• ingiliz satranç ustası nigel short'un cinsiyetçi söylemi.

    yalnız londra’daki casual satranç kulübünün işletmeciliğini yapan amanda ross, nigel'e iyi ayar vermiş:

    “kadınlar eski satranç şampiyonu judit polgar, klasik oyunlarda nigel short’u beş kez yenip, üç kez mağlup olmuştu. beş kez de berabere kalmışlardı. polgar o karşılaşmalara erkek beynini getirmiş olmalı. umarım o günlerde nigel otomobilini park etmeye çalışırken kaza yapmamıştır”

    haber linki

    debeci geldi: manyak mısınız la? gazete haberinden debe mi olur? cinsiyet ayrımcıları sizi.**
  • başlığı ilk gördüğümde malum zihniyetten birinin söylediğini sandığım söz.
  • "yazılıma da uygun değil" diyen cahillerce de desteklenen.
    hatılatalım, "computer" kelimesi ilk olarak 40lı yıllarda harvard'da kompleks matematik işlemlerini yapan kadınlar için kullanılmıştır. çünkü matematik, "erkek işi değil kadın kısmı yapsın" diye onların üzerine yıkılmıştır. yine ilk programcılar da kadındır. aya gidilmesini sağlayan kodu bir kadın yazmıştır.

    cehalet ne güzel işte, bilmediğini üst perdeden bağır bağır dur.
  • bu tip söylemler yorumdur, eleştirilmesi ve adama hakaret edilmesi çok mantıklı değil bu bağlamda.

    yalnız şunun kabul edilmesi lazım, kadın ve erkek beyni farklıdır. yok herkesin kafası var beyni var, kadın erkek farketmez diyorsanız yanılıyorsunuz.

    edit: link olmus yenisi
    https://stanmed.stanford.edu/…ns-are-different.html
    yalniz soyle bir durum var, yeni arastirmalarda yeni bilgiler de var. belki yeni bir post yazmak gerekecek.

    bu konuda yapılmış onlarca araştırma var.
    http://www.cerebromente.org.br/…cerebro-homens.html

    en aklımda kalanı http://www.sciencedaily.com/…05/01/050121100142.htm bu araştırmada anlatılan,

    erkeklerde kadınlara oranla 6.5 kat fazla gri materyal olması, kadınlarda ise erkeklere oranla 10 kat fazla beyaz materyal olması. gri madde bilgi işleme kısımlarını, beyaz madde ise bilgiler arasında bağlantı kurma özelliğine sahip.

    erkek ve kadın beyni farklıdır ve bu 2 farklı beynin farklı işlerde birbirinden üstün olması gayet normal ve rasyonel bir durumdur. anormal olan bu durumdan gocunabilmektedir.
  • seksizm, tıpkı ırkçılık gibi, gereğinden fazla kullanılıyor. ilginç konulara daha baştan kilit vuran bir "liberal" refleksin favori etiketlerinden.

    tarafları daha makul gösteren orjinal ingilizce haberde adamın kadın düşmanı olmadığı belli.

    [bu arada "genelleme yapıyor" eleştirisi de hep komiğime gider. yahu tabii ki genelleme yapıyor, tüm satranççılarla tanışacak hali yok. nerdeyse tüm genellemeler zaten istatistikidir..yani adamın bir kadın tarafından yenilmiş olması sadece bir tebessüm yaratır o kadar]

    burada elemanın atladığı ve haberde teğet geçilen asıl olay şu:

    1) satranç biraz özel bir konu, zekayla ilişkilendirildiği için (halbuki tek boyutlu bir zeka yok). o yüzden "kadınların amelelik yapamaması" verilecek örnek değil. fiziksel uygunluk bambaşka bir konu. bu tip açıklamalar, zaten işyerinde zorluk çeken kadınların hayatını daha da zorlaştırıyor. dolayısıyla bu konularda fikir belirtirken, satranc = zeka denklemini defalarca eleştirmek şart.

    2) bence daha ilginci şu: tabii ki kadın-erkek beyni farklı ve kadın beyni satranca yatkın olmayabilir. ama burada yetişkin kadın beyninden bahsediyoruz. kurumsal önyargılar zaten kadınların yükselişine engel * (mesela satranç oynamak isteyen kadının öğretmenler tarafından aşağılanması), bir de çocukluktan gelen bir yönlendirme var (kadının satranç oynamayı aklına bile getirmemesi).

    satrancın kendisi çok mühim değil ama buradaki mekanizma, bilim ve mühendislik alanlarındaki kadın-erkek oranlarını anlamak için önemli.

    agresiflik, rakiple yüzleşme, rekabetten kaçınmama, genelde kadınlarla ilişkilendirilmez ama bu acaba kadınların "kaderi" mi? bunu anlamanın en iyi yolu, bambaşka ortamlarda yetişmiş kadınların beyinlerini ve o toplumdaki yerlerini kıyaslamak.

    mesela aklıma gelen bir teori: iran'da kadın-erkek eğitimi küçük yaştan beri ayrı, o yüzden cinsiyet rollerini biraz geç öğreniyorlar, bunun etkisi olarak mühendislik fakültelerine katılım erkeklerden çok (farazi konuşuyorum, aslındaki irandaki bu durumun birçok nedeni var).

    bu konuları, hem ilginç olduklarından, hem de anlaşılmalarının belki de kadınlara yardımı dokunacağından korkmadan konuşulabilmek lazım. liberal duyarlılık kisvesi altında -aslında liberalizme de ihanet ederek- pavlovun köpeklerine dönmemek lazım. türkiyede öküz çok, ama en azından belli bir seviye üstünde bu sefer "otosansür" tam ters yönde devreye giriypr.

    aklınıza ilk gelen etiketler, ağzınızdan çıkan son şeyler olmalı
  • yine biyolojik bir konu ve yine kimse çıkıp biyoloji dememiş amk. anlatalım.

    bilindiği gibi erkeklerde kadınlardan farklı olarak bir adet y kromozomu bulunmaktadır. y kromozomu en hızlı evrimleşen, en hızlı mutasyona uğrayan insan kromozomu. doğal seçilim ve çevre koşullarına uyum sağlama açısından x kromozomuna göre daha geniş bir genetik varyans sağlıyor.

    şurada mit kaynaklı bir yazı var konuyla ilgili:

    http://newsoffice.mit.edu/2010/y-chromosome-0114

    y kromozomunun daha geniş bir genetik varyans sağlaması konumuzla ilgili olarak ne anlama geliyor peki? şu anlama geliyor; erkek zekasındaki standart sapma, kadın zekasındaki standart sapmadan daha fazla. bu, şu demek oluyor; aşağı tarafta dünyadaki aptal erkek sayısı dünyadaki aptal kadın sayısından daha fazla. yukarı tarafta ise dünyadaki zeki erkek sayısı, zeki kadın sayısından daha fazla. dünyanın en iyi satranç oyuncuları arasında pek az kadın bulunması bu yüzden.

    aynı konu psychologytoday'de de farklı bir biçimde işlenmiş ama aynı kapıya çıkıyor:

    https://www.psychologytoday.com/…-thank-your-mother

    ilgili pasaj:

    "ındeed, the fact that males have only one x-chromosome to rely on—the one they got from their mother—almost certainly explains not simply why so many more males than females have ıqs below 70 but also why 20% more males than females have ıqs above 140. greater variability is inevitable if only one x chromosome is being expressed as compared with the two on which a woman can normally rely. furthermore, this in itself could explain why some men outperform women intellectually in some respects"

    özetle iq'su 70'in altında ve 140'ın üzerinde daha fazla erkek var. y kromozomuna sahip olmadıkları için kadınların zekası alt ve üst uçlardan daha çok ortalamalarda seyrediyor.
  • zamaninda (2000lerin basi) odtu satranc toplulugundayiz. bahar senliginde stand actik. yanyana 2-3 tane satranc tahtasi koyduk. bir tarafina topluluktan elemanlar biz gectik. karsimizdaki sandalyeler de bos. gelen oturup bizimle 5 dakikalik yildirim oynayabiliyor. fakat oynamak icin 1 lira gibi cuzi bir para koymak zorunda. eger kazanirsa kitap/dergi gibi bir sey hediye ediyoruz. maksat biraz heyecan olsun.

    aramizda turkiye capinda satranccilar oldugu gibi, benim gibi sadece 3-4 acilis bilip biraz temel oyun bilgisiyle oynayan vasat adamlar da var. ama sonucta oturup satranc icin ciddi zaman harcamamis "ben satranc oynarim" diyen insanlari acilis bilgisiyle, hizli oynama aliskanligiyla falan rahat yeniyoruz.

    neyse efendim. ogle saatleri geciyor. bir kisi geliyor yeniyorum. birami aciyorum. baska biri daha geliyor. onu da yeniyorum. onumdeki kumbara dolmaya basliyor yavastan. aksam saatleri geldi benim kafam da epey guzel oldu. o sirada bi hatun geldi karsima oturdu. kafam rahat gayet kendimden eminim. oyuna e4-d5, e*d5, v*d5, ac3, va5 seklinde su an adini hatirlamadigim bir acilisla basladik (evet bu arada 15 yil gecmis ustunden oyunu hala hatirliyorum). bi ara rakip vezirin c7'e geldigini hatirliyorum. sonra benim piyonlarin teker teker dusmeye basladigini ve en son da bayragimin dustugunu hatirliyorum.

    ondan sonra topluluktan bizim maci izleyen arkadaslardan biri oturdu. kendisi yenildigim icin benimle dalga geciyordu ki onun da bayragi dustu. baska biri daha geldi. o da yenildi. derken hatun bizi perisan etti. sonradan kendisinin turkiye capinda bir satranc oyuncusu olan, adini daha onceden duymus oldugum birisi oldugunu ogrendim. sonrasinda topluluk sayesinde daha baska pek cok cok iyi kadin satrancciyla tanistim. kendilerinden ogrendigim epey bir sey olmustur.

    sozun ozu bu onermenin cinsiyetci bir safsata oldugunu satranc oynayan hemen hemen herkes bilir. satranc baslarken zeka, ilerletirken calisma ve oyun oynarken yuksek konsantrasyon meselesidir. bunlarin hicbiri cinsiyete bagli degiskenler degildir.
  • orjinal yazıyı da okudum. kadınlar beyin yapıları gereği bla bla yapamazlar, kadınlar evrimsel olarak bla bla bla nedenlerden bla bla blayı yapamazlar, kadınlar fıtratları gereği bla bla olduklarından bla blayı iyi yapamazlar... bu söylemlerin bazıları dinsel, bazıları bilimsel, bazıları de evrimsel temelli gibi gözükür. oysa sakladıkları şey bildiğimiz cinsiyetçiliktir.

    halo etkisi diye bir konu vardır. bir kişinin bir alanda uzman olması, diğer bir konudaki yorumunu güçlendirmez. örneğin, benim muhteşem bir neuroscientist olmam, satrancın içeriğine dair söylediklerimin doğru olacağını garantilemez. keza söyleyen kişinin satranç alanında usta olması ile "kadınların beyin yapıları" üzerine söyledikleri bağlantısızdır.

    biz sanıyoruz ki adam satrançta usta oldu diye, aydın bir insan olacak, önyargısız olacak, okuyan anlayan biri olacak. gitmiş, "bakınız mesela benim karımın eqsu benden iyi, ama arabayı park edemiyor" demiş. e tamam bizim bakkal amca da aynısını diyor. avrupa'da da, burada da düz insan aynı.
  • meslek lisesinde okuyup kadınların kafası bu işlere basmıyor o yüzden burada hiç kız yok demenin değişik versiyonudur.

    ' ulan şu oyunu hiç güzel karıyla oynamadım. daha doğrusu karıyla oynamadım. demek ki bunların kafası basmıyor. '' diye düşünerek bok atmıştır bir adamın beyanatı.

    genelleme: bu oyunu oynayan insan sayısı azdır, hatun sayısı daha da azdır.

    anı: askerdeyim ordu evine gittim. oturmus fal bakarken küçük bir kız çocuğu 5 tane askeri 15dk lık dilimde yenip yolladı. dedim askerlere hayırdır hepiniz bu kadar mı kötü oynuyorsunuz. komutanım kız çok iyi oynuyor dedi. dedim gel bakalım oynayalım seninle. kız hakikaten iyi oynuyor. kim hata yaparsa o kaybedecek o kıvamda gidiyoruz. bir yerde köşeye sıkıştırdım edasıyla şahını koruyan ve benim 2 gün önceden suya yatırdığım vezirimi sıkıştıran yerden kalesini çıkardı. veziri yukarı çıkardığım anda mat edecektim. küçük olmasından mütevellit

    b- bu hamle sence mantıklı mıydı?
    k- evet
    b- emin misin?
    k- evet
    b- elimle veziri gösterdim
    k- aa evet geri aldım o zaman dedi.

    buna benzer bir olay daha oldu. sonuç yenildim. kız teşekkür etmedi yendim oley diye olay mahallinden uzaklaştı. acımayacaksın yetime...
  • bobby fischer "herhangi bir kadına karşı tek atım olmadan oynarım" demiş ama bunun için lince uğramamıştı *... çünkü neden? rahmetli daha destansı sıçışların adamıydı.
hesabın var mı? giriş yap