleniyor, çay içiliyor rio karnavalında
    dediğini yaptık anne,
    marlyn manson yok artık dünyada.

    bütün böcekleri terlikle ezdik
    sinekleri kovduk
    örümcekler, gaste ile tutup uzaya attık
    pilavlık pirinç ektik yağmur ormanlarına
    çocukların aç kalmayacak anne
    koalalar köftelik kıyma artık dünyada.

    stüdyoda şarkı söylerken ses sanatçısı
    artık ağlamak için hiçbir nedenin yok
    sırf sen artık ağlama diye
    çünkü senin aklına uyduk anne
    bak dünya limonlu cif kokuyor
    bak dünyayı artık belediye yönetiyor.

    umut sarıkaya
  • 832 cevapsız aramayı telefonunda görüp "yavrım aramış.." diyen, prag seyahatinde markette ayçiçek yağı ucuz diye alışveriş yapan tutumlu, anaç insandır.
  • bence prag'a seyahat amaçlı değil bizzat indirimdeki ayçiçek yağını almak için gitmiştir. yoksa öyle "gelmişken aradan çıkarayım," fırsatçılığı yapmaz bu ana, merttir.
  • umut sarıkaya'nın bu hafta votka portakal içerken anasının bünyeye vitamin sokma çabalarını hatırlayan genç mağrurluğunu konu alarak başladığı tek karelik köşe içi köşesi. dileğim, anne pizzası, zorla giydirilen içlik gibi kadın anam öğeleriyle bu başlığın birkaç karikatür sonra coşması, bir bay cingılbört, bir aşkımızın meyvesi kadar rağbet görmesidir.
  • umut sarıkaya'nın yeri tabi ayrı, ama bu facebook grubunun diğer karikatüristlerin takipçi grupları arasında çok büyük fark var. ne zamandır yazacağım, otobüste canım sıkıldığı için kolları şimdi sıvadım.

    mesela özer aydoğan'ı da severim, ama grubu ve oradaki insanlar ile fersah fersah fark var. ne bileyim çok alelade, karikatür paylaşmış olmak için paylaşan insanlar var. hatta özer aydoğan derdinde olmayıp, sürekli yiğit özgür paylaşanlar da var. diyorsun ki "e bu yiğit özgür", "noolacak ki" diyorlar ve bu iletiler duruyor. insanların birbiriyle muhabbeti neredeyse yok. olanlar da 45+ ilçe kadastro mühendisliğinde çalışan insanlar gibi konuşuyor. oysa kadın anam'da resmen bir umut sarıkaya jargonu oluşmuş durumda.

    yiğit özgür'den hiç bahsetmeme bile gerek yok. aşırı şirinlik yapan antipatik çiftlerin şirinlik mastürbasyonu gibi. tespit mespit yok. ha, yiğit özgür'e de saygı duyarım, ama lafım daha çok hayran kitlesine. umut sarıkaya'yı beğenmeyip de (tabi kimse beğenmek zorunda değil) yiğit özgür'e bayılanlar çoğunlukla umud'un uzun yazılarından sıkılan, kısa yoldan laf salatalarıyla gülmek isteyen tipler. bu ayrımı hep, orta okulda beyaz şov, lise ve üniversitede zaga izlemeyi daha çok sevmemizle benzer görüyorum.
    umut'un karikatürlerinde sadece yazıları bırakın, yine mizahı kalıyor, karikatür sadece yazıyı tamamlıyor ve resmi yine trip atan uyduya "gubik gubik" gibi efektler yazarak süslüyor. yani çok sevdiğimiz yazılarının minik birer örneği gibi bir şey o karikatürler.

    yiğit özgür sevip de umut sarıkaya sevmeyen kaç kişi gidip dergi alıyordur? onların kaçı umut sarıkaya, alpay erdem, kaan sezyum, budacı vs gibilerin yazılarını okuyordur? yorum sizin.

    gruba gelirsek, çok gruba girdim çıktım, ama bu kadar muhabbeti saran insanın bir araya toplandığını görmemiştim. sadece karikatür de paylaşılmıyor. umud'un hitler ve almanlık karikatürlerini bilirsiniz, bugün paylaşılan bir fotoğrafı atayım.
    http://i62.tinypic.com/2vwcktu.jpg
    aynı karikatürü binlerce kez paylaşmak yerine bu tarz paylaşımlar olsun, almanya'da nazi motoru görüp "bizim yaptığımız nazilik değildi" diyenler olsun... hepsi iyi ki varlar. işi sadece karikatür olmaktan çıkaran umud destekçisi arkadaşlara da, alakasız şeyleri paylaşanları tek tek avlayan yönetim kadrosuna da teşekkürler.

    diğer gruplara kin kustuğuma göre artık gidebilirim. bu arada mola yerine vardık oh be. servis yapan muavini görünce, aynı kareyi bıkmadan paylaşanlar geldi aklıma bu arada. yapmayın canlarım, yaratıcı olun.

    ek: ulan sokakta yüzüne küfretseler o kadar dert etmeyecek insanlar "benim bağlantımı niye sildin" diye diye yaygara koparıyor. varsın senin bağlantın da silinsin, ne olacak? niye bu onur mücadelesi?
    bir baltaya sap olamamış adam gelir buradan 10k kişinin mizah ihtiyacını giderdiği grubun adminine küfreder. cevap veremeyeceğini biliyor ya, rahat rahat küfret bakalım. insanları anlamıyorum, grubun selameti adına o kadar yönetici ortak karar almış ve senin iletini yersiz bulmuş. binlerce kişi var grupta, daha iyi denetimin nasıl olacağını düşünüyorsun çok bilmiş arkadaş?

    kendine alan bulup eğlendiğini sanıp binlerce kişinin alanını boka çevirmeye niyetlenen şuursuzlar da ancak buradan insanlara küfreder. alan bulmadın efendi, alana dadandın.
  • sözlükte gruptan bahsedilince gözleri dolan naif üyeleri var.
    (bkz: gözdol)
  • vecna istifasının ilk sabahındadır. saat 10'a kadar uyumuş, evin içinde sarhoş periler gibi layloy diye koşturmaktadır. dur bir annemi arayayım diye düşünür ve kahkahalı bir ses tonuyla arar. selamlaşma faslından sonra;

    - ee ne yapıyorsun oğlum daha daha?
    + ne yapayım evde yatıyorum özgürce. işsizim artık. dünyevi dertlerinizi alın gidin, bana şarap ve şiir getirin anam.
    - ne diyorsun oğlum
    + beni sayfalara gömün, mısralarla beleyin. artık işsizim, bohem bir hayata merhaba dedim
    - (üzülere) ayy oğlum allah korusun ne bohemi. öyle deme. sigortan yataydı en azından
    + -ağlayarak- kadın anam.
hesabın var mı? giriş yap