• sozlugun sivilceli ergen kaynamasi nedeniyle olagan karsiladigim durumdur.
  • nasıl yazsam bunu diye düşünmekten bir türlü yazamadığım konu bu.

    sözlükte devamlı surette "kadınların şöyle olması, böyle olması, kadınların elde edilmesi, kadınlardan soğumak.. " gibi başlıklar açılıyor. altına döşeniyor da döşeniyor.
    sonra başka başlıklarda kadın hakları falan savunuluyor.

    sürekli "değersizleştirmek" de değil aslında zaten değersiz ya sözüm ona. sürekli değersiz olduğu algısı üzerinden açıklamalar yapılıyor. belki yazan kişiler bile alttan alta kadınlar hakkındaki olumsuz düşüncelerinin farkında değildir bilemiyorum.
    ama farkına varın artık.
    başka konu yok mu ? gerçekten eğitimli, refah düzeyi yüksek, ileri görüşlü olduğunu iddia eden insanların konuşacak başka konusu yok mu yani ?

    gündemden örnek vermek gerekirse:

    (bkz: bir kadını aralıksız iki saat dinlemek)
    (bkz: bütün erkeklere aynı muhabbeti yapan kadın)
    (bkz: erkekleri kadınlardan soğutan nedenler)
    (bkz: parayla her kadının elde edilebilmesi)
    (bkz: aldatan kadını öldürmek suç sayılmamalı)

    bence durumun vehametinin farkına varılmalı.

    not: bu bir saldırı, düşmanca bir tavır olsun diye değil farkındalık oluşturmak adına yazılmış bir yazıdır.
  • kafamda başsız kıçsız, uçsuz bucaksız, kaotik düşünceler.

    fransa'da gündem aylardır kadın haklarıyla meşgul. cinsel tacizleri engellemek için twitter'da #balance ton porc, yani bir nevi #domuzunu ifşa et hashtagi yeri yerinden oynattı. kadınlar bol bol döküldüler hikayelerini anlattılar, kendilerine saldıran domuzları ifşa ettiler, toplum olarak taciz ve tecavüzlerin ciddiyeti kavrandı.

    öte yandan, fransız dilindeki erillik dişillik kuralları tartışılıyordu. karmaşık bir yapısı olan fransızcada çoğu zaman erilliğin kullanılmasının bilinçaltımıza kadınların erkeklerle eşit olmadığını yerleştirdiği savunuldu ve dişilliğin de erillikle eşit kullanıldığı bir dil reformu yapıldı. üstelik bu reform zaten hayli zor ve karmaşık olan fransız gramerini ve yazılışını daha da zorlaştırdığı halde yine de kadın hakları adına göze alındı.

    derken tacizcileri ifşa etme kampanyasının çok ileri gittiğini düşünen bir takım 60'lar kuşağı feminist kadın, 'fazla ileri gidiyorsunuz. bu işin sonu toplumu tutucu hâle getirir, zorla elde ettiğimiz cinsel özgürlüğümüz elimizden gider' diyerek dikkatleri işin başka bir boyutuna çektiler. bu ablalar kimseden korkmadıklarını, tacizin travmatik bir şeye sebep olmaması gerektiğini, ve eğer ifşa kampanyası çok ileri giderse erkeklerin kadınları tavlamaya korkacaklarını ve bunun cinsel özgürlüğe aykırı olduğunu savundular.

    tabi millet boş durmadı ve kontratak gecikmedi ama ben az önce bir onedio haberinin altındaki yorumları görünce büsbütün devrelerim yandı. haber cinsellikle ilgili konuşmuş birkaç ünlü kadının düşüncelerinin derlemesiydi. bazıları 'cinsellik mi, hiç işim olmaz' demiş, bazıları 'yatmadan sevgili olup olmayacağıma bile karar vermem' demiş, falan filan. yorumlar ise ünlüleri evlenmeden seks yaptıkları için ayıplıyor, 'ben seks sevmem ki, o da ne?' diyenleri alkışlıyor niteliğindeydi.

    dedim ya uçsuz bucaksız düşünceler diye. lafı bir yere bağlamayacağım. şu tartışmaların biri bile türkiye'ye önümüzdeki yüzyıl içerisinde gelmez gibi geliyor baba. cinsel özgürlüğe de, domuzu ifşa etmeye de, gramerde bile kadın haklarını gözetme gayretinde olan kafaya da çok çok uzağız.
  • hemen her gün sol tarafta gördüklerimize ek olarak ; sub-etha'da hang berry (adam asmaca) oynuyorum. ekşi'deki başlıklardan oluşuyor oyun. cart yapan kız, curt yapan kız, nefes alan kız, otobüse binen kız... diye başlıklar geliyor önüme sürekli. yıldım gerçekten. nedir derdiniz? kadın cinayetlerinde başlığa girip lanet etmekle bitmiyor bu işler. başlığı açan yazarı bile yok küçük memeli yok erkekleri parmaklarında oynatma numaraları deşifre oluyor bilmem ne diye suçluyorsunuz. nasıl bir sevgisizliktir bu? ne yaşadınız da tüm kadınlara düşmansınız tanımadıklarınıza bile anlamıyorum.
    vakti zamanında ekşi itiraf başlığına şöyle bir girdi yazmıştım : (bkz: #70106414) --- spoiler ---

    sevinçten uyuyamıyorum. kızımın ilk sözcüğü 'anne' oldu. çok mutluyum ama bir yandan da çok korkuyorum annem gibi bir anne olmaktan. biliyorum yaptığı şeylerin çoğunu elinde olmadan yaptı. yine de korkuyorum. umarım boşa çıkar bu korkum.
    --- spoiler ---
    demiştim. hemen bir ergen irisi özel mesaj atıp, "dünyanın en zeki bebeği sende sanki, yok ne diyecekti? bir bitmediniz be." buyurmuştu sadece ekşi itiraf başlığına twitter, facebook gibi yerlerden apardığı saçma salak, arabesk lafları yazıp favori almaya çalışan, kendini başlığın sahibi zanneden bu oluşum. "bebeğimin muhteşem olduğunu değil,ilk sözünü paylaştım. kaçıncı ayında söylediğini bile yazmadım. anne yerine pekçok sözcük kullanabilirdi. bu ne demek şimdi?" diye cevap verince de "annen gibi olmaktan korkuyorsun ama aynı onun gibisin." gibi zeka düzeyini tekrar gösteren bir laf etmişti. burada baba olan kaç yazar aynı gün başlık açtı, onlara dönüp bu tarz bir şey yazdığını/ yazacağını sanmıyorum.
    neyse, çok dallandırıp budaklandırdım. diyeceğim o ki karşınızdakinin ne kadar insan olup ne kadar olmadığına bakın. cinsiyetine, dinine, ırkına, inancına ya da inançsızlığına değil sadece insanlığına bakın. ancak o zaman düzelir bu durum.
  • kadınlar dünyadaki en dikkat çeken varlıklar. herhangi bir şeyi iyi, çekici göstermek için örneğin her zaman kadın öğesine ihtiyaç var. erkeklerden daha çok reyting alırlar her zaman. o yüzden kadınlarla ilgili her şeyin her zaman gündemde olması normal. olumlu veya olumsuz, tüm insanların belki en büyük ilgi alanı onlar.
  • kadinlara nasil saldirsam da ilgi ceksem diye yirtinan yavsaklarin dolustugu baslik. kadin kendini guzelce ifade etmis hani hicbir cirkin kelime yok, ona bile tahammulsuzluk ona bile foseptik cukurundan hallice cirkin cirkin yorumlar. nerede, beyninde sivilce cikmis ergen, nerede reddedilmekten bitap dusmus abazan varsa toplasmis. ıgrencsiniz be, valla. uretebildiginiz tek bir mantikli arguman yok, sig kadin dusmanligindan ileri gidemiyorsunuz. evlat olsa bes kat eldivenle bile sevilmez bunlar.
  • dolgun dudaklı kadın, üçgen vücutlu erkek, büyük memeli kadın, boyu bilmem kaç cm erkek, aylık geliri bilmem kaç lira olan kadın/erkek...

    istisnasız her gün kadınlı/erkekli bir başlık açılıyor ve altı sayfalarca entry ile doluyor. nedir bu karşı cinsi kategorize etme merakınız, ciddi ciddi kafa yoracağınız başka hiçbir şeyiniz yok mu?
  • öncelikle şunu belirtmek lazım; bu ülkede gerçekten mağdur olan kadınlar bir kenara, mağdur olmayıp mağdur olanların mağduriyetinden nemalanan milyonlarca kadın var.

    yıllarca gerek sosyal medyada gerekse de gerçek hayatta “siz erkekler” ve “bütün erkekler” kalıplarını dinlemiş biri olarak bu başlıklar hiç umrumda değil.

    “biz diyor muyuz erkekler şöyle böyle...” diye başlayan bir cümle kuran insana söylenecek tek şey; “ever diyorsunuz!”

    sözlükte bu başlıkların olmamasının sebebi de kadınların gündelik yaşamda bunları sürekli dile getirmesi zaten. o kadar ki erkekler bile kabullenmiş durumda bu karakterleri.

    velhasılı böylesiniz hanımlar kusura bakmayın.
  • birileri (bkz: düşüyor mu böyle) esprisi yapmadığı için şaşırdığım başlık.
  • kadın cinayetleri gibi bu da politiktir. gericiliğin ve çürümüşlüğün hakim olduğu topraklarda erkekler kadınlara düşman olur. kadın düşmanı gerici hükümetlerin yıllarca yönettiği topraklarda erkeklerin vahşileşmesi normaldir. bu başlıklara yazan, durmadan dost-düşman ikiliği yaratan erkekler özünde ahlaksız, kültürsüz ve bilgisiz, ciddi kompleksleri olan ve ekseriyetle de gericidir. uzak durun. mümkün mertebe kitap okuyan, kültürlü, tartışmayı bilen, kendini geliştirmeye açık, meraklı ve zeki erkeklerle muhatap olmaya bakın...
hesabın var mı? giriş yap