• (bkz: kendini kandırma sanatı)bir kadın asla kendini yönettirmez.sadece öyle düşünmenizi sağlar.
  • erkeği parmağında oynatma sanatının yanında hiçtir
  • nietzsche üstadımın çok ünlü bir lafı vardır:

    - kadınına mı gidiyorsun? kırbacını hazırla!

    hayır! kadına el kaldırmadım hiç, kadına el kaldıranın da o elini götüne monte ederim.
    bakmayın rafine bir orospu çocuğu olduğuma. kadınlar kutsaldırlar, onlar bu dünyanın
    en güzel varlıkları. tanrının en güzel sanat eseri.

    çok güzel, duyarlı, zeki ve biz erkeklerden üstünler.

    ama çoğu kadın yönetilmekten hoşlanıyor. daha doğrusu yönetilir-miş gibi
    yapmaktan. bir tür oyun. yoksa ipleri ellerinize vermiyorlar, sizin iplerinizi ellerine
    alıyorlar.

    kadını yönetme sanatı da bu oyundur aslında. sanat zekada gizlidir.

    bir kadın, oyunu en iyi şekilde oynayacak erkeği arar. iyi bir oyuncuysanız,
    o kadının dikkatini çekersiniz. ha, kendi oyununuzu oynamak, o kadını
    çıldırtmak veya kendinizden soğutmak sizin bileceğiniz şey.

    avukat bir sevgilim vardı. kendi ayakları üzerinde duruyor. paraya para
    demiyordu ama "baba dur diyecek bir erkek istiyorum" derdi hep. ben de
    ona sert yapardım. hoşuna giderdi. oyunumuzun limitleri vardı.

    yani kadını yönetmek diye bir şey yoktur, "beni yönet oyunu" vardır.
    kimse kimsenin kölesi değil. olmamalı da. kadın ve erkek eşittir aslında.
    siz bu eşitliği bozmuyorsunuz. sadece üç boyutlu bir oyun oynuyorsunuz.
    benim de yaptığım bu. iyi bir oyuncuyum. erkeğin orospusuyum. kadınların
    aslında istediği gibi biri; oyunu iyi oynayan, başlarına dert olmayan, zevk
    veren, zevk alan, yönetirmiş gibi yapan ama tadını asla kaçırmayan...

    haydi özel mesajlarınızı atın... oynayalım...

    let the game begin!
  • erkeklerin icra etmek uğruna aptal kadınlarla birlikteliğine/ evlenmelerine ve onlara katlanmalarına sebep olan sanattır.
  • birkaç ay önce markette gördüğüm bir kitabın adı. yazarı hamdi kalyoncu. alıp okumaya gerek görmedim.
  • yeni tanıştığım biri soyle söyledi.
    aklında bulunsun; merak, umut, korku! insanları bu üçünden biriyle yönlendirirsin, istediklerini yaptırırsın. saf dürüstlükle sıradan olursun. ben defalarca tecrübe ettim dedi ve sanırım haklıydı.
    dolayısıyla her şeye rağmen umut taşıyan kadını, korkutup istediğiniz gibi yönlendirebilirsiniz. merak kısmını zaten hepimiz biliyoruz ;)
  • (bkz: haklısın hayatım)
    (bkz: en iyisini sen bilirsin)
    bunları söyleyip ama ile devam ediniz.
  • eşitlerin ilişkisinde kendine yer bulamayacak sanat. kadınla erkek ilişkisi, alt üst ilişkisi ya da bir tarafın kendini pasifize ederek diğerinin yönetimine bıraktığı bir oluşum olarak görülüyorsa ilişkide sıkıntı var demektir.

    erkek ilişkide kendini ilişkiyi yönetecek yönlendirecek konumda ve üstünlükte görüp bunu açıktan ya da bir takım taktiklerle çaktırmadan yapıyor/ yapmak istiyorsa, bu, erkeğin kadını güdülecek, değiştirilecek, istenilen kalıba sokulacak bir varlık olarak görüyor, eşitliği ilişkide kabul etmiyor demektir.

    kadına” tamam haklısın” demek, yok basit konuları ona bırakıp önemli konularda ipi ele almak vs kadınlar bu kadar aptal mı sanıyorsunuz ya da siz hala kadını yönettiğinizi mi sanıyorsunuz?
  • insanı doğadan ayrı tutan alışıldık bakış açısıyla düşünürsek hiyerarşiyi doğada bulunan ve bulunmayan diye ikiye ayırmak mümkündür. örneğin hayvanlardaki alfalık bir doğal hiyerarşidir. birlikte yaşayan hayvan sürülerinde alfanın sahip olduğu ayrıcalıkları, beslenme önceliğini, dişiler tarafından tercih edilmesini vs. gruptaki diğer hayvanlar da arzular ama alfa olamadıkları için bunlara erişemezler. bu yüzden hiyerarşik olarak alfanın altında kalırlar.

    doğadakinden farklı olarak insanlarda baskın olan yapay hiyerarşiler vardır. bunlar insanın kurgulama ve kurguladıklarına inanma becerisinin ürünüdür. mesela allah kavramı ve inancı bir insan kurgusudur, bu bağlamda allah tarafından seçilmiş peygambere biat, peygamberle diğer dandik kul arasındaki yapay hiyerarşik ilişkidir. insan herhangi bir kavrama değer atfederse o değer atfettiği kavrama sahip olan diğer bireylerin yüceleşmesine neden olabilir. bu durumda hiyerarşik ilişki, değer verilen kavram çerçevesinde gelişir.

    yöneten/yönetilen arasındaki hiyerarşik ilişki de bu yapay hiyerarşilere bir örnektir. aslında toplumda bunun yerleşmesi normal, çünkü yöneten her zaman kendi iyiliğine sonuç verecek şekilde bir yönetim anlayışı benimser, ki bu da yöneten ve yönetilen arasında istediğini alanın her zaman yöneten olmasına neden olur. ancak bunun istisnasının mümkün olduğu durumlar da vardır. yönetme becerisi ve talimatları uygulama becerisi birbirinden farklı becerilerdir. iki farklı irade, aralarında kendi rızalarıyla yöneten-yönetilen ilişkisi kurarlarken bu ilişkinin suistimal edilmeyeceğinden emin olabilirlerse bu durumda bir pasifleşme veya tahakküm/itaat uygulamasının olmadığı varsayılabilir.

    otu siki sanatlaştırma manyaklığından bağımsız bakarsak, erkeğin kadını yönettiği bir ilişki biçiminin hem erkek hem de kadın tarafından karşılıklı rızayla onaylandığı ilişkilerde bunun kendi başına bir soruna sebep olmaması da gayet mümkündür. hatta tahmin edilenden çok daha olumlu sonuç verme olasılığı da vardır, zira tarafların yeteneklerine uygun rolleri üstlenmeleri işlerini epey kolaylaştıracaktır.
  • karşınızdaki kişiyi birey olarak görür ve iletişim kurarsanız yönetmek gibi çağdışı fikirler içerisinde bulunmaya gerek duymazsınız.
    (bkz: akl-ı selim)
hesabın var mı? giriş yap