• kürtçede adına birina reş denilen ve yalnızca kürt illerinde görülen bu hastalığa kamuoyunda dikkati ilk çeken kişi musa anter. 1958 yılında patlak veren birina reş hakkında musa anter diyarbakir'da o zamanlar çıkardıkları ileri yurt gazetesinde pek çok yazı yazmış. ihmalkarlığından ötürü sağlık bakanını eleştirmiş. birina reş tedavi edileyemeyen garip bir çıban türüymüş ve özellikle çocuklar üzerinde çok etkili oluyormuş. musa anter bu çocukları şöyle anlatıyor: "çüngüş dicle, hazro, lice, hilvan, çınar ve bismil'i gezmiştim. buralarda maymun yavrularına dönüşmüş yüzlerce yara bere içinde çocuk gördüm. çocukların tüm yüzlerı kara kara ve bir karış boyunda kıllarla kaplıydı. yüzleri ve vücutları çeşitli yerlerinden parça parça etler dökülmüş, iyileşmez yaralarla doluydu. çocukların büyük bir kısmı ölüyordu." birina reş'e sebep olan şey ise ilkbaharda dp'li yöre ağa ve şeyhlerine haşerelere karşı kullanılması için dağıtılan zehirli buğdaylar. toprak ağaları kendilerine dağıtılan buğdayları yoksul kürtlere 'ucuza' satıyor, yoksul halk da buğdayları öğütüp ekmek yapıyor. bu zehirli ekmekleri yiyen çocuklarda da birina reş çıbanları hasıl oluyor.

    musa anter 49'lar vakasından harbiye'de yatarken birina reş diye bir piyes de yazdı. nazım hikmet de bu olayların üzerine destek vermek için kara yaraya yakalanası sağlık bakanı adlı şiiri yazdı.
  • porfiria kutan tarda yada porfiria turcica olarak adımızla literatüre girmiş hastalık. hegzaklorobenzen ile kontamine olmuş tohumluk buğdayların, öğütülüp ekmek yapılması sonucu gelişmiştir.

    http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/3596756
  • nazim hikmet siiri.

    kara yara

    birinci sayfada yatıyor iki sütun üstüne

    iki çıplak yavrucuk,

    birinci sayfada iki sütun üstüne

    bir avuç kemik deri.

    delinmiş patlamış etleri.

    biri diyarbakırlı, erganili biri.

    kolları bacakları kargacık burgacık,

    kafaları kocaman,

    ağızları korkunç bir haykırışla açık,

    birinci sayfada taşla ezilmiş iki kurbağacık.

    iki kurbağacık

    kara yaralı iki yavrum benim.

    yılda kim bilir kaç bininiz

    acı suya bile doymadan gelip gidiyor...

    ve müsteşar bey :

    (kara yaraya tutulası)

    "endişeye mahal yok," diyor.
hesabın var mı? giriş yap