• filmin hakettiginden az ovgu alan ve bence en iyi isi cikaran yardimci oyuncusu, general rokurota'nin tasaklaridir. zamane japonyasi herkesin samuray kiliclari ve speedo mayolarla dolastigi ilginc bir fantazi dunyasi oldugundan, rokurota'nin her oturus kalkisinda tasaklarin oyunculugu izleyeni buyuluyor.

    ikinci muhim yardimci oyunculuk, duello sahnesinde rokurota her kasini kaldirdiginda ayni anda geriye ziplayan japon askerlerininki. duellonun parcasi degil seyircisi olup, 20-30 metre uzaktan izlemelerine ragmen ani hareketlerden tirsmalari ve senkronizasyonu korumalari muthis.

    ucuncu alkis set icin, ozellikle de tepelerden asagiya yuvarlanan tas parcalarina. kafadarlar her tepeye cikmaya calistiklarinda bunlarin uzerinde kayip olduklari yerde sayarlarken, rokurotanin adim attigi yerdeki taslar kaymayi kesiyorlar. egitimliler, dogallar; bir yonetmen bir tastan daha ne isteyebilir?

    dorduncu eyvallah kostum ekibine. ozellikle o altin parcalarini odunlarin icine sokmayi basaran arkadasa. odun ulan bu. odunun, dal parcasinin icine birseyi nasil yerlestirip ustunu kapatabilirsin. metal degil ki kaynak yapasin. yapmislar ama. zamane japon derebeyi de yapmis, hazinesini kurtarmis.

    besinci ve son olarak prenses hanima hayran oldum. kadin kavga ederken de, ovgu dizerken de, son defa veda ederken de hep ayni ses tonunu koruyor (kabizlikla mucadele esnasinda annesinin oldugunu ogrenen birinin isyani, dogadaki en yakin ornek). yonetmen bunu kadirsinas japon insaniyla dalga gecmek icin mi abartmis, yoksa bu manyaklar hakkaten boyleler miydi merak icindeyim.
  • 1958 yapımı akira kurosawa epiği. bizde saklı kale* olarak bilinen filmin tam türkçesi: gizli kalenin üç kötü adamı. george lucas'ın star wars için en büyük ilham kaynağı bu filmdir. şöyle bir denklem kurulabilir:

    kakushi toride no san akunin -----> star wars -----> dünyayı kurtaran adam

    tüfengin icat olduğu zamanlarda, japon iç savaşı ortamındaki bir klana ait prenses ve sadık generali*, gizlendikleri saklı kaleden krallık hazinesi ile beraber güvenli topraklara ulaşmak amacıyla, iki köylü tıfılı kullanırlar. bu tıfıllar star wars'da r2d2 ile c3po'ya denk geliyor. yol boyunca türlü, çeşitli, tehlikeli maceralar yaşarlar ve prenses halkın durumuna kendi gözleriyle şahit olur. kurosawa, odessa merdivenleri benzeri bir sahne ile potemkin zırhlısına ve bir başka klasik the treasure of the sierra madre'ye ufak göndermeler yapmaktan kaçınmaz.

    işin ilginci, kurosawa'nın bu filmi yapma amacı, rashomon benzeri daha sanatsal ve riskli projelere girmek için film şirketine para kazandırarak kendisine güvenmelerini sağlamaktır. yani kendi reklamıdır. ne yazıktır, rashomon, ikiru ve shichinin no samurai gibi başyapıtlara rağmen, hala ülkesinde batı taklitçisi olarak eleştirilmekte ve hakettiği saygı ve desteği görememektedir. film 5 yıllık bir çalışmanın ürünü ve japon sinema tarihinin o zamana kadarki en pahalı yapımıdır. ama nedense diğer kurosawa filmleri kadar ses getirmemiştir.

    hakiki birer sanat eseri olan afişleri için buradan buyrun:

    (bkz: http://4.bp.blogspot.com/…600/thehiddenfortress.jpg)
    (bkz: http://img.photobucket.com/…hehiddenfortress_02.jpg)

    edit: link.
  • http://www.uzakdogufilm.org/…en fortress22-afis.jpg

    de de afısı gorulebılecek olan orjinal ismi kakushitoride no san akunin olan 1958 yapımı akira krusawa yapıtı.. filmde matashichi ve tahei adında iki koyluyü alaksız bi şekilde olaylarına katarak akizuki prensesi princess yukiyi kurtaran samurai rokurotanın hikayesi.. kesinlikle gayet akıcı bi hikaye ve anlatım.. daha sonra pek cok taklidini bilmeden izlemiş olsamda hiç sıkılmadığım bi film..
  • star wars filmindeki bir cok kavramin da bu filmden arak oldugu soylenir.
  • on numara film. oyuncuları çok güzel oynamış , yönetmen özenerek çekmiş , konu ve gelişimi güzel , karakterler eğlenceli. akira kurosawa filmleri güzeldir ama bunun içinde komedi unsuru da bol olduğundan fazla fazla sevdim sanırım.

    --- spoiler ---

    filmin başlarında kısa süren bir isyan çıkıyor ki sankli yönetmen merdiven başından vermiyorum yevmiyenizi gelin alın alabiliyorsanız demiş öyle acayip olmuş. asıl elemanımız zaten diğer filmlerinde olduğu gibi rolün hakkını veren bir eleman. ediyle büdü ikilimize hiç bir şey demiyorum bahtsız bedeviden önce bunlar varmış sanırım özellikle dağda bizim elemanı ilk gördükleri yerdeki hareketleriyle sonda prensesin karşısında şaşkınlıktan alıklaştıkları bölüm çok iyi. prenses ise hımm animelerde bile sanırım böylesi yok o nasıl ses gerçi sesi başkasının olabilir bilemiyorum . prensesin sonradan parasını verip kurtardığı kızı da es geçmeyelim vefakar capon insanını gayet iyi canlandırmış . ufacık tefecik boyuyla eline kayayı alıp , fosur fosur uyuyan prensesin başında nöbet bekleyip ediyle büdü* den koruması çok iyiydi.

    --- spoiler ---
  • içinde en fazla mizah unsuru barındıran akira kurosawa filmi. yaklaşık 2 buçuk saatlik süresi olmasına rağmen hiçbir sahnesi izleyiciyi sıkmaz.

    ayrıca tüm akira kurosawa filmlerini izlemiş biri olarak bana göre en iyi akira kurosawa filmidir. bu tabii ki diğer filmlerinin kötü olduğu anlamına gelmiyor, nitekim japonya'nın en büyük yönetmeninden bahsediyoruz. fakat diğer filmlerine 100 üzerinden 80 verecek olursam bu filmine ozu yasujiro'nun da deyimiyle (bkz: #24619659) 100 üzerinden 120 veririm.

    ben süresi bu kadar uzun olduğu halde bir dakikası bile izleyiciyi sıkmayan başka bir film izlediğimi hatırlamıyorum. kurgusu, senaryosu, yönetmenliği, oyunculukları ve müzikleri sinema okullarında ders olarak okutulmalı. ders olarak okutulmalı kısmını klişe bir söylem olarak söylemiyorum bu arada, gerçekten de ders olarak okutulabilecek nitelikte güçlü bir film.

    mükemmel bir film olmasına, farklı ülkelerde bir çok versiyonunun çekilmesine ve kimi büyük yönetmenlere ilham kaynağı olmasına rağmen akira kurosawa'nın en az konuşulan ve en az dikkat çeken filmlerinden biri olması da oldukça ironik.
  • bir nevi "iyi, cirkin ve cirkin". matakishi ve tahei tuco ramirez'in uzakdogu subeleri seklinde takiliyorlar cidden. onun disinda samuraylarin halen fonksyonel oldugu bir cagda gecmesine ragmen asiri romantize edilmemeleri hos olmus. tablo gibi cekim planlarina, ele gelir senaryosuna, basarili muzik kullanimina ve tabi bir de toshiro mifune'ye ragmen nedense pek unlu olamamis bir film.

    bir de ilk defa bir filmde carsakta debelenen adamlar gordum. ilginc oluyormus ekranda izlemek.
  • akira kurosawa'nın izlediğim en iyi filmlerinden biri. çekildiği yıla göre çok öncü bir film, daha başındaki kamera kullanımından bunu anlamak mümkün. sizi iki saati aşkın bir süre hiç sıkmadan nefis bir maceranın içine atıyor. toshiro mifune yine her zamanki gibi muhteşem. kesinlikle izlenmesi gereken bir klasik.

    akira kurosawa'nın her filmi diğer yönetmenlere bir ilham kaynağı olmuştur her zaman. işte bu film de star wars serilerinin yaratıcısı george lucas'a kaynak olmuştur, hatta ve hatta star wars serilerinin tüm filmlerini ezbere bilen bir fan olarak uzayda geçen remake'ini teğet geçmiş desem yeridir. filmi izlerken benzer sahneler sürekli dikkatimi çekti. fakat george lucas da bunu saklama gereği duymamış ki sahneleri geçerken frame wipe denen, kurosawa'nın öncülüğünü yaptığı, o zamana göre ileride olan bir geçiş tekniği kullanmıştır. ben bunu bir saygı duruşu, bir teşekkür olarak algıladım. görmek isteyenler aşağıdaki linkte portakalın üstüne basabilir.

    http://en.wikipedia.org/wiki/wipe_(transition)

    --- spoiler ---

    bir star wars fanatiği olarak benzeştirdiğim sahneleri yazmak isterim ki sahnelerden ziyade karakterler filmle tam anlamıyla uyuşmaktadır. c-3po ve r2-d2'yu hiç yazmayacağım bile. bunlar birebir alınmıştır. prenses de bariz belli. ama toshiro mifune'nin oynadığı general rokurota makabe karakteri bariz obi wan kenobi'dir. bu kadar benzerlik hakikaten çok fazla dedirtmiştir. her ne kadar tam anlamıyla o diyemesek de darth vader olarak da makabe'nin mızrak savaşı yaptığı general hyoe tadokoro'dan esinlenildiği belli. özellikle yüzü yaralı gelip makabe'yi gördüğünde bu daha rahat anlaşılıyor. senaryo'da da benzerlikler göze çarpmakta fakat yıldız savaşları burada çok daha üstün diyebilirim. ülkesi mahvolan bir prenses'in altınları alıp tekrar kurma çabası anlatılmakta filmde ki a new hope da bu şekilde başlar.

    --- spoiler ---

    diyeceğim o ki star wars fanlarının bu filmi kaçırmaması gerekir. akira kurosawa'nın ne kadar gıpta edilen bir yönetmen olduğunu görmek için yojimbo ve seven samurai ile izlenmesi tavsiye edilir.
  • prenses yuki'nin her seferinde girtlagi yirtilircasina konu$masi sizi gulmekten yerlere yatirir. merak uyandirir "acaba gercekten eski japon prensesleri boylemiydi" diye. general rokurota makabe' ye "- bu zirhla cok yaki$ikli olmu$sun" derken bile bagirir kadin.

    mutlaka izlenmesi gereken filmdir. $iddetle tavsie edilir.
  • benim için özel bir anlamı da olan, izlemekten keyif aldığım ve yer yer kahkahalarla eşlik ettiğim akira krusawa filmi. sanki bir de çekim hatası buldum gibime geldi. kusursuzluğun, kusurlarda gizli olduğunu birkez daha görme fırsatı bulduğum film.

    --- spoiler ---

    ateş festivali'nde dans ederken, lal olan prenses dile gelmiştir.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap