• whatsapp profil fotoğrafına bakayım derken aramaya basmak.

    en az 120 diyorum.
  • hoşlandığınız çocuğu okulda görmek. evet bu kadar basit. 26 yıllık ömrümde bu kadar heyecandığım an sayılıdır.

    üniversitedeyim o zamanlar.

    yıllar evvel baya* hoşlandığım çocuğa uzun bir stalking sürecinden sonra bulup facebooktan mesaj atmıştım. o zamanlar facebookta ekli olmadığın kişilerin mesajları diğer kutusuna düşüyordu ve okuyup okumadığını bilemiyordun, tik işareti ya da okundu bilgisi yoktu. neyse. ben buna biraz komik biraz romantik bir şeyler yazmıştım kendimce. üzerinden bir gün geçti tık yok.

    mesajı gönderdiğimin ikinci günü okul çıkışında gördüm ben bunu uzaktan ama mesajını almadan onu görmeye hazır değilim ve hiç olmadığı kadar heyecanlıyım. nabız 120-130 kesin. kalbimin sesinden başka ses duyamıyorum. ondan başka kimseyi de seçemiyorum, önüme koca bir duvar koysalar duvara tek başıma girerim o derece. ayaklarımın bağı çözüldü titriyor resmen, topuklu da giymişim zar zor yürüyorum. bayılıp kalacam ondan korkuyorum, kaldı ki ben soğukkanlı diye geçinirim ama inme geldi o an. neyse ki farketmedi bu beni arkadaşlarıyla geçip gitti yanımdan.

    ama şimdi evliyiz ve çok mutluyuz. iyi ki atmışım o mesajı.. demek isterdim ama diyemiyorum amk. acayip g.t oldum, bir insan ne kadar g.t olabilirse ben daha büyük g.t oldum. yıllar geçti üstünden hala gelen giden mesaj yok. mal. mal diyorum çünkü o mesaja ancak bir mal kayıtsız kalabilirdi.

    debe editi: ay yine bi heyecanlandım. sayesinde ilk debem. bi işe yaradı sonunda :)
  • başkasının kalp atışının yavaşlaması.
  • (bkz: anksiyete)

    :(

    bütün gün sadece kalp atışım normale dönsün diye dua etmişliğim var.
  • uzun zamandır beklenen mesajın birden gelmesi.
  • denizde yüzerek açıldığında dipten koyu bir gölge geçti sanmak.

    deniz canavarı, katil balina, köpekbalığı, devasa ahtapot yüzüyor sanmak.

    silah olarak sadece deniz ayakkabısı olması. dinle ilgili olunmadığı halde ayet el kürsiyi bir yere kadar okumak, bir yerde takılmak, kıyıya varana kadar okunabilen yere kadar loop'a almak.
    kıyıya çıkınca zaten hiç korkmamıştım ki demek ama kalbin hala deli gibi çarpması.
  • açıklanan sınav ekranına erişim anı.
  • yaralanma, kan kaybı, vücut parçası kaybetme. ne oldu lan? romantik mi olalım illa? arabesk mi yapalım. gerçekler bunlar. yaralanma durumunda, uzuv kaybında kalp otomatikman hızlı atmaya başlar. bilin bunları, lazım olur.
  • sıcak bir yaz günü böğürtlen toplarken hemen ayağınızın önünde kıvrılmış vaziyette kapkara bir yılan görmek.

    hafif kafayı kaldırdı.. nefesim kesiliverdi..
  • ağzı açık çöp kutusuna 'kedi fırlar mı' endişesi eşliğinde çöpü fıydırmak. öyle böyle bir adrenalin değildir benim için.
hesabın var mı? giriş yap