• ya yanlışı yapan üst mahkeme hakimi ise demek istediğim önerme
  • kisir dongu yaratmasi muhtemel bir durum oldugu icin, sistemin kendini korumak adina uygulamadigi bir yontemdir.

    var say ki, seni yargilayan hakimin karari ust mahkemede bozuldu...

    sonra sen de adami dava ettin, ceza aldi... o da haliyle ust mahkemeye gitti. savunmasi ne olacak:
    - x kisisi sucludur, o yuzden ceza verdim!

    ust mahkeme onun da cezasini bozdu. hayda aldin mi basina belayi...

    simdi sana ilk ceza veren hakim, hem sana tazminat cezasi acacak; ayrica ust mahkeme onu sucsuz bulduysa sen suclusun demektir. sana yeniden dava acilacak. hatta hakim iyice gicik olduysa kendisine hatali yargilamadan dolayi ceza veren hakime hatali yargilamadan dava acacak.

    oldu mu sana 3 dava birden.

    sonra bu 3 davada da benzer durumlar oldu... birden olacak dava sayisi 9. sonra 27, sonra 81... al basina belayi.
  • yüksek meblağlı ticari bir alacak davasında hakimin hukuk profesörü bir bilirkişi atayıp, onun yazdığı saçma sapan, zorlama ve kasıtlı mütalaanın bu durumunu görmezden gelip, üstüne bir de bu mütalaaya göre karar vermesi durumunda,
    ve bu kararın da üst mahkemede bozulması sonucunda kesinlikle yapılması gereken eylemdir. hiç boş çıkmaz, denemesi bedava (anladın sen onu).
  • dünyada örneği olmayan uygulamadır.
  • çok tartışmalı bir konu olmakla beraber ülkemizde beraat ile sonuçlanan iddianame oranı (yaklaşık yüzde otuzdur) bile özellikle savcıların sikinin keyfine, araştırmadan, soruşturmayı yeterince iyi yürütmeden dava açtıklarının en büyük göstergesidir. bu oran açılan her on davadan üçünün bedavaya açıldığını, mahkemelere yaklaşık %50 oranında ilave iş yükü getirdiğini ve devlet hazinesinden karşılanan milyonlarca lira dava giderlerine ek olarak birde sanık avukatlarına vekalet ücreti ödenmesine sebep olduğu için üzerinde mutlaka tartışılması ve ciddi anlamda hukuk reformu yapılmasını gerektirmektedir.
    aşağıda örnek bir maliyet hesaplaması verelim ki halkımız bilgilensin, aydınlansın.
    peki bunun maliyeti nedir?
    2013 yılı için;
    1. beraatle sonuçlanan bir ağır ceza davası için sanık avukatına devletin ödeyeceği ücret 2.640 tl
    2. sanık tutuklanmış ise tutuklulukta geçen güne, sosyal ve ekonomik durumuna göre bir tazminat var. örnek olarak 2.500 tl diyelim
    3. harcanan kağıt, kırtasiye, yakıt, yeme-içme-barındırma, elektrik su vs ortalama 1.000 tl
    4.sanık için iş gücü kaybı, ailevi işler vs ortalama 2.000 tl
    5. diğer giderler ortalama 1.000 tl olup;

    toplam= 9140 tl tutarındadır.

    2011 yılı adli ceza istatistiği

    not: yazar kişisi halen ağır cezada yargılanmakta olup ağır ceza reisi nasıl korkutmuşsa hakimler hakkında yazmaktan çekinmektedir.

    bonus: benim tanıdığım bir adalet var
  • bu belki doğru değil ama kararı üst mahkemede bozulan hakimin kararında direnmesi ve tekrar üst mahkemece bozulması hâlinde yargılanması mantıklı olandır.

    yakın çevremden bildiğim bir maddî dava var, mahkemenin başının adı sanı zaten ortamlarda rüşvetçi olarak biliniyor. hani herkes bilir kimse konuşmaz ya öyle bir durum. adam davanın bir tarafıyla ortak gibi davranıyormuş zaten mahkeme esnasındaki yakın tavırlar lakayt konuşmalar vs tezgâhı kurmuşlar her türlü haksızlığı yapıp haklı olanın hakkını yemişler. adamlar hâliyle yargıtaya gidiyor falan yargıtay diyor ki böyle bir karar olmaz, bozup gönderiyor. ben böyle bir şeyin olabildiğini ilk defa bu şekilde öğrendim, hakim cüppeli zât bozulan kararda direnmiş ve tekrar aynı kararı vermiş.

    bu kadar anasını bellemeyin lan hukukun, insanların azıcık saygısı kalsın şu adalete, ayıptır...
hesabın var mı? giriş yap