• mentollü türk kahvesi düşünelim, işte kakuleli kahve budur benim için. kakulenin ferahlatıcı kokusu ve tadı, kahvenin yoğunluğuyla çelişiyor. dolayısıyla damakta bir harmoni, bir lezzet, bir bütünleşme gerçekleşmiyor. türk kahvesi ne kadar ağır, yoğun, partiküllü bir şeyse kakule aksine o kadar yakıcı bir uçuculuğa sahip. türk kahvesini sade içiyorsanız, hissettikleriniz şunlar oluyor sırasıyla:

    hım... enteresan fresh bir koku,
    hım... enteresan yakıcı bir ferahlık,
    hım... enteresan kahvenin yoğunluğu,
    hım... enteresan kahve baskınlığı ama genzim.. genzim.. ehööehöehehe genzim..

    ama seveni muhakkak olur çünkü kötü bir tat değil, yalnızca zorlayıcı bir tat. sıcak bir içecekten mentollü bir ferahlığın gelmesi tuhaf bir his.

    afiyet bal şeker.
  • hint çayının çok daha yoğununu andıran kahve. sanırım hatayda çok meşhur ben de ordan öğrenmiştim. o günden beri hemen her sabah içerim. bi tane kakuleyi havana alıp güzelce indiriyoruz tokmağı, dış kabuğunu alıp çekirdekleri biraz daha ezip türk kahvesiyle beraber cezveye alıyoruz. yapmışken bir tane kakuleyi de ocağın üstünde bırakıyorum mis gibi kokuyor ev.
  • ne popüler oldu ne övüldü.. gerçek bi kahve sever bu tattan asla keyif almaz. çok feci. denemeyen ama merak edenler evde kahveye bi kaşık nane atıp öyle içmeye çalışsın. içebiliyorsa eğer bunu da içer
  • ne alaka bilmem dün gece rüyamda bir kadın bana kakuleli kahve içmemi söyledi. ne kadar saçma gelse de merak ettim siparis verdim bugün.anladığım kadarıyla seven çok seviyor sevmeyen nefret ediyor kahvesi. siparişim gelsin hemen tadina bakacağım.
  • bir kere deneyip orda bıraktığım kahve türü. o tat herkese hitap etmez zira.
  • ön bilgi(önyargı): suriyeli mültecileri sevmeyenler muhtemelen bu kahveyi denemek istemeyecektir, denese bile suriyeli olduğu için kakuleli kahvenin tadına bok atacaktır kuvvetle muhtemel.

    efenim ben kahveyi çok seven birisiyim, bunu öncesinde belirteyim. evde granül kahve ve türk kahvesi var. granül kahveyi zorda kalsam da içmek istemiyorum tadından ötürü. geriye türk kahvesi kalıyor. türk kahvesinin tadını da bir türlü sevemedim çok duru geliyor tadı, yeterince kahve tadı alamıyorum hafif kaçıyor.

    neyse kakuleli kahveyi suriyeli komşumuzun evinde içtim, tadını çok beğendim. 1-1,5 haftaya bir 200 gramlık paketini bitiriyorum şimdi. evde artık sadece kakuleli kahve içiyorum. iki çeşidi var. birisi normal kakuleli kahve, diğeri ekstra kakuleli kahve. ben ikisini de denedim ve kakulenin daha yoğun olarak hissedildiği ekstra kakuleli kahve favorim. pişirilme yöntemi türk kahvesi ile aynı. çok detaylı araştırmadim ama kahvenin türü ve kavrulma yöntemi türk kahvesinden farklı olabilir çünkü kahvesinden de farklı bir aroma hissediyorum. yanılmıyorsam araplar arasında popüler bir kahve, kakuleli kahve. hatta size şöyle söyleyeyim türkiye de acı kahve(bkz: mırra) diye geçer güney doğu şehirlerinde. kahve sıvısı satılıyor. onu da sanırım saatlerce pişiriyorsun, küçük şişelerde tek içimlik shot ile içiyorsun falan. neyse o kahvenin içinde de kakule var diye biliyorum. ay ne uzattım. kakuleli kahve güzeldir, içiniz, misafirlerine ikram ediniz. arada sırada değişiklik güzeldir.
  • vitamin deposu kakule bitkisinden elde edilen şekersiz içmesi tavsiye edilen ponçik kahve türü.

    bazı közde türk kahvecilerinde rastlıyorum. keşke bazı kafelerde de rastlasam. çok seviyorum. eve alıp yapınca değil de böyle otantik yerlerde içince daha keyifli oluyor.
  • her sabah evde espresso yapıp içenlerdenim. türk kahvesini beğenmiyorum. antakya'ya ilk gittiğimde bu kakuleli kahveyi ikram ettiler, ilk içişimde tadını beğenmemiştim ama yıllar sonra tekrar gittiğimde farklı bir yerde çok iyi hazırlanmışını içtim. o günden sonra kakuleli kahve sevenlerden oldum.
    neyse uzun sözün kısası kakuleli kahve lezzetli bir şeymiş, üstelik oldukça faydalı zencefil ailesinden bir baharat olduğundan tüketilmesi de yararlıymış.
    habertürk'ün haberine göre a vitamini, c vitamini, sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, manganez, magnezyum, fosfor ve çinko bulunduruyormuş.

    not: savaştan önce suriyeye gitmiştim, orada da tadı espressoya çok benzediğinden olsa gerek, mırra denen kahveye hayran kalmıştım. bu suriyelilerin kahve kültürü bizimkinden daha iyiymiş.
hesabın var mı? giriş yap