• iyi ki çekilmiş, iyi ki izlemişim. böyle kıytırık peri masallarına rastlamak gözümde "masumiyet", "kader", "hayat var" gibi filmlerin değerini kat be kat arttırıyor. tebrik ederim.
  • cansel elçin'in olduramadığı filmi.

    --- spoiler ---

    filmde her şeyden önce dikkatimi çeken ve yok artık dediğim bir sahne vardı; öncelikle filmin bilgi üniversitesi santralde çekildiğini söylemek lazım. ve kahramanlarımız okulda son senelerindeler. şimdi istanbul'da yaşayan ve eskeza yolu bilgi'ye düşmüş bir insan, kampüsünün yarım saat içinde karış karış gezilebileceğini ve eskaza " ahh burayı görmemişim, tüh tüh" diyebileceği bir yer olmasının imkansız olduğunu bilir. gelelim filme, deniz* artık arınmış bir şekilde yurduna geri dönmüştür ve film çekeceği yeri bulup büyük bir heyecanla arkadaşlarına gösterir. herkes "aaaaa, süper! biz bu yeri neden daha önce görmedik" nidalarıyla karşıladılar kızı. o kadar şaşırdılar ki! eh tabi haliyle izleyenlerin de büyük kısmı çok şaşırdı çünkü orası bilgi üniversitesi içinde, onların 4 sene okudukları fakültenin yanında bulunan tahmin ediyorum enerji müzesi olan kısımdı. sen git orada 4 sene oku, ama enerji müzesini görme! hey maşallah.. kampüsü görmemiş yurdum insanı yicek o sahneyi ama bilenler?? cansel bey'e buradan otur sıfır diyorum.
    filmin ilk yarısında, karakterleri ve hikayeyi özetlemek için o kadar kasılmış ki, filmin ilk 15 dakikasında izleyiciyi filmin içine çekebilecekken, bu süre ilk yarının bitimine denk geldi ve filmden kopardı insanları.
    oyunculuklar kötüydü, doğallık yakalanmaya çalışılmış ama bir tek hintli kız şiva'nın oyunu diğerlerine nazaran daha iyi bir yerde duruyordu. diğerleri sadece ezberlerini iyi yapmıştı. böyle okul zamanı ilk kısa filmlerde arkadaşlarını oynatırsın, repliklerini söylersin onlar da oyuncu edasıyla o repliği söyleyecem derken iyice batırırlar ya işte öyle bir şey.
    filmde climax yoktu. bekledik bekledik bekledik... ıhh ıhh hiç bir yerde ne heyecanlandırdı, ne olayların çözümleneceğini hissettiniz, ne içine aldı vs.. hep 3 karakter arasında dolandı durdu. deniz'in alplere gitmesi bile işe yaramadı bu bağlamda.
    bir ilginç şey de, deniz ve eski sevgilisinin alplerdeki "sözüm ona" sevişme sahnesi. filmin yorumlarını okurken, cansel elçin'in bu sahnenin çekiminde çok sinirli olduğunu, çok zorlandığını okumuştum. sebebi de başrol oyuncusu ezgi asaroğlu'nun gerçek hayatta sevgilisi olması ve rol icabı da olsa kendi yönettiği filmde sevgilisini seviştirmenin verdiği dayanılmaz ağırlıktı. neyse sahne başladı, bitti. benden gelen tepki aynen şöyleydi; "eee, sevişmediler". sevişmeyi geçtim, öpüşmediler bile. sadece yüzleri yüzlerinde gezindi o kadar. dudakları bile birbirine değmedi. eğer cansel elçin'in ayılıp bayıldığı sahne buysa pes diyorum. ileride bu hanımkızımız büyük büyük filmlerde abileri ablaları gibi sevişme sahnlerine imza atacaksa kesin ayrılırlar. hatta ilk öpüşme sahnesinde bile vuku bulabilir bu ayrılık. şöyle bir sahne daha vardı ki beni benden aldı. sınıfta deniz ve arkadaşını görürürz. öğretmen yoklama yapmaktadır teker teker ve buradan olayı dersin uzayacağına bağlarlar. yağmur da yağmaktadır. aralarında geçen diyalogda, hoca yüzünden gene geçe kalacaklarını, dolmuşu kaçıracaklarını ve bu yağmurda eve dönemeyeceklerini belirtirler. sonra kapıda hintli kız şiva'yla ilk samimi diyaloglarını yaşarlar, kız onları okulun hemen arkasındaki evine davet eder. evde, şiva'nın hasta olduğuna dair ilk ipucunu gösterir yönetmen. iyi de o gereksiz sınıf sahnesi niyeydi? yağmur yağarken okul kapısı önünde bekleşseler sadece ve sonra şiva'nın evine gitseler biz kalkıp nedenini mi sorgulayacaktık. "ahh bizim izleyicimize bunların o eve neden gittiklerini ilkokul çocuğuna açıklar gibi fake bir sahneyle anlatmamız lazım" diye düşündüler herhalde. olmamış...

    --- spoiler ---

    neyse çok uzadı ama çok doluyum bu filme karşı çünkü nuri bilge ceylan ve zeki demirkubuz gibi yönetmenlerin türk sinemasına kazandırdıkları talep görmez de çağan ırmak gibi bir cansel elçin patlaması yaşanırsa oturur ağlarım.
  • filmi izledim ve sonunda kafama takılan bir şey vardı, söylemeden geçemeyeceğim;

    --- spoiler ---

    arkadaş sınıfta yoklama yapılırken hocanın elindeki listede bu kızın adı "şiva" mı ? ordan da mı anlamadınız gerçek ismi olmadığını.pee.

    --- spoiler ---

    bugünkü "gemicilik mantığıyla titanik" bölümümüzün sonuna geldik. bir sonraki filmde görüşmek dileğiyle. hoşçakalın.

    tanım : ezgi asaroğlu izlemek için izlediğim film.
  • teaser parçasının adı: lai pun lal
    ilk defa bir filme parçalarını veren grup için (bkz: kupka)
  • sadece hintli adam sahnesinde oynayanların çingene olmadıklarını öğrenmemle bile beni kalitesiyle büyüleyen bir film oldu. ayrıca cansel elçin'in fransa'da bir dönem öğretmenliğini yapmış sophie marceau'ya televizyonda 1980 yapımı la boum'uyla ve bir dönem sınıf arkadaşı olan audrey tautou'ya da amélie filminin afişiyle saygı duruşunda bulunması dikkati çeken güzel detaylardandı.
  • olmamis bir filmdir.turk sinamasina katikilarindan dolayi tesekkur ediyoruz ama senaristlerin biraz daha mesai yapmasi gerekir.geceleri daha cok kahve icmeleri ve hayal guclerini daha fazla degilde, daha akillica kullanmalari gereken filmdir.
  • bir sinema tv öğrencisinin mezuniyet filmi olabilirmiş hatta geçer not da alabilirmiş belki ama gel gelelim izleyiciyi vasat senaryosu, berbat oyuncu performansları ve standartların çok altında kurgusuyla heba eden bir film olmuş.
  • adını duyar duymaz aklıma sadece hala beraber olup olmadıklarını bilmediğim cansel elçin ve minik sevgilisi ezgi asaroğlu'nu getiren film. sinema, emek bilmem ne tamam ama böyle, üzgünüm...
  • çok kötü film değil de ne bileyim iyi film hiç değil. iki tane jeunet filmi izleyip kameraya sarılmamak lazımmış demek ki. hintli kızı oynayan hanımın oyunculuğu acayip sırıtıyordu ayrıca.

    hadi bakalım daha kötü filmler çekin, yine deneyin yine kötü olsun, bu sefer daha kötü olsun. eheh.
  • üniversite ortamı güzel kızlar gibi abazan sebeplerden ötürü bile 45 dakikadan fazla tahammul edilemeyecek vasat film.
    değil ezgi asaroğlu ve damla sönmez natalie portman ile scarlett johansson oynasa yine çekilmez.
hesabın var mı? giriş yap