kadınların aşk acısı çekmekten hoşlanmaları

• (bkz: kadınların aşık olmaması) diye bir başlık vardı ne oldu ki ona?
  
  saf, anaç ve iyimser yaratıklarız. ne geliyorsa başımıza bundan geliyor.
• doğrudur, ben çok severim bunu. çünkü ben her ne yaşıyor ve yapıyorsam onu mükemmel ve abartılı yapmayı sevdiğimden dolayı böyle oluyor. bu sebeple kolay kolay aşık olamıyorum lakin olunca da bir güzel dramatize edip en güzel kısmı olan acı çekme olayını doya doya yaşamaya bayılıyorum. böyle özlemeli özlemeli, burunda tütmeli, sabah akşam düşünmeli olanından hem de...
  hem bilirsiniz literatürde şairler en güzel şiirlerini sevgiliye değil, sevgiliye giden yolda çekilen cefaya yazmışlardır. aşıklar da en güzel aşklarını aşık oldukları kişiye değil aşkın kendisine duymuşlardır.
  
  ne kadar acı çekersen o kadar yücedir aşk.
• külliyen yalan doğrusu(bkz: erkeklerin aşk acısı çektirmekten hoşlanması)
• aşkın acı yönü de tatlı yönü de her hali güzel.
  birini özlemek ona ne kadar deger verdiğinizi gösterir ve eğer bir şeyler yaşıyorsanız ona değer verip yokluk (aşk) acısını hissetmelisiniz.
  melankoli her zaman olmasa da bazen güzeldir.
  özleyin ve özlenin efendim.
• çok fuzuli bir başlık olmuş.
• bunun kadınlara
  özgü bir durum olduğunu sanmıyorum, insana her zaman ulaşamadığı daha cazip geliyor bence. hırslı yaratıklarız, olmayanımız da vardır illa ki ama genelimiz öyle. kim ne derse desin “kaçan kovalanır” taktiği yüzyılların değiştiremediği, çok basit bir mantığa sahip olup %98 başarıya ulaştıran bir taktik.. ama ikili ilişkilerde taktik yapan herkesin ta...
• kadınlar aşk acısı çekmekten hoşlanmaz, sadece masallarda anlatılan o zor zamanların peşinden prensin seni gelip kurtardığı sahneyi beklerler, bu anın gelmesinden bir önceki olay bir şekilde acı çekmek, kötü hissetmekle alakalı. aslında kadınların derdi çoğu zaman farkedilip mutlu sona ulaşmak.
• ‘kadınlar, ortada incir çekirdeğini doldurmayacak bir sebep yokken kendilerini mutsuz, kırgın hissetmek ihtiyacı duyarlar.’
  dostoyevski
• aşk acısı çekmekten kadınlar da dahil kimse hoşlanmaz bir süre sonra alışkanlık bir süreklilik haline geldiği için hoşlandığını zanneder o kadar. çünkü karşısındakinden bir karşılık almadan sevmek insanı ruhen zamanla yer bitirir.
• (bkz: erkeklerin kadınlar hakkında sürekli atıp tutmaları)
  (bkz: erkeklerin kadınlar hakkında g*tünden uydurmaları)
  (bkz: erkeklerin kadınlarla uğraşmayı bırakmamaları)
  (bkz: kadınların regl sancısını abartması)
  (bkz: evde kalan kız sayısındaki belirgin artış)