• o kadar iğrenç bir yerdir ki dar alanda inanılmaz hareketler geliştirmenize neden olur. misal bacağı hop diye kaldırıp, çevirip, ayağın ucuyla kapı koluna basarak açmak gibi. böyle söyleyince kolay gibi geliyor ama dene bakalım. arkadaş regl olmak doğal bir şey de kapı koluna kanı nasıl bulaştırıyorlar anlayamadım gitti. sümük formunda kan oluyor lan. ben ki midesi epey sağlam, kolay kolay tiksinmeyen bir insanım ama o kanla ne zaman göz göze gelsem zor tutuyorum kendimi. kullanılmış pedi açık bir şekilde yere atmak var bir de. yeni kullanacağın ped zaten naylon bir kılıfın içinden çıkıyor, kullandığın pedi sar ona, koy çöp kutusuna, nesi zor anlamadım ki. başkası temizliyor diye bu kadar acımasız olunmaz ya. sifona bile dokunmuyor. sorsan ''ayy pistir amaaa'' der. gerizekalı. yarım kilo sıçmayı biliyorsan, çantana antibakteriyel jel atmayı da bilmen lazım. alaturka tuvalette zaten hayatta temizlemez pisliğini. ki genelde ayakla basılan yere ya da tamamen kenara sıçmayı tercih ediyor bu şahıslar. ormanda mı büyüdüler ne yaptılar bilmiyorum. bir de iğrenç sidik kokuları olur bunların. saf amonyak. biz alışığız tabii yılların tecrübesi ama bir erkeği koy oraya, bayılır yeminle. pislik konusunda kadınlar tuvaleti bir, halka açık kadınlar hamamı ikidir. hiç öyle dizilerdeki gibi bir ortam değil hamam da. ''amaaan hepimizde aynısı yok mu'' diye ne iğrençlikler yapılıyor aklın durur. ben en son göbek taşına oturup, bacaklarını iki yana açıp genital bölge tıraşı yapan kadın gördükten sonra bıraktım hamam işini. güya kadınlar temizlikle beraber anılırlar ama yalan dolan. erkekler bizden çok daha temiz.
  • defalarca siraya dayanamayip bos buldugum an erkekler tuvaletine fiymis ve rahatlamis biri olarak soyluyorum ki pislikte erkekler tuvaletini 10'a katlayacak tuvaletlerdir.

    dogurganliginiza sicayim o pedlerini apacik sekilde atanlar! tez zamanda menepoza girip daralip bunalin insallah!

    kokoslugunuza sicayim parfum ustune parfum sikip yianmaya usenip kokuttugu bedeninin kokusundan utananlar!

    ayaklariniz kopsun baykus gibi klozetin tepesine tuneyip tuvaletini yapanlar "titiz"ler.

    yediginiz yemekler ve hormonlariniz batsin agir sidik kokusunu ortama saliverenler.
  • kadının fendinin fiziği de biyolojiyi de yendiği yerdir. öyle yerlere çiş sıçramış olur ki anatomik olarak profesörü gelse açıklayamaz. nasıl beceriyorlar bilemiyorum ama sayıları az değil bu gizemli yaratıkların. hiç mi arkasına bakmaz insan yahu. bakıyorsa da "aferin bana ne güzel sıçıp batırmışım" mı diyor da gönül rahatlığıyla çıkıyor anlamıyorum.

    bu akşam yemek yediğim restoranın tuvaletinde elimi uzattığım tuvalet kağıdında bok vardı. bok. güzel bir yemekten sonra yaşamak isteyeceğiniz şey bu değildir.

    budur işte kadınlar tuvaleti. o elindeki boku tuvalet kağıdı rulosuna sürdükten sonra zahmet edip kağıdı koparmayan orospu kardeşim de içinizden birinin sevgilisi, eşidir, ya da benim bir arkadaşımdır kim bilir. ama dışarıdan bakınca hepimizde bir kolonyalı mendil, habire siliyoruz orayı burayı.
  • hiç tanımadığımız kadınlara "sence rujum olmuş mu", "elbisemin arkasını düzeltir misin", "bluzun leke olmuş şunu dene istersen", "bende tel toka var alabilirsin", "tabii ki çok güzel olmuşsun", "o bozuk bende selpak var al", "saçım bozulmuş mu", "o içerideki gerizekalı mı ağlattı seni, ben de geliyorum seninle" diyebildiğimiz mekan. ayrı bi evren gibi geliyo bazen bu samimiyet, hiçbiri de çıkıp demiyor ki "banane senin rujundan". vur desem vurur biliyorum. öyle bi dayanışma, öyle bi adanmışlık.
  • hijyen sebebiyle bir kadına oturmadan da işemeyi öğreten yerdir.
  • umumi olanları erkekler tuvaletinden çok daha pistir. hatta erkekler tuvaletiyle kıyaslanamayacak kadar pistir. bunu mecbur kaldığında erkekler tuvaletini dde kullanan bir kadın olarak yazıyorum ve çok net böyle.
    lafa gelince; "erkekler çok pis." hayır canım, sen makyaj, perfüm ve topuklu ayakkabıyı keşfetmişsin sadece. hemcinsimsin diye fazla ezemiyorum ama pisiniz "ıyy kokuyooo" dediğiniz o inşaat işçisi gariban abiden 10 kat daha pis. ulan aynı evde yaşadım sizle be. saçınıza bir fön çekip, fön bozulmasın diye 3 gün duş almayan insanlarsınız siz.
    o pedleri atasın diye çöp koymuşlar di mi, ben senin leş gibi kanlı çöpünü seyretmek zorunda mıyım?
    bir de bazen giriyorum tuvalete, klozet baştan aşağı su içinde, anlamıyorum banyo mu yapıyorsunuz klozetin içinde, nasıl o hale getiriyorsunuz aklım almıyor.
    sifonu keşfetmenizi çok isterim, yine lafa gelince "ayyy erkek arkadaşım/kocam çok pis, tuvalete bir giriyor her yer leş gibi kokuyor", ulan bazen klozette bir organizmaya rastlıyorum, evlense çocuğu olur, onu kim yaptı, kocan mı? sifonu keşfedebilseniz işte keşke, bak o rezervuarın üstünde bi buton var, ona basınca su akıyor.
    lavabodaki upuzun sarı kıllarınızdan da gına geldi. tamam aynada bir makyaj tazelersin, bir saçını düzeltirsin, ben de yapıyorum eyvallah da, kırık alıp fön çekmişsiniz gibi, bir avuç saç oluyor, keşke bir su akıtsanız üzerine.
    ellerinizi kuruladığınız peçeteleri de lavaboya değil, hemen o girişteki çöpe atacaksınız, ok?
    sen tiksiniyorsun diye, senin o leş gibi ayak tabanınla üzerine çıkarak maymun gibi çömüp işediğin klozete oturmak zorunda değilim.

    ve daha bir sürü şey.
    editlerim ben bunu. bir çırpıda yazıverdim.
  • kesinlikle her kosulda erkek tuvaletlerinden daha pis olan mekan
  • işini gördükten sonra arkasında duran ufak düğmeye basmaktan ve hafifçe kafasını aşağıya çevirip yeterli olmuş mu diye kontrol etmekten, kullandığı pedi yada tuvalet kağıdını çöp kutusuna isabet ettirmekten aciz aynı zamanda klozetten yere işemeyi başaracak kadar yetenekli kadınlar olduğunu bana öğreten mekan. ama sorsan o hatunların hepsi titizlik hastasıdır...
  • kadınların ne kadar pis varlıklar olduğunu kanıtlayan tuvalettir.

    yer ingiltere, cardiff. yüksek lisans için para biriktirelim diye 122903810 iş yapıyoruz bunlardan biri de temizlikçilik, bar tuvaletini ilk defa temizliyeceğim, masum köylü pozisyonunda erkekler tuvaletini temizledik, iğrençlik diz boyu tabi. sonra gönül rahatlığıyla kadınlar tuvaletine girdik, kadınlar temiz varlıklardı gözümde neticede.

    girmez olaydım. kadınlara bakış açım değişti yemin ederim. bildiğin mordor burası, bildiğin araf, cehennem yada! her tarafta orkitler, kusmuklar, duvar ve aynalarda ruj izleri daha neler neler... erkekliğimle gurur duyduğum andı. şükür ettim.
  • kadınların dış görünüşlerine hiç aldanılmamasını bana öğreten mekandır.

    bir alışveriş merkezinde dolaşıp yemek de yendikten sonra o an gelir. bünye fiziksel ihtiyacını gidermek istiyordur ama beyin istemiyordur çünkü yıllardır göreceği manzarayı o kadar iyi biliyordur ki beyin gitme gitme diye komut verir. tabii bünye sıkıştırır ve o istenmeyen mekana gidilir. kapı açılır, o an içerdeki kadınlar kim gelmiş nasıl biri gelmiş ne giyinmiş diye bakarlar. bazıları göz ucuyla bazıları dik dik.. kalabalık olduğu için sıra bekleyip o pis koku çekilir. kız gruplarının başka bir kızı çekiştirmeleri duyulur. kendi sevgilisine asılan bir kadının ne kadar fallik olduğunu anlatan kadınlar, çocuğunun sağlığına dikkat edip oraya buraya dokunmasını önlemeye çalışan bir annenin türlü çabaları, makyaj yaparken aynı anda saçlarını nerde kime ne kadara boyattığını anlatan kadınlar görülür. bir de bireysel olanlar vardır ki onlar genellikle bir an önce işini görüp çıkma telaşındadır.

    bu süreçlerden sonra sonunda sıra size gelir ve tuvalet kabini açılır. içerden bir taş hatun çıkar. içinizden vay be ne güzel kızlar var diye düşünürken kabinin içine girdiğinizde sifonun çekilmediği, yerlerde pedlerin olduğu, karoların su içinde olduğu fark edilir. bir an önce iş halledilir. el yıkama etabına geçilir. ama o da ne biraz önce sıra beklerken görülen bazı grupların hala tuvaletten çıkmayıp ayna önünde muhabbet ettiği görülür. aynayı da kapatırlar bu salaklar. konuşurken sık sık aynaya bakıp saçlarını düzeltir, yüzlerini kontrol ederler. biraz surat yaparak kenara itilmeleri sağlanır. el yıkanır ve sonunda işkence bitmiştir.
hesabın var mı? giriş yap