• ekşi sözlük gibi sözde türkiyenin en muhalif platformunda bile neredeyse hiç tartışılmamış olmasına rağmen esasında türkiyenin en büyük yapısal problemlerinden bir tanesidir.

    kişi başına milli geliri 40.000 doların üzerinde, yılda yaklaşık 400 milyar dolarlık motorlu taşıt ihracatı yapan, totalde 84 milyon kelle nüfusu olan almanyada 30.000 adet kadar iken. kişi başına milli geliri 10.000 dolar kadar, yılda 40 milyar dolarlık motorlu taşıt ithalatı yapan, 70 milyon kelle nüfusu olan türkiye cumhuriyetinde ise toplamda 300.000 adet kadar olan rakam.

    benim gördüğüm kadarı ile en ucuzu tanesi 60.000tl olan renault fluence dci, en pahalısı tanesi 1 milyon tl olan zırhlı mercedes s600 long olan ve her beş senede bir yenisi ile değiştirilen bu 300.000 aracın ortalama fiyatını 100.000tl olarak hesaplarsak..(5 yıllık finansman maliyeti+fırsat maliyeti+1 yıllık yakıt tüketimi+periyodik bakım maliyeti+lastik maliyeti+trafik sigortası ve kasko maliyeti+personel"şöför" maliyeti) toplamda araç başına yılda 100.000tl (50.000$) kadar gider yazan bu araçların kamu bütçesine yazdığı toplam rakam ise (50.000$×300.000araç) yıllık bazda 15.000.000.000$(15milyar dolar) kadar ediyor..

    ayrıca;(bkz: tüyü bitmemiş yetim hakkı)
  • kiralama olunca bedava oluyor. bakıma, sigortaya, lastiğe para vermiyoruz..

    (bkz: memur zihniyeti)
  • yıllarca arkasından denmeyen kalmayan rahmetli bülent ecevit'in, başbakanlığı sırasında makam aracı olarak kullandığı renault safrane'ı düşününce küfretmeme neden olan taşıt sayısı...

    türk siyasi tarihinde koca bi sayfaya sahip bülent ecevit bile ortalama bi araca binerken; şimdiki müsteşarların, bakan yardımcılarının altında audi'ler mercedes'ler fink atıyor, iş böyle olunca da, insan ister istemez isyan ediyor...
  • otobanlarda emniyet şeridinden vızır vızır geçen ne idüğü belirsiz çakarlı araçlar sayılarak durumun vehameti anlaşılabilir.

    son 10 yılda muhtara bile mercedes verme noktasına gelen akp rant çemberinin ülke ekonomisine milyarlarca dolar zarar veren keyif kalemlerinden sadece bir tanesidir.
  • cuma günü camilerin çevresinde %70'i görülebilir. oradan yap hesabını..
  • popülizm için kullanılan araçlardır.

    makam araçlarından bahsetmiyorum. kamu kurumlarında kiralama usulüyle hizmete alınan araçlarla yürütülen işlerin tamamı lüzumsuz işler. elektronik yolla halledilebilecek işler için bile elektronik sistemle yazı yazılıp, çıktısı alınıp araçla gönderiliyor. tam bir salaklık. emri altında arabayı gören amir tayfası da, bu araçlardan en az birine el koyuyor, hoydur hoydur geziyor.. vatandaşın başvurması gereken hallerde bile işgüzarlık edilip araçla vatandaşa gidiliyor, onda da ya evde bulunamıyor ya hizmet verilemiyor. yani her gün yüzbinlerce km tamamen hava cıva işler için yapılıyor.

    skindirik ilçelerdeki müdürler dahi altlarında araba, emirlerinde şoförle fink atıyor. adı olan ama kendisi olmayan elektronik yazışmaya adam gibi geçilse, inanın kurumların çoğunun araç ihtiyacı(!) olmaz.
  • küçümsemek için söylemiyorum fakat pazarcılar odası başkanının dahi siyah plakalı makam aracı var bu ülkede.yazıktır,günahtır.
  • başbakan cumhurbaşkanı meclis başkanı bakanlar müsteşarlar çok üst düzey yöneticiler haricinde bmw mercedes audi kalsmanında araç verilmesi akıl mantık işi değildir. inançlı adamlarız diye oy topluyorlarya hani, hesabı sorulacaktır açlıktan ölen vatandaşının hakkı senin kmde 600-700 yakan aracın.
  • sanırım memur sayısından çoktur... ayrıca hafta sonları görev yerleri dışında olan şehirlerde fink atmaları da oldukça manidar...
hesabın var mı? giriş yap