• kadinlarin sacma sapan takintilar ile yasadigini insanin gozune gozune sokan reklamlardir. hicbir kadin camasirlar beyazotesi olsun diye once kaynatıp sonra camasir suyu sonra deterjan ile yikayip aralara da lavanta serpmemektedir. komsu kadinlar biraraya gelse ve ellerinde bin kisilik bir carsafla yolda yuruyus yapsa, o carsafa legenlerle puding ve camur dokecek kac akli evvel insan bu cografyada yasamaktadir? bu captaki bir eylem neye karsi yapilirsa yapilsin guvenlik gucleri olaya sessiz mi kalacaktir? kac kadin arkadaslarina ya da ozan beye hava atabilmek icin uludaga kayak yapmaya giderken cantasina nevresim takimi koyar? hangi kadin ya da insan acaba yiprandi mi diye carsafi parmaklayip son gucuyle asilarak test eder?
    ayrica sampuan reklamlarinda saci kafasina yapistigi icin evden cikmak istemeyen kizlara her kadin sadece allah akil fikir versin demektedir. ayrica o saca iliskin reklamlarda saclari asiri kabartilmis ve kafasi vucuduna gore otuz kat buyumus kizlarin hepsi birbirinin aynisi gibi gorunmektedir ki bir kuafor bir kadina bunu yapacak olsa kuaforde arbede yasanir. -sana cin cayi saclarina cin cayi ve bilmemne ozlu sampuan- gibi cumleleri normal yasamda kullanan kadinlar varsa bu kadinliga degil artik insanliga yapilmis bir hakarettir. ayrica yoldan gecen iddiali bir vucuda sahip kadin isterse kafasina kus koysun, o kusu sadece babasi olan erkek farkedecektir, uzerine oturdugu icin pantolonuna yapisan sakizi ise butun kapalicarsi..
    ayrica erkekler kafasini neyle yikiyor? hedef kitlede tek bir erkek bile yok mu?
    tum epilasyon aleti reklamlari da yalan soylemektedir. degil turkiyede tum dunyada uc hafta cikmayan tuy gorulmemistir. hicbir kadin da bu numarayi yememektedir. niye bir erkek -bilmemne jiletleri ile tras olun, bir hafta trasi unutun- diye kandirilmaya calisilmiyorda kadinlara killari tuy gibi gosterilerek bu numarayi yemeleri bekleniyor? efendi gibi -sizi bir bilemedin iki hafta idare eder zaten isyerinde kimse egilip de bacagina bakmaz- tarzi akilci ve samimi satis stretejileri gelistirilemez mi?
    araba ve elektronik sektoru reklamlarda yaraticilik cigirlari acarken, calgon hala bes milyonluk catlak su borusundan milyarlik zarar cikarmaya ugrasiyor.
    mio reklamlari, kendi sektoru ile dalga gecerek biz bilincli kadinlarin kalbini kazanmistir. reklaminda evin ortasina motor getirip yaglayan bir adam, camurlu botlarla eve ketcap ve mayonez sikan bir cocuk ve manyak bir bakisla gulumseyen bir kadin mevcuttur. mio; extra saksakli bol yumusakli esozlu molekulerli detercan, hep alicam........
  • genellikle kadını sadece cinsel bir obje olarak gösteren reklamlardır.
    akla ilk gelen örnek, yıllar önceki bir iğrenç reklam klasiği olmuş olan "macit beni otomobillendirsene" replikli imar bankası reklamıdır.
    tabii billboardlarda sarışın bir kadının “beni yer misiniz” dediği pirinç reklamı da unutulmaz.
    yakın zamanlarda, bosch'un "karım herşeyin azıyla yetinir, onun için ona az elektrik kullanan bosch makine aldım" reklamı da öyleydi. herşeyin azıyla yetinen kadın, kocası ona makine aldı diye onu yatağa atma hareketi yapıyordu ve "bazen azıyla yetinir" repliği ile, biz onun asıl görevini öğrenirken, bosch alan kocanın başka alanlarda azımsanmayacak bir gücü olduğunu da öğreniyorduk.
    yine yakın zamanlarda, birkaç ay önce, bir opet reklamı vardı radyoda, öküz bir adam karısına yok bu yemeğin neden tuzu yok, yok senin saçının boyası gelmiş bak yaptırmamışsın filan gibi bi sktir git dedirten laflar söylüyor, kadın ise bunu büyük bir genişlikle ve hatta şevkatle karşılıyordu, e tabii aile içinde kadının görevi budur ya, sonra anlıyorduk ki meğerse benzine zam geldiği için adam sinirliymiş haklı olarak, oysa opet’in süper bilmemne benzini tasarruf sağlıyormuş.
    kadını salt cinsel bir obje olarak gösterme bayağılığı yapmadığı halde yine de aşağılayan reklamlar da olmuştur, son örneği bu tarihlerde gördüğümüz selpak reklamıdır, “kadınlar ağlar, nedeni sorulmaz (çünkü yoktur imasıyla), selpak verilir”. oysa erkeğin selpak kullanma nedeni, onun cazibesine dayanamayıp onu öpücüklere boğmuş olan kadınların ruj lekelerini silmektir. demek ki aslında bu reklamı da ilk kategoriye de sokabilirmişiz.
  • bir kadin, once baska birinin arabasina biniyor,
    ardindan karsidan gelen xxx marka arabayi fark eder etmez,
    o arabadan iniyor,
    kendini diger arabanin onune atmak suretiyle durdurup, hemen yabancinin arabasina atliyor ve dunyanin en mutlu kadini oluveriyor.
    cunku o araba, hem spor, hem yakisikli, hem konforlu...

    digerinde,
    3 kadin tipimiz var,

    biri, alisveris yapmak icin dogmus, onunla aynı reyonda, indirimde alisveris yapmaya kalkarsak, kopek baligiyla aynı havuzda yuzmus kadar oluyoruz,
    digeri, surekli disarida yiyor, mikro dalga firini var ama dolap olarak kullaniyor,
    digeri de spora bile fonsuz gitmiyor, en yakın arkadasi, kuafor...

    hepsi de kredi kartlarini cok hızlı kullaniyorlar ve deli gibi puan topluyorlar. boylece tum vazifelerini yerine getirmis oluyorlar.

    (bkz: bilemiyorum altan)
  • bu reklamların halen yapılıyor olmasını şu şekilde açıklamak durumundayım:

    reklam sektoru hala ve tamamen erkek egemen bir sektordur. erkek bakıs acısı ve espri anlayısı, 'zavallı tür' olarak bellediği kadın konusunda sabit fikirlere sahiptir. bu, müsterinin 'aman hedef kitleyi de gosterelim, elinde de ürün olsun' ısrarıyla bir araya gelende, ortaya bu biçim reklamlar çıkar. çünkü erkek reklamcı eline bir bez, bir de çamaşır suyu alıp, yer silmeye hiç kalkışmamıştır. o yüzden reklamdaki salak kadın, yerleri 300 dolarık gece elbisesiyle silip, sonrasında kocasını kapıda full makyaj - yapılı saç ile karşılayabilir. o kadar zavallı, dünyası o kadar dardır ki, rüyasında hep daha beyaz çarşaflar görebilir. saçlarına güveni olmadığı için evden çıkamaz, çıkmasa yeridir. anneyse misal, muhakkak reklam esnasında servis halindedir. beylerin tv izlediği binlerce kare reklam filmi çekilmiş, bu binlerce karenin her biri, bu beylere hizmet eden alçak gönüllü, anlayışlı, şevkatli hanım görüntüleri ile sonlanmıştır.

    kadının görsel, iştah açıcı malzeme olarak kullanılması ise, reklamın ciğeridir. olmazsa olmazıdır.

    kadınlara önerim, o aptalca reklamları izlerken, birilerinin kendileriyle dalga geçtiğini, 'sen işte bu reklamda göründüğün kadar salaksın ve şimdi bu mavi kürecik masalına kanıp, o deterjanı rüyanda görecek ve tıpış tıpış alacaksın' dediğini gördüklerinde, üç kez 'yarramıyeooo' diye bagırıp, o markayı bir daha satın almasınlar. çıkar ortaya o zaman, el mi yaman, bey mi yaman...
  • john berger:

    "doris, cildini kaşındırmasına ragmen kozmetik de kullanır. ideal kadının nasıl olması gerektiğini bilecek kadar çok reklam görmüştür. reklamcı onun kendisine olan sevgisini çalar ve bunu ürünün fiyatını verdiği takdirde geri vermeyi teklif eder."
  • gercekte kadini ciddi ciddi asagilayan reklamlar, icinde kadin bulunan reklamlardan cok, icinde genel disi cevrelerce cekici bulunan erkeklerin oldugu reklamlardir. bir reklama brad pitt, david beckham ya da benzeri bir "obje" koyup kadinlarin agzinin suyunu akitmak ve en feministini bile etkilemek, bir reklamcinin kadinlara yapabilecegi en gizli hakarettir; mal yerine koymak ve hatta dalga gecmektir. bunu algilayamayan bayanlar icin hemen ters durumdan bir ornek verecek olursak; bir reklama konan seks objesi bir hatunun gercekten ayni sekilde etkileyebildigi erkekler, reklamci tarafindan asagilanip kullanilan gercek kesim degil midir? bu yuzdendir ki, her alanda oldugu gibi bu alanda da disiler fena halde kendilerini bir tutmaktadirlar en asagi gordukleri erkek kesimiyle... bir tutmayacak zeka duzeyindeki disiler bizimledir.
  • eti form reklami her ne kadar butun insanlari asagiliyo olsa da daha cok kadinlarin kullanildigi gerceginden yola cikarak bu basliktaki yerini almalidir
  • sözgelimi, 3 erkek ve 1 kadından oluşan arkadaş topluluğu, bir masada otururlarken, uğur özkan'ın kuruyemişçi rolünde bir pazaryerinde fındık sattığı o ilk versiyon reklamda aganigi naganigi diye bağırdığında bir yığın adamın fındığa üşüşmesini seyretse, herhalde masadaki erkekler "heheh ne komik" diyemeyeceklerdir.

    (bkz: bir avuc findik iyi gelir)
    (bkz: aganigi naganigi)
  • şimdi zikretmek istemiyorum markayı, bir araba reklamı var böyle. kadın otoparkta dolaşırken bir tane ne kadar güzel görünürse görünsün -ki bu bir ferrari değil sonuçta- bir arabaya gözü takılır. sonra yavaş yavaş etrafında turlayıp üzerindekileri çıkarmaya başlar. sonra saçları dağıtır, tam üzerine kapanır ki, karşıdan arabanın sahibi bip diye kilidi açar falan. bir anda arabanın sahibi olan adamın, yanındaki şaşkın iki çocukla göz göze gelişini görürüz: "bakın yavrularım, karı milleti böyle arabaya falan verir. işte paranız gücünüz olsun durum budur".

    bunun dışında yazılmışsa da vurgulamadan geçemiyorum:
    (bkz: ayşeler de tadabilir)
hesabın var mı? giriş yap