111 entry daha
  • baslikta yazanlari genel olarak okudum.

    en feminist ve kadin haklari savunucusu yazarlar bile cinsiyetcilik yapmislar -bence. icsellestirilmis cinsiyetcilik boyle bir sey iste. hepimizde var.

    kuafore gidip kas, biyik, kil aldirip manikur ve pedikur yaptirmayi, sac kestirip boyatmayi ve fon cektirmeyi, makyaj yapmayi bakimdan saymislar ve kisinin kendi karari, kendi bedeni, kendi parasi, kendi zamani demisler. bunlarin hicbirini yapmamayi da paspallik ve bakimsizlik saymislar; ama yine kisinin kendi karari, kendi bedeni, kendi parasi, kendi zamani demisler.

    "biz kadinlar baska kadinlara hiiiiiic karismiyoruz. ne isterse onu yapar. ister bakimli gezer, ister bakimsiz. onun kendi karari, kendi bedeni, kendi parasi, kendi zamani. ataerkillikten siyrilin." demisler. kadin haklarini savunan kadinlar demisler. kimse bakimli olmak zorunda degilmis de, bakimsiz olma ozgurlugumuz varmis da bilmem ne.

    bilemiyorum. bakimi ve bakimsizligi oturttugumuz temel, bakimi ve bakimsizligi nasil tanimladigimiz da ataerkine dayanmiyor mu? ben anamin karnindan tirnaklarimi torpuleyerek mi dogdum yahu? hayretler icindeyim. kas almayi ilk kim cikardi bilmiyorum ama, kas almayan kadinlari gunumuzde "pis ve bakimsiz" olarak tanimlayanlarin kimlerden olustugunu cok iyi biliyorum. sorun tam da burada. tarihin bir noktasinda cikmis ve uzunca bir zamandir da kapitalizmin dayatip parayi kirdigi gereksiz bir tuketim alanini bakim diye mesrulastirmaya calismayin. "benim bedenim benim kararim." derken, o karari hangi sureclerden gecip nasil bir motivasyonla aldiginizi, bakim aliskanliklarinizi nasil edindiginizi sorgulayin. seviyorsunuz da niye seviyorsunuz bir dusunun.

    sahsen ben, killarimi diger butun kizlar aliyor diye almaya basladim. durduk yere gelmedi aklima. disari killi cikmaya utandigim icin de her ay kendimi yolma aliskanligi edindim. bence insanlarin killarini yolmasi, hem de bunu her ay yapmasi hic hos degil. cok aciyor.

    yani demek istedigim, sirf bilincimiz var diye, kendimizin farkindayiz diye kas almak, kollarimizdaki killari yolmak zorunda miyiz?

    bakin, yapmayin demiyorum. nerenize ne isterseniz yapin; ama kalkip tirnak torpulemeyi kendine bakmak olarak tanimlamayin. icsellestirilmis cinsiyetciliginizi gelip burada mesrulastirmayin.
  • saçlarımı uzun kullandığımdan dolayı 4-5 ayda bir kırıklarını aldırıyorum sadece o da 15-20 tl bir şey.
    onun dışında zaten hayatım boyunca boyatmadım ve de düşünmüyorum, diğer bakımları da kendim evde yapıyorum.
    kısacası yılda 50 tl’yi geçmiyor.
  • 0

    her türlü epilasyon ve manikürü evde hallediyorum. saçımda boya yok. fön için iş yerine bıraktığım düzleştiriciyle halletmek 10 dakikamı alıyor. saç kesimini de kendim yapıyorum. çok afilli bir model kestirmek istersem anca 3-5 yılda bir kuaföre giderim.

    saç ve cilt bakımı için kendi hazırladığım karışımlar var ve periyodik olarak uyguluyorum.
  • her gün ekonomiden yakınan insanları görüyorum burada ayda 400-500 ve hatta inanılmayacak rakamları yazanlara bu parayı nasıl veriyor amk dediğim ücretlerdir. arkadaş manyak mısınız? öğrenciyim ve kuaföre verdiğiniz bu paralarla tüm aylık masrafımı çıkarıyorum.
    ciddi anlamda iflah olmaz bi toplum burası.
    mahalle yanarken kimisi de saçını tarar sjjffksh
  • aslını isterseniz ne bizi ne de kendilerinden ve kuaförlerinden başka kimseyi alakadar etmeyen ücret.
  • il - ilce ve kuaforun lukslugune gore degisen ucrettir
  • ben hiç kuaföre giden bi kadın olmadım ama, rutin giden arkadaşlardan gözlediğim şu oldu;
    saç baş vesile, iyi hissetmek için gidiyorlar. hissetsinler yahu, niye birbirini yemiş herkes, anlamadım. helal-i hoş olsun tüm hencinslerime gün aşırı kuaför filan.

    not: rasta spor. bakımları var bunun rastacıda. 6 ayda bir gidersen 600 filan. aylık maliyeti 100 tl yani
  • nerdeyse 0. senede 1 kere anca giderim o da saçım çok cansızlaşırsa kestirmek için. onun dışında gereksiz geliyor kuaföre gitmek.
  • sözlüğün bildiğin sovyet dönemi doğu avrupa sporcusu kadınlardan oluştuğunu ispatlar bir başlık ne kuaföre giden var ne bakım yaptıran...
  • iş biraz da sürümden kazanma meselesi değil mi?

    yakın bir zamana kadar, erkek kıyafetleri, kadın kıyafetlerinden daha pahalıydı. çünkü erkekler kendilerine daha az pantolon gömlek alıyordu. daha az üretildiği için daha pahalı idi. layloncular bile, eski erkek pantolonuna bulaşık leğeni verirken, kadın bluzüne çamaşır mandalı veriyordu.

    bir erkek berberin hem açık olduğu saatler daha uzun, hem de gün içerisinde kabul ettiği müşteri sayısı daha fazla.

    yine benzer şekilde, kadıköy'deki erkek berberleri, gebze'deki berberlerden daha ucuz. kadıköy'de dükkan kiralarının daha pahalı olmasına rağmen. çünkü işçi mahallesindeki erkek berberleri, gün içerisinde sinek avlıyor. sadece akşam 7 ile 11 arasında çalışabiliyor.
1124 entry daha
hesabın var mı? giriş yap