• ister dünyanın en kalabalık şehrinde yaşayın, ister o kalabalık şehirdeki kimsenin haberi bile olmadığı ıssız karlar ülkesinde, her yerde bir hikaye vardır. iki kişi arasında, o kadar ıssızlığın içinde, büsbütün yalnızlıkta bile.
  • insanoğlu tepeden tırnağa metruk, epeyce ahmak ve fena halde küstahtır dedi bu film bana..

    telsiz muhabereleri, eskiyle yeni dünyaların aynı potada eriyemeden ayrı ayrı tükenişleri ve o müthiş ıssızlığın tablo gibi görüntüleriyle keyiflenirken, zihnimi acıtacak yoğunluktaki kutup gürültüsü yüzünden -neredeyse- yarıda bırakıp kapatacak kadar rahatsızlık da verdi..
  • bazı işler vardır, böyle ağır adamların gidip yapması gerekir, a... oğlu estebanların yapamacağı işler vardır, sağlam pisikoloji ister. işte bu filmde bu tip işlerin bu adamlar tarafından yapılması gerektiği anlatılıyor.
  • filmin ingilizce ismi "how i ended this summer" olarak geçiyor, ancak sıradan bir amerikan gençlik komedisine cuk oturacak bu isimden ziyade, "how i cheated (somebody) last summer" anlamına geliyormuş orijinal isim.

    yönetmen, 20.yy başında kuzey kutbuna ulaşmaya çalışan rus kaşifin günlük notlarından ilham almış ve çok uzun yıllar kafasında kurmuş bu filmi. şöyle bir bilgi var hakkında:

    --- alıntı ---

    director alexei popogrebski found the inspiration for his psychological polar thriller in the dairies of n. v. pinegin which were written in 1912 when pinegin accompanied russian polar explorer georgio j. sedov on his tragic attempt to reach the north pole. popogrebski read these diaries as a fourteen-year-old. “i have been fascinated, ever since, by this ability to come to terms with notions of time and space so drastically different from our common scale of hours and minutes, or blocks and metro stops. this film, essentially, is a story of two personal (and incompatible) time-and-space scales.”

    https://www.berlinale.de/…104775.php#tab=filmstills

    --- alıntı ---

    popogrebskiy, müthiş estetik zevke sahip bir adam öncelikle. göl manzaraları, uçsuz bucaksız kutup bölgesi, yamaçlar, kayalıklar, kısacası doğaya ait her şey çok canlı. uzun planda çektiği engin manzaralar insanı alıp götürüyor. gel gelelim konu oldukça durağan. pasha ve gulybin adında iki meteorolog çevresinde geçiyor hikaye. arktik okyanusu kıyısında, insanın ıssızlıktan delirebileceği bir bölgedeki ölçüm ve araştırma merkezine gelen ve gulybin'i ilgilendiren kişisel bir telsiz mesajını pasha'nın iletmeye cesaret edememesiyle psikolojik bir gerilime dönüşüyor film.
  • yeni izleyebildiğim, şehirden, betondan ve insan kalabalığından sıkılan bünyeler için tatil gibi bir filmdir.

    --- archym fairy ---

    ayrıca, kutup güneşinde kurutulmuş alabalık nerde bulunur sorusunu sordurtmuş ve tuzlu/kırmızı bir tat bırakmıştır ağzımda.

    --- archym fairy ---
  • son bir saatinin sarhoşken izlenmesini tavsiye ettiğim film.
  • "ne lan bu?" filminden öte duragan gerilim filmi diyebiliriz. ilk yarım saat sıkılacağımın mesajını verdiyse de empati kurmak sureti ile "lan ? acaba?! " sorularını kafama kakmış bir yapıt diyebilirim. çok büyük beklentiye gerek yok , nihayetinde festival filmi tadında ve durağanlığında diyebiliriz.

    --- eskiden buralar dutluktu ---

    o degil de sikseler ben de kabahatimin peşine o ayıya "senin ailen öldü, götveren ne diye benle uğraşıyorsun?!!" demezdim. diyemezdim. yemezdi bas baya

    --- eskiden buralar dutluktu ---
  • garip bir film. dram desen değil, ekşın desen hiç değil, romantizmle alakası yok. 2010 yılının aleksei popogrebsky "ne lan bu?" filmi.
  • tam görüntü yönetmenliği işi olmuş. manzaraya daya sırtını, sahnenin duygusunu vericem diye bütün yürüyüşü 3.5 dakika boyunca ver, üzerine kırık bir hikaye ve karakterler ekle al sana film... atmosfer, filmin havası tam benlikti fakat hikayeyi buzdolabında bir kısmı açık kalınca solan salam gibi dökük bıraktığında elde belgesel tadında görüntülerden başka bir şey kalmıyor... çok sevecekken kıyısından döndüm. evet bir hikayesi var ama iyi işlenmiyor. ya da belki de bu işi yapan insanların duyguları törpülenmemiş, nasır bağlamıştır gibi bir okuma yapmamız isteniyor.

    6.5/10 dur ahanda puanım. hımbıllar sizi...

    --- spoiler ---

    tamam, anlıyorum bu haberi vermek epey zor bir şey ve karakterimiz hayata henüz atılamadığını gördüğümüz, işini sevmeyen, hımbıl bir tip fakat biraz cesaretini toplamak, kelimeleri bir araya getirmek bu kadar zor olmamalı... hayır sen açıklamadıkça adam ekstra balık tutmaya falan gidiyor hala adamın suratına bakıyosun. bu karakter pek gerçekçi gelmediği için filmden kopuverdim. ek olarak evet öğrendikten sonra oluşan yıkımla beraber bozulan bir psikoloji ve atmosferden ötürü ailesi ölen adam daha hırçınlaşıp danilo'yu da vurabilirdi... buradan kaçışı anlıyorum ama o ne saçma iştir yahu. zaten göt kadar adada berabersiniz adamın böyle bir niyeti olsa seni yine gelir bulur siker atar... bu çekingen ve hayatsız diyebileceğim danilo karakteri iyi yazılmamıştı.
    --- spoiler ---
  • aleksey popogrebskiy'in yönettiği 2010 yapımı film. aynı yıl chicago film festivali'nde 'en iyi film' seçildi.
hesabın var mı? giriş yap