• suyun şekil almak için ihtiyaç duyduğu şeydir: **

    bu kimi zaman bir bardaktır, kimi zaman pet şişedir, yangın kovasıdır, su tabancasıdır, havuzdur, bedendir, denizdir.
    mesela rahmetli amcam yazın rakı şişelerinde soğuturdu suyu.
    annem reçelden şerbet yapardı.
    ..
    h harfiyle hortum olabilir: eşya.
    ı'yla isim, yaz, ırmak.
    ...
    körüklü pipetler, damacanalar, başucu sürahileri, termosifonlar, bitkiler, çamurlar, ıslak çamaşırlar...
    ne bileyim deryanın matarası var, içi çelik dışı plastik.
    ağır diye kullanmadığı mavi metalik eski lakenini de ben iş yerime getirdim çok su içeyim diye.
    sonracıma saksı tabaklarına da sızıyor su, kapı eşiklerine de.
    çeşit çeşit keseler var insan vücudunda sulu sıvılar biriktiren...
    bilinçaltında hazneler...*

    bir de hareketli sular var; nehir yatakları, erimiş kar dereleri, hes tribünleri, göz pınarları...

    kabıma sığmam diyorsa su,
    serbest düşmektedir
    ki bunun adı ya şelale ya yağmur
    duş da olur, fıskiye de
    ya da buluta hapsolmuştur.
    (temizlenmiş küvette
    yapılmamış banyodur.)

    kimi de buza keser zamanla.
    kaptan çıksa da bozmaz istifini. kaskatı kasılır öyle.
    kendi soğukluğundan menkuldür silüeti.
    bekler ki bir sıcaklık gelsin, onu eritsin, özgürlüğüne kavuştursun zerrelerini
    kendini bir şey sanır.
    hadi buna da suyun egosu diyelim.*

    bunların alayı bir çeper* dahilinde tanımlanabiliyor. tanımlanınca daha da sınırlandırılmış oluyor adeta.
    dil imgenin ırzına geçiyor yane.*
    o dere taşmaz sanki, o gözyaşı akmaz, tribün patlamaz...
    kısacası yeri, zamanı gelirse su kabı iplemez.
    şekil şemal anlamını yitirdiyse,
    ya da daha baştan amacı, fonksiyonu buysa;
    cam çatlayıverir, çay yudumlanır, yağmur yağar, deniz çekilir, yangın söndürülür.
    kap boşalır. dip görülür.*
    eninde sonunda belki de bir müddet önceden
    su yolunu bulur.

    bir de,
    evlere şenlik
    moleküler çekim yasası var:

    bir kere dokunmayagörsün
    ayrılmak istemez damlalar.
  • bir$eyi atarak birisine ula$tirma esnasinda sarfedilen soz.
    "- $uradan cakmagi atsana..."
    "- kap!"
  • diğer takımları bilemem, fenerbahçe taraftarı için postmodern dümendir. nasıl dümen? şadan kalkavan dümeni.
    eskiden transfer dedikodusu çıkar, haftalarca konuşulurdu. futbolcu gelip sözleşme imzaladıktan sonra şadan kalkavan'ın ofisindeki dümenin başında poz verirdi. transferin kesin olarak bittiğini anca öyle anlardı fenerbahçe taraftarı. şimdi de kap var, kap'a düşüyor haberler. hey gidi...
  • bir yemek miktari ve ce$itliligi olcusu.
    3 kap yemek + 1 tatli gibi misal.
  • ks. key agreement protocol
  • çanakkalelilerin yufkaya verdikleri isim.
  • imkb bünyesinde kurulmuş , yatırımcıyı bilgilendirmeyi amaçlayan , açılımı kamuyu aydınlatma platformu olan sitenin kısaltılmışı

    www.kap.gov.tr
  • bir şirketin verilerine bakmam gerekiyor ama site o kadar kullanışsız ki bir önceki senenin bile raporuna ulaşamıyorum. allahtan 2019-2020 dönemi için rapora ulaşabilir konumdayım.

    (bkz: kamuyu aydınlatma platformu)
  • kabuk, kapçık, kacak, kupa, copa, cup, kab hepsi birbiriyle ilgili. hatta diller ötesi bir sesteşlik ve anlamdaşlık var bu sözcükte.

    öyle doğu-batı geniş koalisyon kuran bir sözcük de kov, kof, kovan, kofa, kova, cave grubu..

    (bkz: kupa), kadeh, kase
    (bkz: tükürük hokkası/@ibisile)
    (bkz: toban)
    (bkz: altın kupa)
    (bkz: oba çanağı)
    (bkz: margarete)
    (bkz: vas/@ibisile)
  • türkiye sınai kalkınma bankası a.ş. adında bir bankamızın olduğunu öğrenmemi sağlayan kurum. lan bi transfer yapacaksınız maymun ettiniz bizi.
hesabın var mı? giriş yap