kanun
-
kanunlar ancak toplumların kaldırabileceği ağırlıkta veya müsaade edebileceği hafiflikte olabilir diye güzel de bi tespit vardır. yani hükümetler dilediği kanunları yapsınlar, eğer köklü bi şekilde üst yapı kurumlarınızı değiştiremiyorsanız zaten gündem yaratmak için çıkardığınız kanunların da bir etkisi olmayacaktır. eğer bir de bu salak - saçma kanunları uygulamaya kalkarsanız her şeyi yer altına itersiniz. kumar da yaptığınız gibi.
-
eski adı kaânun olan enstrüman.
-
öyle bir sazdır ki, 70 küsür başınabuyruk teli akort etmesi insanı ağlamaklı edecek kadar çileli bir süreçtir. sazendemiz bu süreci atlattıktan sonra çalışacak sabrı hâlâ kendinde buluyorsa, belli ki çelik gibi sinirleri vardır ve bu sinirler kanunda kiriş niyetine kullanılabilir.
-
"kanun"lar örümcek ağına benzerler,
küçük sinekler yakalanır
büyük sinekler de ağı delip geçer.
m. aurelius -
cok $en bir tonu da olsa bu enstrumanin huzunlu parcalarda da yer bulur kendine (bkz: ruyalarda bulu$uruz)
-
en başta sabır isteyen enstruman... elbette her saz sabırlı bir eğilim bekler ancak 78 teliyle kanun, bu konuda hakikaten ayrı davranılmayı hak eder.
yalnız kaldığınız her dakika sizi bambaşka diyarlara götürebilecek, bambaşka tatlar katabilecek bir duygu aracıdır... -
orta dogu musikisinde essiz bir yeri olan ensturman.. orcinali iranli santur cihazindan geliyor.. sanirim şam a gelene kadar santurun calinmasinda kullanilsan cubuklar kaybolmus bunlar da tirnaklarla calmak zorunda kalmislar.. bakmislar ki tirnaklari kanun üzerinde birakiyorlar "dokumden tirnak yapalim olmuyor boyle ya haci" demis olmalilar..
o degil de orta dogu musikisinda gorulmeyen sadece türk sanat musikisinde gorulen bir cildirma bir kudurma gami var bu kanunda "ravtiri ravtiri" sesi cikartmiyorlar mi deliriyorum mutluluktan ellerimi cirpiyorum.. piyanonun tuslarina inceden kalina dogru hizlica basmak gibi cok sahane eglenceli bişi.. sirf onu yapmayi ogrenmek istiyorum. buradan elimi tutacak bir kanuni ye sesleniyorum "lütfen!!" -
oktav genişliği,aralık kullanımının basit ve göz önünde olması,sesinin mızrap darbeleriyle değiştirebilmesi ve tabi ki tınısının güzelliği` : ehehehe `nedeniyle her türlü müzikte kullanılabilen bir enstrumandır. diğer enstrumanların aksine eserin içinde yapılacak olan ses değişiklikleri` : arızalar` daha önceden hazırlanabilir mandallar sayesinde. bu aynı zamanda çok fazla arıza içeren eserlerde diğer enstrumanlara nazaran dezavantaj olabilir. türk müziğinin klasik sazlarından` : ney`` : tanbur `` : kemençe `olmamasına rağmen klasik uslupla çalındığında sırıtmamakta,ayrıca eserlere canlılık vermektedir.türk müziğinin en güzel en çalınası ve en aşık olunası sazıdır bence.yaşayan en iyi kanuniler için :
(bkz: göksel baktagir)
(bkz: tahir aydoğdu)
(bkz: ahmet meter)
(bkz: halil karaduman) -
insanların topluluk halinde yaşamaya başladıklarından itibaren aralarındaki ilişkileri düzenlediklerini var saydıkları saçmalıklar bütünü.
insanoğlu elini attığı herşeyin doğal halini değiştirmiştir. kendi aklının tabiat kanunlarından üstün oldugu kanısına vardıgından beri de , övündükleri akıllarından çıkan kurallara uymayı kabul etmişler.
insanlar kanunlara , o kanunlar doğru oldukları için uymazlar , zaten çoğu kanunun ne oldugunu da bilmez. yalnızca karşılığında ceza alınacağı bilindiğinden , toplum için uygun olup olmadıgını sorgulamadan boyun eğerler. bunun sebebinin , kanun koyucunun ( devletin) insanların gözündeki tanrısal yapısını hala koruyor olması gerek.
ayrıca , anayasalardaki kanun sayılarının binlerce olmasının da kimseye hiçbir faydası yoktur.çünkü insanoğlunun davranışları fazla değişkendir ve bu her insana göre de değiştiği için milyarlarca çeşit kuraldışı hareket ya da suç olanağının doğmasına sebep olur. bu da binlerce olan kanun sayısının her halükarda yetersiz kalacagının ispatı oldugundan , bu kadar fazla olmasının gereksiz oldugunun da kanıtıdır. her konu başlığı için geniş manada bir kaç kanun yeterlidir bence.
zaten günümüzde kanunların insansızlaşması , verilen kararların topluma uyup uymadığının düşünülmemesi , yazlnızca öyle yazılı oldugu için ona göre kararlar verilmesi hukukun pragmatik olarak işlevsizleştiğinin de bir başka göstergesidir. kararı verilecek bir suçun hangi ortamda neden işlendiğinin iyice incelenmesi ve verilecek kararın da bundan sonraki toplumsal hayatı nasıl etkileyeceğinin iyice ölçülüp tartılması gerekir.
bu bağlamda , insanların akılları , hukuku hangi şekle sokarlarsa soksunlar , en başta reddettikleri tabiat kanunlarının doğal düzenine erişmeye muktedir olamayacaktır. onun içindir ki zaten kanun ne bir araç ne de amaç olarak insana hiçbir zaman olması gerektiği gibi hizmet edemeyecektir. -
çalmaya çalıştığım 7 telli bağlamanın akordu ile kanunun akordunu karşılaştırıldığında, kanunun akordu, bir kırkayağın ayakkabı bağcıklarını bağlaması gibi bir intiba bırakır bende.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap