• insanlığın en gerçek romanıdır bence.
    toplum, inanç, insan, duygu, aslında yaşamakta olduğumuz ya da birlikte yaşadığımız ne varsa önünüze sürer. öyle bir yakalar ki ne kaçabilir ne de kendinize yalan söyleyebilirsiniz. en az bir duyguyu bir an için bile olsa yaşamış, bir fikri düşünmüşsünüzdür.
    hayatınızı karşınıza çıkartır, belki de yüzleşirsiniz hiç farketmeden.
  • okunması gereken enfes kitaplar arasındadır...

    --- spoiler ---

    sarhoş olduğumu da sanmayın.
    ayıldım.
    zaten sarhoş olsam da bir şeyi değiştirmezdi bu.
    bende türkülerde anlatılan köylüye benzerim :

    ayıldım , kendime geldim... aptallaştım,
    içtim, kendimi kaybettim... akıllandım.

    --- spoiler ---
  • dostoyevski'nin ölümünden kısa bir süre önce yazdığı şaheser. romanda felsefi ve psikolojik alegorilere yer verilmiş, 'üst insan' mefhumuna temas edilmiş, yazar; alyoşa karakteri üzerinden din ve itikat meselesinin üzerinde durarak, sağlam bir inançla tüm zorlukların üstesinden gelinebileceği fikrini işlemiştir.

    --- spoiler ---

    dünya çoktandır başka bir yola sapmış, yalanı gerçek diye kabul etmiş, herkesten aynı yalana katılması bekleniyor. işte ben ömrümde yalnızca bir kere içimden geldiği gibi hareket ettim de ne oldu, meczub yerine koydunuz beni
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    hayattan çok şey öğrenen insanlar neşeli ve masum kalamazlar
    --- spoiler ---
  • “hayattan pek çok şey öğrenen insanlar, neşeli ve masum kalamazlar.” diyor eserinde dostoyevski. bize öğretilen ise, kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek.
  • okurken hangi satırını çizeceğimi, neresini işaretleyeceğimi şaşırdığım dostoyevski romanı.

    o zamanın rus toplumu ile ilgili öyle şeyler söylemiş ki sanki 2010'lar 2020'ler türkiyesini okuyor insan. zaten ruslarla aramızda onların ortodoks olmaları dışında hiç bir fark yok.

    nerelere değinmemiş ki usta. yakası açılmadık söz bırakmamış toplum, insan, hukuk, din ve ahlak hakkında.

    karamazov kardeşler; klasik nedir, bir edebiyat ürünü nasıl klasik olur sorusuna verilen bir cevap gibi. 1025 sayfalık tuğla gibi duruşuna rağmen okuması oldukça kolay.

    bana kalırsa bir tip hristiyan "şeyhi" olan zosima'nın sözleri, ortanca karamazov ivan'ın sivri düşünceleri, dimitri'nin açmazları, alyoşa'nın temsil ettiği ideal insan tipinin özellikleri... adeta 19. yüzyıla ayna tutulmuş izliyorsunuz.

    iddialı bir laf olabilir ya olsun: sefiller fransa için ne ise karamazov kardeşler rusya için odur.

    hele ki bu romanın sonlarına doğru onlarca sayfalık bir savcı-avukat (iddia-savunma) diyaloğu var ki, hukuk okuyan, hukukla uğraşan, hukuka ilgi duyan herkese şiddetle şayân-ı tavsiyemdir.
  • kanımca yazılmış en iyi kitaptır. açıkçası bu esere kitap demek türünün diğer örnekleri düşünülünce büyük haksızlık olur. lise 3. sınıfta okumuş ve aradan bunca yıl geçmiş olmasına rağmen her detayıyla aklımdadır. ıvan hem düşünceleri hem de zihnimde betimlediğim haliyle bugün bile hayranlık vericidir benim için
  • karamazov kardeşler yeryüzünde yazılmış en büyük eserdir. bu kitap üzerine günlerce konuşabilirim. bendeki yeri apayrıdır. o yüzden buraya ne yazacağımı bilemedim, yazılacak çok şey var.
  • karamazov kardeşler adlı romanın önsözünden bir bölüm(can alıcı yerlere değinmiş!!!)
    mitya,gruşenka’nın da para canlısı olduğunu,ondan başka hiçbir şeye önem vermediğini biliyor.bütün şartlar bir araya gelmiş ve mitya için bir cinayet ortamı hazırlanmıştır.mitya çaldığı paraları iade etmek ve bu yükten kurtulmak için cinayet düşüncesini aklından geçirmiştir.bu düşüncesini katerina ivanovna’ya bir mektubunda açıklamak gafletine düşen mitya,gerçekten böyle bir cinayeti işleyebi...lirdi.nitekim ihtiyar grigoriy’i öldürmüştür ama daha o zamandan gruşenka’ya giderken içinde bir değişiklik olmaya başlamıştır.arabacıya “arabacı…ne oluyorsun,artık hiç kimseye yol vermiyecek misin?herkesi ezecek misin?ben geliyorum mu diyeceksin?hayır,insanı ezmek doğru değil,insanların hayatını çiğnemeye hakkın yok” der.
    bu düşünceler o anda aklına ilk olarak gelmiştir.o zamana kadar hep insanlara karşı “ben geliyorum çekilin” psikolojisi ile cephe almıştır.işte ilk kez o zaman,içinde bambaşka bir insan uyanmaya başlamıştır.kendisi de içindeki değişikliği şöyle açıklar: “işte içimde yepyeni bir varlık uyandı.madenlerde 20 yıl çekiç sallasam da bundan ne çıkar?yeter ki , içimde uyanan o yeni insan benden ayrılmasın!”.o madenlerde de insan kendisine yeni bir ruh bulabilirdi.orada da mutlu olabilirdi ama bu mutluluk başka bir mutluluktu.zaten mitya cezasını başkaları uğrunda katlanılan bir şey olarak kabul etmektedir. “evet hepsinden biz sorumluyuz,onların suçlarını biz ödemeliyiz.” diyor.sibiryaya gidiş işte o rüyasında gördüğü ağlayan çocuk içindir,bütün çocuklar içindir ve insanlar da onun gözünde sadece büyük çocuklardır.
    mitya’daki bu büyük değişim ona herşeyi bambaşka bir ışık altında göstermiştir.ilk olarak o güne kadar yalnız kendisini ve gruşenka’yı düşündüğünü farketmiştir.şimdiye kadar çocuklar,daha doğrusu “büyük çocuklar olan insanlar” için ne yapmıştır?işte bu duygu onu cezayı kabule zorlamaktadır.
    zosima dede bütün bunları derinliğe inen keskin görüşü ile sezmiş ve bunun için çok daha önce birdenbire hiçkimse nedenini anlayamadığı halde mitya’nın karşısında yerlere kapanmıştır.sonradan da alyoşa’ya “ben onun katlanacağı büyük dertler karşısında yerlere kapandım demiştir.”onun belirttiğine göre “bir buğday tanesi toprağa düştüğü anda,ölmezse tek kalır,ölürse birçok ürün verir.”dostoyevski’nin sık sık kullandığı,incildeki bu söz mezarının üzerinde de yazılıdır.çünkü ona göre bir insanın içinde yaşayan,öz benliğin arınmış olarak meydana çıkabilmesi için acılardan acı denemelerden geçmesi gerekir.ancak o zaman ,insan bu acılardan kurtulunca yepyeni bir güçle ve kendi benliğine kavuşmuş durumda,gereksiz şeylerden arınmış,daha üstün bir yaşama kavuşmuş olur.
    insanı öyle arınmış yepyeni bir varlık haline getirebilecek tek şey,kendi vicdanının ateşidir.o ateşte yanan,kavrulan bir insan tertemiz bir varlık haline gelebilir.
  • --- spoiler ---

    smerdyakov cinayeti işlediğini ivan'a itiraf ettikten sonra aldığı üç bin rubleyi ivan'a veriyor. daha sonra ivan'dan tekrar alıyor parayı, bir şeyleri kontrol ediyor ve sonra tekrar veriyor. romanın kalan kısmında ikinci kez neden aldığına ve neyi kontrol ettiğine hiç değinilmiyor. ben mi dikkatli okumadım yoksa bu kısım romanda sonradan işlenmemiş mi?
    --- spoiler ---
  • cok uzun bir roman. bitirmek biraz zor olabiliyor.
hesabın var mı? giriş yap