• diğer ve daha çok bilinen ismiyle; kadiriyye tarikatıdır. islam dünyasının ilk, en köklü ve en yaygın tarikatı olduğu söylenir.

    abdülkadir geylâni tarafından kurulmuş olan tarikat, anadolu'ya ise eşrefoğlu le yayılmıştır.

    anadolu topraklarında en yaygın olarak doğu ve güneydoğu bölgesinde, özellikle suriye'li aileleri kapsamaktadır.

    ülkemizde ise tarikat çalışmalarını (bkz: mustafa kara) yürütmüştür.

    günümüzde de faaliyetlerine aktif olarak devam eden tarikat, özellikle osmanlı döneminde tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla birlikte güç kaybetmiştir. günümüzde ise iyice sayılarının azalması ve güç kaybetmeleriyle birlikte, evde yapılan sohbetlerle tarikatlarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar.
  • silsilerinin başlangıcını hazreti ali olarak kabul ettikleri için tarihte şia mezhepleriyle daha rahat diyalog kurmuşlar.
    safeviler ile birlikte iran'daki öteki sunni tarikatleri yok olurken onlar biraz şialaşmakla birlikte varlıklarını devam ettiregelmişler.
    geçenlerde iran protestolarına destek vermekle adı ön plana çıkan gonabadi tarikatı da özünde kadirî tarikatinin bir koludur. gonabadi tarikati üyelerinin sayısı iran'da yüzbinlerle ifade ediliyor.
  • mensupları arasında hanefi avcı'nın da bulunduğu tarikat.
  • allahın yarattığı bir insanı haşa ilah gibi gören şirk batağına bulaşmış tarikat
  • kadınları zayıf varlıklar olarak gören tarikattır. onlara göre şeytan kolaylıkla kadın bedenine girip onu yönlendirebilir. bu yüzden kadınlarla mümkün olduğunca az bir araya gelmek gerektiğine inanırlar. onların sözüne inanılmaz, fikirleri sorulmaz. evliliklerde bile erkek gerekmedikçe kadınla aynı ortamda bulunmaz. özellikle kendi içlerine kapanıp ibadete yoğunlaştıkları dönemde (içe kapanma /rizayet) erkekler asla kadınlarla görüşmezler, aynı odada bulunmazlar (eşleri dahi olsa). çünkü bu dönemlerde erkeğin yoldan çıkarılmaya en açık zaman olduğuna, şeytanın onları yoldan çıkarmak için her yolu deneyeceğine inanırlar. şeyh kadınlarla asla konuşmaz, kadınalr şeyhin huzuna asla çıkamaz.

    kız çocukları anlamlı cümleler kurabilmeye başladığında (herhalde 4-5 yaş civarına denk gelir) tesettüre sokulurlar ve erkeklerin gözünden uzak tutulurlar. buna erkek kardeş, kuzen, baba gibi yakın akrabalar dahildir. erkek çocuklar ve babanın hizmetini anne görür, kız çocuklar ortaya çıkmaz. kız çocukları ergenliğe eriştiğinde beklenmeden şeyhin uygun gördüğü biriyle evlendirilir.

    bu tarikata göre eğitim denilen sadece dini eğitimdir. çünkü dünya allah'ın krallığıdır. bu dünya'da sadece allah için yaşanır. o yüzden dini bilgiler harici bilgiler öğrenilmeye değmez. kadınlar erkeklere göre çok daha kısıtlı bir dini eğitim alırlar. bu eğitim genel ev düzeni ve ibadetlerin nasıl yapılacağı ile ilişkili şeylerdir.

    kaynak: karanlığın ayak sesleri kadirilik, ismet zeki eyüboğlu
  • yalnız bugün ismail saymaz'ın necati şaşmaz ile ilgili yazısı sol frame'de belirince bu başlığa uğrayıp biraz okuma yapınca yaklaşık 2008'li yıllardan beri islam'a inanmayı bırakıp hristiyanlığı seçen biri olarak bile şimdilik okuduklarım kadarıyla acayip hoşuma giden tarikattır bu tarikat. müthiş bir felsefe, müthiş bir geçmiş. gerçek ve tam anlamıyla bir tasavvuf, saf bir arınma. hep burada yeni osmanlıcı, büyük ortadoğucu olduğumu söylemişimdir. ülkenin kurtuluşunu, bekasını, çözülemez sorunların çözümünü bu düşünce de görürüm. bu millet ta nizamülmülk'ün siyasetnamesinden beri islam üst kimliği, adaleti, geleneği, töresi, tasavvufu ile bu topraklarda hüküm sürmüş, uzun süre bir arada kalmış, bir kimlik oluşturmuş, yoğrulmuş, yoğrulmuş, yoğrulmuş da yoğrulmuş. devletin dini belli ama referans göstereceği bir yol bir tarikat olacaksa lütfen bu olsun.
  • ismail saymaz'ın köşe yazısında bahsettiği olayı yıllar evvel duymuş, eşi çocuğun velayetini necati şaşmaz'dan alabilmek için işkembeden sallıyor herhalde demiştim.

    ülkede mehdi olmayan bir necati şaşmaz kalmıştı. onu da tamamlamışız. babası abdülkadir şaşmaz şeyh olmuş çocuğa da kontenjan arıyorlar. müritler şimdilik 'ağabey' diyorlarmış ataması yapılınca title sorununu çözerler diye tahmin ediyorum.

    daha öncesinde hiç böyle bir tarikat duymamıştım. burada da pek bir entry göremeyince '15-20 kişi bir araya gelip tarikat mı kurmuşlar lan' diyerek biraz araştırınca neler neler çıktı. siyasi bağlantılar, medya bağlantıları, film şirketleri, binlerce mürit, onlarca şehir...

    tarikat-cemaat mekan sayıları üniversite, hastane sayılarıyla yarışıyor gözünü sevdiğim memleketinde.
  • kimse yazmamış ama başlangıcı şu şekildedir: bu tarikat alevî meşrepli selçuk türkmen hanedanına mensup seyyid abdûlkâdir geylânî tarafından 12. yüzyılın başlarında kurulan ve silsilesini imam ali bin ebu talib'e dayandıran alevî-bâtınî bir tasavvufî inanış. islâm tarihinde sesli zikir yapan tarikâtlardan biri olarak kabul ediliyor. sesli zikir yapılması nedeniyle cehri tarikâtlar arasında sayılıyor hatta.
  • diğer tüm tarikatlar gibi şer yuvasıdır... diğer tüm tarikatlar gibi başı ezilmelidir!
    not: tüm dünyadaki tarikatların da başı ezilmelidir. hristiyanı, yahudisi, müslümanı hiç fark etmez...
  • --- spoiler ---

    kadiri tarikatına girmek isteyen bir kişinin öncelikle geylani’nin 10 şartını yerine getirmesi bekleniyor. “tövbe” eden kişi ardından sırayla, “zühd, tevekkül, kanaat, uzlet, zikir, teveccüh, sabır, murakabe ve rıza” şartlarını yerine getirmesi gerekiyor…

    --- spoiler ---

    (bkz: ali bin ebu talib)
    (bkz: abdülkadir geylani)

    --- spoiler ---

    erenler meclisinde hu diyenler kâdirilerdir.
    içip aşkın şarabından kananlar kadirilerdir.
    çekerler nâra'yı ya hû geçip hem can ile serden,
    yanıp aşkı ilahi ile dönenler kadirilerdir.
    gürûhu dervişanın zül cenahı hem zahiri batın,
    sıratı cümleden evvel geçenler kadirilerdir.
    ederler tâlibi irşad, hem de rûzi şeb amma,
    ve lâkin hasmını berbat edenler kadirilerdir.
    eğer feryad edip dersen, medet ya gavsu geylâni,
    senin imdadına derhal gelenler kadirilerdir.
    aliyyül murtazanın nesli pâk-i seyyid-i âlem,
    târik-i mustafa'ya baş eğenler kadirilerdir.
    kelimullah ile hem bezm olup ervâh-ı âlemde,
    bu sırr-ı nûr'u ahmed'den alanlar kadirilerdir.
    eğer ki hükmü işler şarka garba hem bilâ şüphe,
    ânın içün cümleye ser taç olanlar kadirilerdir.
    rıza müştâk-ı pirandır esiri gavs-u geylâni,
    delilim sırrı kur'andır diyenler kadirilerdir.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap