• her gece uyumadan once elime alip okumaya basladigimda acaip sekilde karnimi aciktiran kitap.. tarhana corbasinin buhulu kokusu, kozde kizartilan ekmek arasi baliklar vs.. gecenin bir yarisi kalkipta yemek yememe neden olmustur.. kitaptaki doga tasvirleri ise hakikaten insani bir hos eder, lakin daldan dala atlayan, hani biryerdede insani monotonluktan kurtaran yasar kemal bazi seyleri cok abartmis, bazi olaylari gereginden fazla destansilastirip fazla uzatmis gibime geldi.. her ne olursa olsun insan yinede sabah tan yeri agarmadan once o kendisi gozukmeyen kusun sesini duymak istiyor *
  • yaşar kemalin bir ada hikayesi adlı serisinin ilk kitabı fırat suyu kan akıyor baksananın devamı niteliğinde serinin ikinci kitabı.
    aynı zamanda yaşar kemalin en son romanıdır.
    adını bir karadeniz balıkçı deyiminden almıştır. denizin durgunluğunu tasvir etmek için kullanılan gayet hoş bir deyimdir. deniz o kadar durgun o kadar durgundur ki kıyısında bir karınca bile hiçbir tehlike olmadan su içebilir.
  • savaş, diye diye kıçını yırtan zevat için, savaş neymiş al oku, denecek destansı roman.
  • serinin bu kitabında geçen, allahın insanoğluna en büyük zulmü yoksulluktur cümlesini okuduğumda, kitabı bırakıp düşüncelere dalmıştım. yokluk nedir bilenler için çok şey anlatır bu.
  • eski bir basımı uzun süredir kitaplığımda duruyordu. az önce elime aldım ve okumaya başladım. ı. dünya savaşı ve sonrasındaki dönemlerde yapılan göçleri konu edinen romanın adı, bir karadeniz deyimi olan "deniz o kadar durgundu ki; karıncalar su içerdi." cümlesinden geliyormuş.

    “sen iyi bir insansın. onun için seni çok öldürmüşler."
    (bkz: yaşar kemal)
  • yaşar kemal bu eserinde halkların yakınlığını destansı bir dille anlatarak mübadelenin de eleştirisini yapmaktadır.siyasete yapılan göndermeler ve halkın siyasetten ne denli uzak olduğu, yabancılaşma, hayal kırıklığı ve acının yanısıra acılarıyla ve kalpleriyle birleşmiş insanların hikayesidir. zaman zaman abartılı bulunabilecek olaylara ve davranışlara rastlansa da eser, yeni bir ülke ve yeni bir türk oluşturma evresindeki dönemi eleştirel bir bakış açısıyla aktarmaktadır.
  • "deniz o kadar durgun, o kadar durgundu ki; karıncalar su içerdi."
  • "...ben tepeden tırnağa büyülenmiş bir insanım kardeş. bütün büyülerden bir şey, tek bir şey öğrendim ki büyü insandadır. büyü insanın gözündedir. büyü insanın kulağında, burnunda, yüreğindedir. dünyanın en güzel büyücüsü, o sevgiyle dopdolu olan insanın gözünde, burnunda, yüreğinin kökündedir"

    büyülü kitap. yudum yudum bir masal.
  • memlekette gezen suriye lilerin yaşadıklarını anlamak için bugünlerde tekrar tekrar okunması gereken kitap diyeceğim ama balkan harbinde, allahuekberde, filistinde kolunu bacağını kaybedip utana sıkıla vatan arayan roman kahramanlarına ayıp olacak.
hesabın var mı? giriş yap