kani yad-ı lebinle hun-i dil nuş ettiğim demler
-
tanburi ali efendi'nin suzidil ağır semaii. sözleri nevres bey'e aittir.
kani yad-ı lebinle hun-i dil-nuş ettiğim demler
hezaran bülbülü nalemle hamuş ettiğim demler
yanar ateşlere aram-u sabrım yâda geldikçe
seni mest eyleyip ey gül derâguş ettiğim demler -
alıntıda (*) bahsi edilen sûzidil ağır semâi:
"hüseyin mayadağ’ın anılarından öğrendiğimize göre, ölümünden bir hafta önce rakım hoca ve bir başka öğrencisi ziyaretine gitmişler. bir süre oturduktan sonra ali efendi, evinin penceresinden gözüken mezarlığı göstererek, “beni şu köşeye gömün. cemaat dağıldıktan sonra mezarımın başında sûzidil ağır semâi’yi okuyun” diye vasiyet etmiş. rakım hoca o zamanlar mezarının yerini biliyormuş. sonraları çeşitli ihmaller nedeni ile unutulmuş, yapılan araştırmalara rağmen mezarının yeri bulunamamıştır."
tekrarlanan kısım (terennüm) şu şekildedir:
ah o demler, hep hayâl oldu
acep bilmem ne hâl oldu
yüzün' görmek bile hatta
bana emr-i muhâl oldu
alıp etrafımı, hayret,
cihandan eylediğim nefret
harab-ender-harab oldum
yeter gayrı yeter hasret
(*) türk mûsikîsi tarihi, dr. nazmi özalp. http://www.turkmusikisi.com/…tanburi_ali_efendi.htm
edit:
nota arşivlerinde
alıp etrafımı hayret
cihandan eyledim nefret
şeklinde. doğrusu böyle olabilir. -
tanburi ali efendi'nin bizzat kendisinin en sevdiği eserdir
-
-
münir nurettin'in, sabite tur'un ve dahi muazzez abacı'nın (iş bankası yayını olan klasikler'deki kasetinden, evet kaset!, biraz bağırıyor ne yazık ki) sesinden dinleyenlerin parmakla gösterildiği şarkı.
bekir sıdkı sezgin galiba en sakin okuyanı. -
(bkz: terennümü şarkının güftesinden güzel şarkılar)
terennüm şöyle, hatırlayalım:
ah o demler, hep hayâl oldu
acep bilmem ne hâl oldu
yüzün görmek bile hatta
bana emr-i muhâl oldu
alıp etrafımı hayret,
cihandan eylediğim nefret
harab-ender-harab oldum
yeter gayrı yeter hasret
haksız mıyım. -
günümüz türkçesi kısmen şöyledir
hani dudaklarının hayaliyle gönlümden akan kanı içtiğim zamanlar?
hani yüzlerce bülbülü çığlıklarımla susturduğum zamanlar?
sevgilinin hayali hatırıma geldikçe rahatım ve sabrım ateşler içinde yanar.
ey sevgili hani seni kendinden geçirip kollarımın arasına aldığım zamanlar? -
divan-ı osman nevres'te yer alan gazelin tamamı şöyledir:
kanı yâd-ı lebinle hûn-i dil nûş ettiğim demler
hezârân bülbülü nâlemle hâmûş ettiğim demler
salıp sevdâya kendim halka dûd-ı âhımla
mübârizler gibi zülfün zirih-pûş ettiğim demler
henüz hâtırdadır şevk-i ‘izâr u gûş-vârınla
ezel bezminde mehtâb-ı binâgûş ettiğim demler
gelir mi yâdına sahbâ sunup peymâne peymâne
seni bezm-i vefâda mest ü medhûş ettiğim demler
yanar âteşlere ârâm u sabrım yâda geldikçe
seni mest eyleyip ey gül der-âguş ettiğim demler
unuttun nevres-i zârı ‘aceb çıktı mı hatırdan
senin-çün hâb u ârâmı ferâmuş ettiğim demler
kaynak: http://www.anakronik.org/tanburi-ali-efendi/
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap