• yaklaşık olarak iki yıl önce kurulmuş ve bu günlerde edebiyat ortamında adını sıkça duyuran bir oluşum. maddi kaygıların sanatın önüne geçmesine ve yayınevlerinin kar odaklı olmasına karşı bir başkaldırı. kurucusu lokman kurucu. kaos çocuk parkı sanat edebiyat kolektifi adı altında kitap yerine fanzin yayınlıyorlar. bu fanzinleri de bazı şehirlerdeki kitabevlerine gönderiyorlar ve okuyucu bu fanzinleri hiç bir ücret ödemeden bu kitabevlerinden alabiliyor. iyi şiir yazan ama yayınevlerinin kitabı basmak için istediği ücreti ödeyemeyen şairler için güzel bir şans diye düşündüm. ismi duyulmuş ya da daha önce kitabı basılmış bazı şairlerin de fanzinlerinin yayınlanması, bu oluşumu destekleyen edebiyat dünyasına göre oldukça geniş bir kitlenin de olduğunu düşündürdü bana.

    yayınlanan fanzinler şöyle:
    sinek -lokman kurucu
    shırley verret’e ağıt -hüseyin emre
    su öğretmeliydi -murat yanç
    miskin kerhanesi -altuğ altıntaş
    sosyopatika -necati eker
    benim babam bir gemiydi -zeki çelik
    azı günler -sezer atasyas
    72 saatlik kanama -ömür can kara
    ürümüş mayın -koray demirkılıç
    tek tabanca -onur sakarya

    sırada dosyası bekleyen kişiler ise şöyle:

    pınar selek, cezmi ersöz, altay öktem, cihan oğuz, muzeyyen deniz, ercihan yolcu, ali varol
  • bir takım kalın boyunluların işine gelmese de resmi olarak yayınevine dönüşerek kaosa yaptıkları katkıyı daha da büyütmüşlerdir. kaos çocuk parkı, yayınevi olarak ilk günden çalışmalara başlamış, sözcüklerle verilen savaşta yeni kitaplarla en ön safta yer almıştır.

    bir kısmını sosyal medya sayfalarından takip edebileceğiniz bu kitaplardan özellikle ilgime mazhar olan metin fındıkçı'nın çağdaş arap şiiri antolojisine ait tanıtım yazısını ise sizlerle paylaşmayı bir borç bilirim.

    ------

    kaos çocuk parkı kitaplığı giderek zenginleşiyor.

    “tırman ey şair soruların burçlarına, fesleğenin havasını oku,
    anlamın şarabına daya dudaklarını.”
    adonis

    ötekileştirme ve yabancılaşma kavramlarının entelektüel çevrelerimizin dillerine pelesenk olduğu günümüz düşünsel koşullarında komşularımızı ne kadar iyi tanıyoruz? gerek siyasi ve toplumsal yapı, gerek kültürel gelenek ve iç dünya olarak sandığımızdan daha yakınımızda konumlanan arap coğrafyasına ülkemizde yeterince değer verildiği söylenemez. metin fındıkçı’nın bu düşüncelerle, yıllar süren çalışmaların sonucunda 19 arap ülkesinin şairlerinden derlediği bu antolojinin genişletilmiş baskısı, okuyucuya ülkelerinin siyasi, kültürel, toplumsal geleneklerinin yanı sıra edebi geleneklerinin baskıcı kalıplarına da başkaldırmış; adonis, nizar kabbani, nazik el melaike, mahmud derviş gibi arapça şiirin önemli isimlerini yetkin bir çeviriyle, türkçe olarak okuma imkânı sunarak yanı başımızdaki bir boşluğu dolduruyor.

    kaos çocuk parkı
    ------
  • bu yayınevinden kitabınızın çıkması için tek kriter şiirlerinizdir. ne paranız ne de tanıdığınızın olması önemlidir.
  • çıkacak olan kaos çocuk parkı dip dergisi'nin basın bildirisi şu şekildedir:

    sistemin böğrüne çöken “kaos” ve “dip”

    2+1 mağaralara sığmayı geçtik. artık sokaklar da bize dar geliyor. yeraltına iniyoruz. aykırı, eleştirel, görece ahlaksız ve otorite tanımaz bir edebiyat için daha çok alkol, seks, küfür, travma, uyuşturucu, suç, transeksüellik, evsizlik, işsizlik, çarpık ilişkiler ve hayvansal dürtüleri, dahası konuşmadıklarımızı ve/veya konuşamadıklarımızı anlatmak istiyoruz.

    2008 yılından bu yana düşümüzü havayla, suyla, acıyla, kavgayla besleyerek yaşatmış olduğumuz kolektif, son iki yılda üzerindeki kabuk kırıntılarını daha da temizledi ve bedeninin çoğu paslanmış olan yayın dünyasında çözelti görevi görmeye başladı. daha önce bastığımız onlarca fanzin kitapla göz önüne gelmiş, sistemin tekerine ilk taşı sıkıştırmıştık.

    yazınımızın en büyük yaralarından biri olan “yayım” konusunda devrim gibi bir proje gerçekleştirdik: kaos çocuk parkı kitap yayınları… kalemini var etmeye çalışıp da yumuşak karınlı kapitalizmin ağına düşmek istemeyen yetenekli isimler için bulunmaz bir fırsat yaratıldı. dünyanın iliğine işlemiş kirliliğin edebiyat ipini tümden kurtarmak üzerine kurulu olan oluşum, yeni yıl içerisinde onlarca nitelikli kitap yayımlayarak dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. bu sayede “ne kadar para, o kadar şairlik/yazarlık” çukuru gerçek dimağların yazılı olduğu kâğıtlarla dolmaya başladı.

    yayınevi ve dergi gücünü elinde bulundurarak edebiyat erkliğinde burnundan kıl aldırmayan, istediği ismi şahlandırıp sömüremediği ismi görmezden gelen taht sahiplerinin, bu proje kapsamında çıkan kitaplardan ve projenin deparla edebiyat tarihine girişinden doğan rahatsızlıklarını gözlemleyebiliyoruz. ciğerinden çektiği eserlerini, lokmasından keserek binlerce liraya yayımlatmak zorunda kalan dostların umudu olan kaos çocuk parkı’nın, sırça köşkleri yıkmak için ant içtiği görülüyor. mücadeleye devam…

    projenin; parayla gelen şöhret, yalakalıkla gelen ödül, öpücükle gelen tanıtım anlayışını yakın zamanda katran tarihe gömeceğine inanıyoruz. eser sahibinin ırkına, cinsiyetine, tanrısına/tanrısızlığına, çevresine, cebine, ödülüne, hocasına, bir sayfayı geçen özgeçmişine bakmadan, gelen eserleri inceleyip nitelikli olduğunu düşündüklerini “ücretsiz” yayımlayan kaos, sistemin böğrüne serice çöktü. çöküyor…

    sokağın dili şiirdir. yeraltının dili şiirdir. ama biz sokaklara ve yeraltına sığmamayı geçtik. artık bedenimiz de bize dar geliyor. boyun eğmemenin, başkaldırının, takdir edilmemenin, düzensizliğin, dışlananların, ayıplananların bedeni olduk!

    bu noktada, “dip”te yer almak isteyenlere seslenmek istiyoruz: açık çağrımızdır.

    varlık dediğin nedir ki? “şair” olma! şairi yok bil, şiire bak. şiir “dip”tedir. “dip”, kimi vakit buluttadır, kimi vakit de çiğ çığlıkta, kahkahada, madunun sessiz öfkesinde, boş verişte, yıkımda, ağaç kovuğunda, kelebek camında, sapanın ucundaki taşta, keçede, elmasta, alevlerin içinde, boşluklarda, bütünde, tanrı parçacığında, başka bir evrende. “her şey şiirdir.” ve “şiir yoktur.”! yeni yolları adımlamaktasın. o yolda karşı çıktığın her şey, apansız, yanında yörende belirebilir. derhal çık o yoldan, yoldan çık, yoldan çık! kestirmeleri terk et. yürümeye devam et. başarı, onaylanma, ödüllendirilme, övgü, iltifat değil istediğin, biliyorsun bunu, hep biliyordun. hiçbir yere, kimseye hatta kendine bile angaje olma. dergi, fanzin, kitap, yayınevi, editör, şair, kitabevi, kalem, kâğıt, klavye, internet kısıtlar, boğar şiirini, yavanlaştırır, ehlileştirir. kaç! şiir oralarda değil. şiir sokakta. şiir yeraltında. şiir kendi içinde. sokaklara, yeraltına ve içine dön! kendi sahici şiirini yaz! insana dokun! hiçbir kuşağa ve anlayışa prim verme! seçkinci olma! seçici ol! hesapçı olma! doğal ol! akışına bırak! hatta “dip”, “dip” olmaktan çıktığında “dip”ten de yüz çevir, o da sistemin paslı bir dişlisi olabilir. tüm diğer varlıklar daha sahici, daha dürüst bizden. insanız. bunu unutma. “en dipteysen düşmezsin”. düşme. ve sakın, sakın bu söylediklerimi dinleme. yap!

    dip
  • ünüyle edebiyat dergilerini ve türk yazınını domine eden, tabiri caizse yazın dünyasında mafyalaşmış çakalların karşısına aslanlar gibi dikilen ve bunda da başarılı olan, yeni nesil kalemlerin bu mafyazar bozuntularının kirli çarkının dişleri arasında yok olup gitmesine dur diyen, "paran ve abin, dayın" yoksa yazdıklarının niteliğine bakmadan seni umursamayan yazın dünyasına darbe indirmeye kararlı, niteliğe bakıp paraya eşe dosta hatır gönüle bakmadan yazarlara sonuna kadar destek çıkan kolektif.

    kurucusu olan lokman kurucu'yla da 10 yılı aşkın bir dostluğumuz vardır.

    bugünse her geçen gün kendilerine saldırılar artmaktadır.
    cinsel kimlikleri üzerinden saldırıya uğruyorlar kolektifteki arkadaşlar.
    özel mesaj kanalıyla kurucusu olan lokman'a "senin ananı sikeceğim, sapık eşcinsel" diyerek hakaret üstüne hakaret etmiştir mesela mazlum çetinkaya adlı homofobik şahıs.

    yanlarındayım. destekçileriyim.
    tembellik etmezsem de ilk kitabım(öykülerim) kaos çocuk parkı etiketiyle okurla buluşacak.

    son sözüm, yedirmeyiz lan size bu kolektifi!
    hatır gönül ilişkisiyle birbirinize verdiğiniz ödülleri iyi biliyoruz!
    cemal süreya ödüllerindeki rezaletinizi unutmadık!
  • paslı zincirlerinin gıcırdaması tekrar yoğunlaşmaya başlayan sanat edebiyat kolektifi; salıncaklar yeniden yükseliyor.
  • hakkında yazılmış bir yazı için buradan
    işin özü yayınevi olayından sonra daha da sağlam işler ortaya çıkacak gibi duruyor. paraya ve şöhrete göre değil niteliğe göre iş yapıyorlar.
  • yayınevi olarak türk şiirine birbirinden değerli eserleri kazandırmaya devam etmektedir. yayınladığı tüm kitaplara şu adresten ulaşılabilir.
  • son dönem yayıneviyle beraber müthiş kitaplar yayımlayan kolektif. öyle ki maddi sorunlar nedeniyle kitabını basamayan yetenekli genç isimlerin kapitalist yayınevlerine boyun eğmeden piyasayla buluşmasını sağlıyor.
  • üretenlerinin bazılarını şahsen tanıdığım, evveliyatlarını bildiğim ve bu yönüyle de bana yakın gelen oluşumdur.amatörlük paçalarından akmaktadır evet ama öte yandan ruhu madde olmuş şair, yazar takımındansa yeğ tutacağım üreten insanların parkıdır.son olarak ercihan nam kardeşimizden bir satırla,satırlarıma son vereyim.

    rahminin rahmetini esas almayan, çukurlarını doldurmak derdindedir, insan bu degil !
hesabın var mı? giriş yap