• bu iddiaya karşı olan kadınları, günlük 12-16 saatlik tempoyla çalıştığını görmek isteyenlerin bir kadınların bu "kadın işi" değil "erkek işi" anlayışı nedeni ile o işlere alınmadığını görmezden geldiği, iki ev içindeki emekle zaten günde 20 saat tempo ile çalıştığını yok saydıklarını bildiğimizden dikkate alınmaması gereken iddiadır, gerçek değil.

    (bkz: eşit işe eşit ücret)

    (bkz: cam tavan etkisi)

    (bkz: pink collar jobs)

    (bkz: mobing)

    (bkz: ev içindeki emeğin işten sayılmaması)

    (bkz: toplumsal cinsiyet)

    (bkz: kadın yeri kocasının yanıdır anlayışı)

    (bkz: double burden)

    (bkz: toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümü)

    özetle, (bkz: urfada oxford vardı da okumadık mı?)

    edit: ilk iletiyi yazan ve başlığı açan arkadaş iletisini sildiği için yazılanlar havada kalmış gibi gözükmekte, aslında ilk iletiye referansla yazılmıştı bu entry.
  • (bkz: kadınların her konuda erkekten geri olması)
  • siradan bir ogrenci toplulugu baskanligi icin yurtdisinda doktora yapan arkadaslar arasinda soyle bir konusma gecti:

    erkek: 'kiz baskan olmaz, erkek yok mu sizin klupte ya?'
    kiz: 'erkek baskan olsa daha iyi olmaz mi?'

    yok annem bu zihniyetin yikilmasinin tek yolu kadinlarin arasinda kendini erkeklerle esit gormeyenlerin zihniyetinin degismesi, yoksa erkek egemen toplum erkeklerin isine geliyor tabii..

    unutmadan hemen kenara not alayim da kemalizmi 'baski yerine egitimle insanlar tesvik edilseymis ya' diye elestiren danismanima hemen bu olayi anlatayim..

    edit: marx'in proleteryanin burjuva egemenligini kabulunu sorgulamasi gibi kadin nasil erkek egemenligini kabul eder sorguluyorum..
  • eşitlik deyince kadınların askerliğini aklına getiren geri zekalıları bi atın kenara eşitlik demek o kadının üniversite okuma hakkıdır bi yurtta kalınca ailesinin şerefine namusuna bir şey olmamasındır. arkadaşları ile akşam tacize uğramadan gezebilmesidir.
  • (bkz: geldi yine fıtratını siktiğim) kadınla erkek eşit olsaydı zaten feminizm diye bir şeye gerek olmazdı değil mi angut. daha sex-gender ayrımını bilmeyen angutlar bile her boka ahkam kesmiyor mu, ağzına kürekle vurasım geliyor. "ama kadınla erkek farklıdır ki" vay be, cidden mi? ibretlik tespit. bravo. uganda başbakanından bahsediyoruz neyseki, bize uzak olsun.
  • dilde olan yetersizliğin muhafazakarlık masturbasyonu için kullanılmasıdır.

    özellikle islami muhafazakarlar bunu islamda kadın haklarını savunmak için kullanırlar. "...kadın ve erkek eşit olamaz çünkü kadın ve erkek eşit değil..."

    burdan çıkan anlamlar tam islami muhafazakarların alıştığı gibi muğlak ve çeşitlidir. onlara cevap vermeyi de bu zorlaştırır. keşke otursak cevap verebilsek.

    -kadın erkek eşit değil
    -evet erkeklerin çükü var.
    -hayır öyle değil fıtrat olarak eşit değiller. yani kadın ağır iş yapamaz
    -istersede mi yapamaz olmalı ya yasaklanmalı mı yoksa genel olarak mı yapamaz?
    -yok yasaklayamayız tabi genel olarak yapamaz
    -o zaman bunun konumuzla ne alakası var konumuz kadın erkek eşitliği ama anatomik ya da sayısal eşitlik değil bu haklarda imkanlarda fırsatlarda özgürlükte eşitlik bunu anlamıyormusun? ve kadınların istediklerini yapabilmesinin önünün destekle teşvikle özgürlükle açılması değil mi?
    -evet ama... istese de yapamayacaksa hiç yapmasın işte. boşuna yorulur. fıtratına ters. kadın erkek eşit değil.
    -erkek daha mı üstün?
    -hayır sadece eşit değil.
    -evet erkeklerin çükü kadınların vajinası var.
    -hayır öyle değil erkek daha güçlü. hamal olabiliyor. madenci olabiliyor.
    -kadın isterse serbest piyasada hamal olamaz mı? kadınlara hizmet eden hamal olarak pazarını yaratamaz mı? madende isterse meraklıysa çalışamaz mı? iş bulursa olmamalı mı?
    -olmamalı işte. boşuna heves etmesin. kadın erkek eşit değil. kadın dediğin efendi olur. kahkaha atmaz. evde oturur.
    -ya bi siktir git ya. lütfen. konuyu kadın erkek eşitliğinden kadının özgürlüğünden aldın anatomiye dine soktun. ayıp be. eğitimine, makamına, mevkine ayıp be. bir bilene bile sormuyormusun be. hiç mi bir bilen tanıdığın yok anlatsınlar bunlar bayat konular batı bu konuları 1920lerde geçti ayıp be.
  • = yobazlık
  • kadın erkek eşit değildiri geçtim, eşitlik diye bir kelime var ama bu yaşa kadar henüz rastlaşmadık. göreceli bir kavram olarak kullanılmakta ve aynı zamanda herkesin dilinde olan bir kelime. yoktur azizim eşitlik ! egonun, hırsın, sahtekarlığın olduğu hiç bir yerde de olamaz !
  • elbette eşit değildir ve neden eşit olsun ki.eşitlik adalet değildir görseli klişedir belki ama burada kullanımı gayet mantıklıdır. dünyanın en feminist kadını dünyanın en pısırık adamıyla olsa ve yolda yürürken birden köpek havlasa refleks olarak o adamın koluna girecektir. yani korunma bu işin fıtratında var.kadın erkek eşitliğini savunduğunu söyleyen sözüm ona eşitlikçi feministler bu söylemlerine karşın temelden ters argumanları savunurlar. (bkz: )kadın cinayetleri. kadın cinayeti nedir özgürlükçü hanım.cinayetin cinsiyeti mi olur?ha bunu söylerken anatomik olarak kadının erkeğe karşı kendini savunması daha zordur ve ya erkekler cani ruhludur gibi düşüncelere sahipsen haklısın.eşit değiller işte usta.senin savunduğun pozitif ayrımcılık.evet olmalı ama ne istediğini dürüstçe söylebilmelisin
  • "yani insan hakları olarak eşit tabi ama" diye devam eden. hadi ya? allah razı olsun be güzel kardeşim. ben günahkar, zavallı ve ezik bir kadın olarak ne ettim de bu hakları bana bahşettin? inanamıyorum, çok şaşkın ve mutluyum şu anda.

    bundan birkaç yüz ıl sonra, muhtemelen türkiye'de daha da geç -gerçi bu konuda berbat bir ülkede yaşadığımızdan süreç hızlanabilir ve daha erken de olabilir, günümüz amerikasında siyahların konumunda olacağız kadınlar olarak. yahu "temel hak ve özgürlükler konusunda eşit değiliz demiyorum tabi" diyen insanlar var, resmen temel haklarımız dahi tartışma konusu olmuş. "yani siyahlar yemek yesin tabi, o bağlamda değil faşistliğimiz" demek gibi.

    yarım aklıyla kadına karşı üstünlüğünü ispat etmeye kasan bu çomar abilerimiz bizlere temel hak ve özgürlüklerimizi verse de her yıl sayısı artan bir hızla öldürülmeye devam ediyoruz. ama "yaşam hakkı falan hep eşit olmayışımızın dışında tabi canım. ama yani bazı durumlarda ölebilir de bence."

    yurda erkek alma ihtimalinin ya da yurttan kaçma ihtimalinin doğduğu yerde, yaşam hakkımız da riske atılabiliyor değil mi? tabi.

    biz "zavallı, korunmaya muhtaç, ezik ve yarım akıllı"ları kendi halimize bırakın madem artık, bari "yaşayabilelim."

    iğrençsiniz.

    (bkz: 29 kasım 2016 adana öğrenci yurdu yangını)
hesabın var mı? giriş yap