• kadın hastalıklarıyla ve doğurgan bayanların doğum ve doğuramama sorunlarıyla ilgilenen bilim dalı.
  • intern öğrenciler bu serviste 2 ay çalışırlar. doktor adaylarına bu serviste edilen tavsiyelerden biri hastayı yanına hemşire gibi bir sağlık görevlisi alarak muayene etmenin gerekliliğidir.
  • vampir branştır.post-op hemogramlarıyla yıldırır.
  • ev hanımlarının öğleden sonra komşu ziyareti olur, bilirsiniz. ben küçükken, annem, evde bırakamayacağı için beni de götürürdü bu gezmelere doğal olarak. üç numara kafa, altta kısa pantol, tipik "öğleden sonra kadın gezmesi yapan anne çocuğu"ydum. işte bu tipin gayet tabloyu tamamlayıcılığından olsa gerek bazen teyzeler memede kitle muhabbetinin ortasında benden hiç çekinmezler, "açmayın teyzeler" demeye kalmaz, şak bi açarlardı memeyi, öyle bakakalırdım. sonra bi de dalga geçerlerdi:

    - ulen sen benim mememi gördün ya, nolcak şimdi?
    - kendin açtın ki...

    bazen de bi gizleyecekleri tutar, fısır fısır bi şeyler konuşurlardı. kulakları dikerek yaklaşırdım ve:

    - nolmuş anne?
    - yok bi şi oğlum, kadın hastalığı...

    anam, işte bu. tılsımlı söz: kadın hastalığı. "kadın hastalığı" dendi mi akan sular dururdu. daha soru sorulmazdı. dudaklarım büzülür * şeklini alırdı. öyle bi etkisi vardı.

    başka çocuklar da aynı şeyleri yaşadı mı bilmiyorum ama bendeki tek etkisi bununla da sınırlı kalmadı. o zaman bilinçaltıma öyle bir gizem, öyle bir öğrenme isteği yerleşmiş ki tıp eğitimimde de etkisi oldu. fakültede pek çalışkan biri değildim. tıbbı ağır aksak zor bitirdim. uzmanlık sınavına çalışmayı gözüm hiç kesmedi. ammaaa... kadın hastalıkları ve doğum stajını birincilikle bitirdim.

    teşekkürler teyzeler... teşekkürler anne...
  • insanın göğsünü gere gere gidemediği servis.

    şöyle bir "doktorum boğazım ağrıyor, burnum akıyor." demek varken, hiç hoş olmuyor. hüzünleniyor insan.
  • tire'nin bir köyünde kadının sağ yüzünde bir kitle oluşmuş, kocası da eşini hastanenin kadın hastalıkları bölümüne getirmiş kadın olduğu için.
  • ablamin meslegidir.

    soyle ki benim abim de dis hekimi ve en buyugumuz oldugundan meslek secimlerimizde etkisi buyuktur. ablam tercihlerini yaparken, milletin agzinin kokusunu cekme diyerek dis hekimligi yazmasini engelledi. sonucta ablam kadin dogumcu oldu, su an keske agiz kokusu cekseydim diyor....

    (bkz: kuku doktoru)
    (bkz: kuku manzarali ofis)
  • sırf en zor sancı olan doğum sancısını çeken kadının, doğum gerçekleştiği anda bebeğine olan bakışlarını görmek için seçebileceğim bölüm. belki de kadınların bu kadar ağır bir sancıyı kaldırabilme sebebidir doğum sonrası 'o an' ın gelecek olması.
    not: nulliparlar ve standart doğum şartlarında.
  • vajinal muayene için yapılan sorgulama bana hep itici gelmiştir.

    1. durum
    dr : evli misiniz?
    hasta : evet.
    dr : (iç ses) demek vajinal muayene yapabileceğim.

    2. durum
    dr : evli misiniz?
    hasta : hayır.
    dr : (iç ses) acaba vajinal muayene yapabilecek miyim... dur bakalım, o zaman rencide edici soruya geçeyim.
    dr : cinsel ilişkiniz var mı?
    hasta : evet/hayır.

    bu durum gerçekten kötüdür. sonuçta kapalı toplum yapısındaki halkın bazı tabuları vardır. hayır diyen için pek bir sorun teşkil etmez bu durum. ama evet diyenin vay haline. çünkü evet diyen cevabını vermeden önce genelde utanıp sıkılır. bazen sırf bu yüzden yalan cevap da verebilir. sonuçta karşısındaki kişi doktor olsa da onun da insan olduğunu, yargılarının olabileceğini aklından geçirir. çünkü bu "evli misiniz?" sorusu kapalı bir sorudur ve "evli değilsen cinsel ilişkide bulunmuş olma olasılığın az" anlamına gelmektedir. ve de bize hep öğretilen şudur; "ucu kapalı, hastayı yönlendirecek sorulardan kaçının.". madem öyle, madem hastaya güven vermek gerek; o zaman neden o "azınlık hastanın" bize utançla bakmasını sağlayalım? bence tabi bu...

    bana kalsa sorgulama şu şekilde olmalı;
    +daha önce bir cinsel ilişkiniz oldu mu?
    -evet/hayır.

    kısa ve güven verici. bu şekilde ne hayır diyen hasta senin hakkında kötü düşünür, ne de evet diyen hasta suçluluk hissine kapılır. çünkü doktorun burada demek istediği "hayat görüşün beni ilgilendirmez. benim için önemli olan onu nasıl yaşadığın.". böylesi daha makbul.

    eğer olur da vajinal muayene yapmam gerekirse ben böyle yapacağım, şimdiden belirtmiş olayım.
  • her ay birkaç defa ziyaret ettiğim bölüm. ve her gidişimde bakire olduğuma şükrettirir bana. o meşhur masasına çıkmak yerine sadece ultrasonun o iğrenç sıvısına katlanmak da güzel. kistlerimle vedalaşınca çocuk doğurana kadar uğramayacağım.
hesabın var mı? giriş yap