• sıradaki nuri bilge ceylan projesi bu olur sanırım. kadın erkeğin saçını keser, evde yapılan ekmeğe uzun uzun gereksiz bakarlar vs.
  • evin içinde, sırf can sıkıntısından, pijama üstü bihter ziyagil makyajıyla geziyorum. bitsin artık!
  • evde sıkıntıdan özenle yaptığım pavyon gülü makyajıyla dolaşıyorum, umarım konsomasyona çıkmam.
  • mart gerçekten de kapıdan baktırdı.
  • ney enstrümanı ile birlikte ilahi bir nefes olmuş şarkıların yer aldığı albümdür.
  • bugun markete gitmek ve disari cikmisken kisa bir yuruyus yapmak icin disari ciktim. yaklasik on bes dakika suren yol boyunca kisa mesafe araliklarla farkli iki yerde kullanilip atilmis eldivenler gordum.
    olumcul bir viruse karsi, birbirimizi korumaya bu kadar muhtac oldugumuz bir zamanda; yapilan bu asagilik hareket karsisinda insanlarin hala ne kadar kotu olabildigini gorunce icimde muthis bir bulanti hissettim. bu kadar kotuluk cok ama cok fazla...
  • hayat devam ederken yemin ediyorum daha kolay ve lükstü evde takılmak.
    "sanırım otoriteyle bir sorununuz var mr. anderson!"*
    *neo burda türk insanını temsil ediyor.
  • 14 gün 5 saattir karantina altındayım. karantina derken öyle metazori falan bir karantinadan bahsetmiyorum. "14 gün evden çıkmayın" dediler. riayet ettim. tamamen gönüllü bir izolasyon süreciydi. (ki bence zorunlu bir karantina sürecinde olmamız gerekiyordu.)

    14 gün bitti. bir kere dahi kapının önüne çıkmadım. tek başıma oturdum evde. günde iki defa evin kapısına yemek bırakıp merdivenden inerken zili çalan annem ve kardeşlerim haricinde kimseyi görmedim. gerçi insan sureti görmeyi özlemiş değilim. hatta ben bu karantina olayını çok sevdim.

    ama artık sonuna geldim. kendimi gün içinde sokaklara salacak, insanlarla temas edecek değilim elbette. sadece sokaklarda amaçsız dolaşmayı özledim.

    14 gün 5 saat sonra şimdi evden çıkacağım. en azından 1 saat dolaşmak için çıkacağım. hakikaten insan hayatında hiçbir yer kaplamadığını düşündüğü eylemlerin aslında çok önemli olduğunu yoksun kalınca idrak edebiliyormuş.

    sokakta amaçsızca yürümek.

    önemliymiş.

    şu kulaklığı takayım bir...

    1 saatten biraz sonra : yağmur yağdığını niye söylemediniz ? :(
  • sessizligin ne kadar guzel ve insanin ihtiyaci olan bir sey oldugunu bana hatirlatiyor. normalde gurultunun eksik olmadigi surekli korna seslerinden icimizin bayildigi hafta iclerinin ne kadar cirkin oldugunu fark ediyorum. camı acinca sadece kus sesi ve yaprak sesleri duymak ne kadar rahatlatiyormus megersem.
    haftasonu karantinalarini ben ciddi olarak sevmeye basladim.
  • 14. günde yavaş yavaş bütün olup bitenin komplo teorisi olduğunu düşünenlere katılmaya başladım. yabancı basından daha fazla detay görmeye falan çalışıyorum böyle. kim bu ölenler? sanki ortalık yeterince ayağa kalkmamış gibi geliyor bana... ciddiyim! yani, çok kolay "girin eve, virüs var" dediler hemen girdik. bir tane bile hasta görmedik. bir gün biri çıkıp "sıcakta gidiyormuş virüs, yaza kadar gider" dedi buna da inandık. maske takın/takmayın. havadan bulaşmaz/havada asılı kalır bilmem kaç saat. ne deseler inandık. garip... bilmiyorum... paranoyak olma puanım 5/10.
hesabın var mı? giriş yap