• fatih tarafından karaman ın ele geçirilmesinden sonra yunanistandan getirilen rumlar ki ana dil olarak türkçeyi benimsemişlerdir. yunan harfleri ile ama türkçe yazarlar. bu şekilde incilleri de vardır.
  • ibadet dilleri türkçe olan, yunan alfabesiyle türkçe yazan, çok fazla insanın bilgi sahibi olmadığı, orta anadolu'da yaşamış ve tarihçilerce anadolu'nun türkleşmiş eski halklarından. yunanistan'a mübadele ile göç ettiklerinde yunanca bilmemeleri yüzünden çok zorluk çekmişlerdir. turkos sparos yani türk tohumu diye hakarete maruz kalmışlardır. louis de berniere'in kitabında da karamanlı rumlardan bahsedilmektedir.
  • özellikle iç anadolu yöresinde yaşamışlardır.
  • anadolu'nun helen olmayan eski halklarından oldukları söylenmektedir.
  • sabetaycı olduğu defalarca kanıtlanmış fatih'in şimdi de rum mu veya ermeni mi olması sorunsalını ortaya doğurmuş esrarengiz etnikler.
  • ahali değişimi: konferans, türkiye’deki rum azınlığın yunanistan’a, yunanistan’daki türk azınlığın türkiye’ye gönderilmesini kararlaştırmıştır. insanların kuşaklar boyunca yaşadıkları yurtlarından zorunlu olarak ayrılıp tanımadıkları, bilmedikleri yerlere götürülmeleri hoş, hatta insani bir şey sayılamaz. ama konferans, arada bu denli düşmanlık olduktan sonra, değişik etnik kümelerin bir arada barış içinde yaşayamayacaklarını kabul etmiştir. türkiye’nin ahali değişimini istemesi için özel nedenleri de vardı. batı anadolu ve trakya’daki birçok rum yunan ordusuna yazılarak uyruğu oldukları devlete karşı düşmanla birleşmişlerdi. karadeniz rumları da aralık 1920’den 1923 başlarına değin isyan halinde olmuşlardı. ilerde bunların yeniden isyan etmeleri ya da bir yunan istilası için gerekçe olmaları ihtimali yok sayılamazdı. yunanistan’daki türk azınlığı ve yunanistan için de aynı ihtimaller söz konusu olabilirdi. hoş, hatta insani olmasa da, ahali değişimi iki devleti rahatlatan, aralarında içten bir dostluk kurmalarını kolaylaştıracak bir çözümdü. hemen belirteyim ki, kurtuluş savaşı sırasında düşmanla işbirliği yapmayan, tersine devlete bağlılık gösteren geniş bir rum kesimi de vardı. bunlar iç anadolu rumlarıydı. hatta onlar fener patrikhanesi’yle bağlarını koparmışlar ve türk ortodoks kilisesi’ni kurmuşlardı (16 temmuz 1922). kilisenin başkanlığına papa eftim getirilmişti. ahali değişimi olunca, papa eftim cemaatsiz kaldı. ahali değişimi dolayısıyla türkiye’den 1,3 milyon kadar rum yunanistan’a, 500.000 kadar türk yunanistan’dan türkiye’ye göç ettirilmiştir. gelenlere, toplumsal konumlarına göre, gidenlerin mülkleri verilmiştir. yani çiftlik sahibine çiftlik, dükkân sahibine dükkân vb. tahsis edilmiştir. işin ilginç ve dokunaklı yönü şuydu ki, özellikle iç anadolu’dan giden rumların, yazıda yunan harflerini kullanmakla birlikte, anadilleri türkçeydi ve çok kez hemen hiç rumca bilmiyorlardı. hatta iç anadolu rumları arasında yunan harfleriyle yazılan, “karamanlı” denilen, fakat düpedüz türkçe olan bir edebiyat vardır. bir süre önce, evangelinos misailidis adlı karamanlı yazarın bir romanı, seyreyle dünyayı başlığıyla türkiye’de yayımlandı. romanın ilk basımı 1871’deymiş. oysa türk edebiyatının ilk romanı, şemsettin sami’nin 1872’de yayımlanan taaşşuk-u talat ve fitnat’ı diye bilinirdi. bunun üzerine edebiyat çevrelerinde misailidis’in romanının ilk türk romanı sayılması gerekip gerekmediği konusunda büyük bir tartışma oldu.
    sina akşin- kısa türkiye tarihi- lozan antlaşması- sayfa 171-172
  • ürgüp aksanı da denilen bir türkçe konuşan ve kurtuluş savaşı dönemi boyunca da
    ankara yönetimi lehine tavır almış anadolu insanları.

    karaman rumlarının yaşadığı coğrafaya bugünki kapadokya bölgesini de geniş olarak kapsamaktadır. ( kayseri, nevşehir, aksaray ağırlıklı olarak). etnik kökenleri konusunda ciddi tartışmalar vardır. anadillerinin türkçe olması o dönem için oldukça ilginçtir. bu sebeple abbasiler döneminde abbasi ordusunda bir nevi paralı askerlik yapan anadolu'da görevli türkmen uç beylerinin ve ailelerinin soylarından geldikleri de düşünülmektedir. yani anadolu'ya giren ilk türkler muhtemelen bunlardı ve sonradan hristiyanlaştılar ve hristiyanlaşmanın da etkisiyle çevredeki rumlarla etnik olarak karıştılar.

    lozan mübadelesinde yunanistan arnavutlarıyla beraber kültürel kıyıma uğrayan iki milleti oluşturuyorlar. mübadele sonucunda ne türklük ne de rumlukla alakası olamayan yanya-selanik-mora arnavutları sadece müslüman oldukları için anavatanlarından koparılıp yozgatın, hakkarinin, niğdenin hatta kerkük'ün köylerine kadar nasıl sürüldüyse bu adamlar da savaş boyu tabii oldukları vatanlarını desteklemişken sadece hristiyan oldukları için anavatanlarından koparılıp ağırlıklı olarak selanik çevresine sürülmüştür.
  • (bkz: türkopol)
    (bkz: turcopole)
    (bkz: karamanlılar)
    haklarında bir yargıya varmadan önce zamanında hangi patrikliğe, hangi kiliseye bağlı oldukları ve 1890 yıllarındaki kilise kayıtlarının günümüzde mevcut olup olmadığı değerlendirilmeli. ben şu ana kadar bunların üzerinde durulmadığı veyahut es geçildiği kanaatindeyim.
hesabın var mı? giriş yap