• iki oğlunu da denizde kaybetmiş, hayatını denizaltılara vermiş amiral, gerçek bir asker. 2. dünya savaşı yüksek alman koomutanları arasında erwin rommel ve heinz guderian ile birlikte saygı duyulması gereken üç kişiden biri.
  • 1914-16 arasında breslau (yani bizim midilli) kruvazöründe osmanlı donanması hizmetinde görev yapmıştır. eşiyle de istanbul'da tanışmıştır (anılarında eşiyle çamlıca tepelerinde flört ettiğini anlatır). anılarının yayın hakkını hiç bir para talep etmeden türk donanması matbaasına bağışlamıştır. türkçe basıma özel bir sunuş yazısı da yazmıştır. dünya tarihinin gördüğü en büyük denizcilerdendir (diğer üç büyük amiral horatio nelson, heihachirou togo ve barbaros hayrettin paşadır)

    anıları için ise (bkz: on yıl ve yirmi gün)
  • 1891-1980 yillari arasinda ya$ami$tir. orjinal olarak "fuhrer der u-boote" idi. son rutbesi grossadmiral'dir. (turkce : buyuk amiral, deniz mare$ali) hitler'in olumunden sonra, muttefiklerce ele gecirilene kadar (1945) 20 gun devlet ba$kanligi da yapmi$tir. yani "third reich" son devlet ba$kani resmi olarak odur. sava$ sonrasi sava$ suclusu olarak 11,5 yil hapis yatmi$, 1956'da cikmi$ ve iki kitap yazmi$tir. hitler'in hem yakin arkada$i hem de donem almanya'sinin siyasi teorisyenlerinden idi.
  • das boot filminde adamların yemek yediği sahnelerde arkada asılı duran resimdeki ince yapılı adam.
  • denizaltı savaşlarını yönetmiştir, 1914 ve 1916 tarihleri arasında türk donanmasında, midilli gemisinde görev yapmıştır.
    (bkz: almanlar yenilince biz de yenilmis sayildik)
  • karl doenitz. ikinci dünya savaşı alman amirali.

    alman donanması denizaltı kolunun kumandanı olarak başladı savaşa. denizaltılarının başarıları sonucu tüm donanmanın başına geçti. denizaltıların etkinliğini yitirmesine rağmen hitler'in güvenini hiç kaybetmedi. hitler'in intiharından sonra almanyanın yönetimini ele aldı ve almanya adına barış antlaşmalarını imzaladı. nürnberg mahkemelerinde "senin denizaltılar cok koydu bize, cezanı çekeceksin pis alman" suçlamasiyla 20 yıla mahkum oldu.

    birinci dünya savaşı denizaltı kaptanı. denizaltı taktikleri ve teknolojisini geliştirme konusunda başı çeken şahsiyet. (bkz: wolfpack) (bkz: snorkel) (bkz: homing torpedo) çoğu alman amirali gibi bir centilmen. başarılı bir teknisyen, kendine verilen görevi layığıyla yerine getirmeye azimli bir insan.
  • togo, nelson, barbaros ayarında bir denizci olduğu konusu çok su götürür.

    karl dönitz ar-ge konusunda, taktik ve stratejik planlama konusunda çoğu zaman insiyatifi ingilizlere kaptırmış biridir. ikinci dünya savaşı sırasında önce denizaltı filolarına sonraysa tüm alman donanmasına komuta etmesinin büyük bir talihsizlik olduğunu düşünüyorum.

    dönitz'in stratejik planlamada sorunları vardı;

    - denizaltı savaşı atlantik'teki düğümü almanya lehine çözebilecek bir çare değildi. o dönem için deniz altılar ancak daha değerli(!) filolara refakat edebilecek stratejik yararları açısından ikincil değerde silahlardı. bütün bir savaşı deniz altılara yükleme fikri pek parlak bir fikir değildir. (edit) bu elbette tek başına dönitz'in suçu değil. dönitz, bir deniz-hava filosu kurmaya çalışmış ancak nazi partisi'nin hitler'den sonraki ikinci adamı ve hava kuvvetleri komutanı hermann göring'in engellemeleri nedeniyle başaramamıştır.

    dönitz sahada taktik sorunlara karşı etkisiz kalıyordu;

    - dönitz'in alanda komuta etme konusunda pek de yetenekli olmadığına dair veriler var. örneğin sürekli ve yeni yeni oluşan sorunlar karşısında taktik değiştirmesi. nerede fırsat varsa oraya yönelmesi. ingilizler doğu atlantik'i kapatınca batı atlantik'e yöneliyor. amerikalılar batı atlantik'i kapatınca karayiplere en sonra afrika kıyılarına. halbuki stratejiyi ingiltere'yi ekonomik olarak tecrit etmek olarak belirlemiş bir komutanın kuzey atlantik'te ingilterenin etrafında bir abluka oluşturmaktan başka bir derdi olmamalıdır. işin başka bir ilginç tarafı kendisi ingiliz zorlamasıyla atlantik'te oradan oraya yer değiştirirken hitler akdeniz'de görev yapacak birkaç gemi isteyince yaygarayı basıyor. la sen zaten kendi dediğin yerde savaşmıyorsun ki!

    dönitz savaş boyunca taktik ve stratejik handikaplara içkin bir teknik öngörüsüzlük sorunuyla boğuşmuş;

    - atlantik savaşı boyunca teknik üstünlük hep ingilizlerin elinde olmuş. almanya hiçbir zaman teknik konularda ön alıp bunun keyfini sürememiş. (savaşın ilk 6 ayı hariç ki almanlar bu döneme neşeli günler adını veriyor)

    başlık altında değinilen konulardan homing torpedo meselesi:

    almanlar savaş içerisinde hedefi kendi bulabilen torpidolar icat ettiler ve uygulamaya koydular. akustik torpidoları kullanan alman denizaltıcıları dehşet verici bir gerçekle karşılaştı! ingilizler de aynı tip torpidoları kullanıyordu. üstüne üstlük ingilizler dönitz'in düşünmediği birşeyi yani almanlar da aynı teknolojiyi kullanırsa ne yaparızı düşünür başka bir taktik daha geliştirirler. gemilerin arkasından geminin makine dairesinden daha çok ses yapan birer şamandıra sarkıtırlar. sonuçta alman denizaltıcıları düşmanı değil bu şamandıraları vurur.

    şnorkel konusu:

    ingilizler savaş öncesi dönemde yeni bir teknolojinin propagandasını yaparlar: sonar! almanların bir sonraki savaşta u-boot'ları kullanacağından emin oldukları için bunları tespit etmeye odaklanmıştırlar. dönitz sanki ingiliz radyolarındaki donanma saatini hiç dinlememiş gibi bu konuda bir çözüm aramaya uğraşmaz. halbuki muhtemel çözümlerden birini hollandalılar savaş ganimeti olarak 1940 yılında teslim ederler: şnorkel! şnorkel kısaca sonarların dinleme yapamayacağı kadar derinden giderken verimsiz elektrik bataryalarını harcamayıp dizel motorları kullanmak adına yüzeyden denizaltına oksijen pompalayan düzeneğin adı. bildiğin şnorkel yani! dediğim gibi dönitz, bu yeniliği ele geçirilmiş bir hollanda denizaltısında görür ama hiç umursamaz. ne ki savaşın sonuna doğru u-boot'lar hareket edemez olur alman donanması u-boot'lara şnorkel monte etmeye başlar. tarih olmuş 1944'ün kışı ingiltere'yi ekonomik olarak tecrit etsen ne yazar doğuda ruslar gümbür gümbür geliyor.

    buna karşın nedense dönitz'in büyük bir denizci olduğuna dair bir efsane almış başını gidiyor. bense kendisinin göring'in karakter problemlerini taşımamakla birlikte (şahsi inancım göring'in ibne olduğu yönünde. düşük doz ama kronik paranoya gibi başka bir takım kişilik bozukluklarını da taşıdığını sanıyorum) mesleki olarak görig'ten bir farkı olduğuna dair bir veriye ulaşamadım. dönitz de göring de silahlanma konusunda amaç-araç dengesini tutturamamış liderler. dönitz, göring'in daha halim selim efendi olanı yani.

    ha bir savaşta tüm sorumluluğu tek bir kişiye yıkmak akıl karı mıdır? değildir muhakkak ama bir kimseye dahi, tarihin gördüğü en büyük birkaç denizciden biri demek için de elde elle tutulur başarıları olmalıdır.

    not.: tüm sorumluluğu göring ibnesine yıkmak makul bir tavırdır.
  • savaşı kaynaklarını en uzun süre kullananın kazanacağı fikrini en iyi anlamış tarihi kişilik; muharip gemiler yerine muhimmat, yakıt vb. taşıyan konvoyları hedef seçerdi.
  • dönitz 1910'da kaiserliche marine'e (dönemin alman donanması) subay olarak girmişti. 4 ekim 1918 günü komutanı olduğu denizaltı akdeniz'de bir harekat sırasında ağır yara alınca mürettebatıyla birlikte ingiliz kruvazörüne teslim oldu. malta'da geçen esaret günleri boyunca gelecekteki denizaltıların ne gibi teknik özelliklere sahip olmaları gerektiğini,hangi taktiklerle kullanılırlarsa daha etkili olabileceklerini düşündü. tekrar alman donanmasına dönünce 17 yıl içinde sürekli terfi ederek emden kruvazörünün komutanı oldu. 1935 yılında hitler versay antlaşmasını bir kenara itince donanma da atağa kalktı. aynı yılın yazında donanma komutanı grand admiral* erich reader onu yeniden kurulan alman denizaltı komutanlığı'na getirdi. tüm enerjisini etkili bir denizaltı filosu yaratmaya harcadı. heinz guderian gibi o da kendi denizaltı mürettebatlarını yetiştirmek, denizaltı üretimini planlamak ve de taktikleri geliştirmek konusunda serbest bırakıldı. dönitz, 1937-1939 arasında kuzey denizi'nde geniş çapta harp oyunları planladı ve ünlü denizaltı taktiği "wolfpack - kurt kapanı"nı geliştirdi. kurt kapanı taktiği ile alman denizaltıları 1939-1942 arası muazzam başarılar elde etmişlerdir. ocak 1943'e kadar denizaltı filosu komutanlığı görevinde kalan dönitz bu ay içinde erich reader'ın yerine geçerek donanma komutanlığı'na getirildi. denizüstü filosunun ve denizaltıların etkisi giderek azalmasına rağmen dönitz, hitler'in güvenini hiç kaybetmedi. öyle ki hitler onu kendisinden sonra devlet başkanı ilan edecek ve 30 nisan 1945'te dönitz resmen bu makama gelecekti. batılı müttefiklerle barış görüşmelerini gerçekleştirilen dönitz nüremberg mahkemelerinde yargılanıp savaş suçlusu olarak flensburg hapishanesine yollandı ve burda 10 yıl kaldı. nasılsa tarih galiplerden hesap sormazdı...
  • alman deniz kuvvetleri'ne (kriegsmarine) 1910-1945 yılları arası hizmet etmiş büyük asker.

    1914'te teğmen rütbesiyle, bizim de yakından tanıdığımız breslau'da görev yapmış, sonrasında üsteğmenliğe terfi ettirilip bu geminin onarımı için çanakkale'ye havaalanı komutanı olarak atanmıştır. oradan 1916 yılında denizaltı kuvvetlerine transferini istemiş ve isteği kabul edilip çeşitli denizaltılarda görev yapmıştır. ekim 1918'de ingilizlere esir düşüp malta’ya götürülmüş ve burada kaldığı süre içerisinde, iyi bir denizaltının ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini, hangi taktiklerle kullanılırsa daha etkili olacağının planlarını yapmıştır. bu planlarının yararlarını sonraki yıllarda görecektir.

    iki dünya savaşaı arasındaki yılları terfi almakla geçirmiş; 1928'de binbaşı, 1933'te yarbay, 1935'te albay, ocak 1939'da ise denizaltı kuvvetleri komutanı olmuştur ki zaten ikinci dünya savaşına damgasını vurması bundan sonra olacaktır. büyük savaş sırasında yaptıklarına gelirsem:

    - 1. dünya savaşı sonundaki ağır yaptırımlara rağmen, ingiltere gibi bir ülke ile deniz hakimiyetinde su üstü gemilerine bel bağlayan yöneticilerle çalışması en büyük şanssızlığıdır. kendisinin tüm çabalarına karşın, u-boatlara gereken önem verilmemiştir ki bunu, savaşın başında alman deniz kuvvetleri'nin elinde sadece 57 u-boat olması gayet iyi açıklar (bu 57 u-boat'ın 25'ten daha azı operasyonel faaliyetlerde bulunabilecek durumdaydı).

    - üstlerinin u-boatlara ilgisizliğini, kazandığı başarılarla ve gerçekleştirdiği cüretkar operasyonlarla değiştirmiştir. şöyle ki, royal navy'nin ana üssü olan scapa flowa günther prienkomutasında gönderdiği u-47, ekim 1939'da britanya donanmasının prestijli gemilerinden royal oak'ı batırmış ve üzerine 2 de kruvazörü yaralamıştır. bu operasyon sonrasında bizzat hitler tarafından u-47 mürettebatı ödüllendirilmiş ve u-boatlara büyük miktarlarda yatırım akmıştır.

    - dönitz, denizlerdeki savaşın u-boatlarla kazanılacağına inanmış ve bunun için de ingiltere'yi kaynaklarından mahrum etmek gerekliliğini görmüştür. özellikle ticari gemilere saldırmıştır ki bunun için wolfpack (kurt kapanı) taktiğini geliştirmiştir. söz konusu taktik bozkurt veya sürü taktiği olarak da bilinir. bu taktiğe göre, büyük bir konvoy gören bir u-boat, -hepsini kendisi avlayamayacağından- bu avları kaçırmamak için en yakındaki u-boatlarını bu mahale çağırır ve birlik olan bu güçler mümkün olduğunca çok gemi batırırdı.

    - wolfpack en başlarda o kadar büyük bir başarı sağlamıştır ki, 1941 yılında almanya, ingiltere’nin ürettiği tonajdan fazla gemi batırıyordu. bununla yetinmeyen u boatlar, atlantik’te, abd sahillerinde amerikan ticari ve askeri gemileri batırmaktan bile korkmaz olmuşlardı. hatta aralarında kanada sahillerine akınlar yapıp, st lawrance nehrinde gemi batıranlar bile vardı.

    - ne var ki, alman denizcilerin 1942 yılına kadar “neşeli günler” dedikleri bu dönem 1942 yılından sonra tersine dönmüştür. bunda churchill’in, dönitz’in sürü taktiğine karşı konvoy taktiğini bulmasının yanısıra radarın bulunması da etkili olmuştur. konvoy taktiğine göre, ticari gemiler asla yalnız olarak yol almayacak, 10-20 arası gruplaşıp hareket menzillerine destroyerlerin ve kruvazörlerin eskortluğunda gidecek, hatta olağanüstü durumlarda hava kuvvetleri duruma anında müdahale edecekti. bununla da yetinmeyen churchill, ticaret gemilerini silahlandırmış, çoğunun baş ve kıç kısmına denizaltılara karşı silahlar yerleştirtmiştir.

    - churchill'in sürü taktiğine wolfpack'i geliştirerek yanıt veren dönitz ve u-boatlar için sonun başlangıcı radar olacaktır. radarın bulunmasından ve müttefiklerce aktif olarak kullanılmasından sonra (1942) u-boatlar av iken avcı durumuna düşmüşlerdir.

    - dönitz, denizaltı üretimini hatırı sayılır ölçüde arttırmış, kısıtlı kaynaklarını ar-ge’ye de yönlendirmiştir. ağustos 1943'ten sonraki dönemde her 4 günde 1 u-boat kaybetmeye başlayan dönitz, tüm planlarını su altında çok daha fazla kalan, şnorkelli ve radara karşı type xi ve type xiii sınıfı u-boatların üretimine kadar dayanmak üzerine kurmuştur. kendisi 1944 eylül itibariyle her ay 33 tane bu yeni tip u-boatlardan beklemiştir ki, o zamandaki müttefik bombardımanı ve kısıtlı alman sanayi gücünün bunu sağlaması imkansızdır.

    - devrinin tam bir savaş makinası olan walter tipi denizaltıların ancak 1945’te suya indirilebilmesi, başta yönetimin vizyonsuzluğu ve ağır bombardımanlardan ötürü sekteye uğrayan üretimdir. radarı etkin şekilde kullanan müttefik kuvvetlerine karşın hala u-boatlarının çoğunda şnorkel yoktur. buna ek olarak, söz konusu u-boatların 15 tanesi d-day sırasında kanal'a gönderilmiş ve tabii ki de hepsi batırılmıştır.

    - dönitz, 1945 yılının başlarında rus işgali karşısında bulunan baltık bölgesindeki 2 milyon alman askerini buradan tahliye etmeyi başarmıştır ki bu, tarihin gördüğü en büyük tahliye harekatıdır. (dunkirk'e efsane muamelesi yapıp film çekenler anlamaz)

    - deniz üstü ve denizaltı filosunun etkisinin azalmasına rağmen, hitler’in güvenini hiç kaybetmemiştir. öyle ki hitler, onu kendisinden sonra devlet başkanı ilan etmiştir.

    - savaş sonrası nürnbeg mahkemeleri’nde fiyasko bir karar sonucu 10 yıla mahkum edilmiş -hatta bu durum müttfeik subaylarca da protesto edilmiştir- ve hapisten çıktıktan sonra küçük bir köyde inzivaya çekilip anılarını yazmak için çalışmalar yürütmüştür. aralık 1980 yılında, 89 yaşında ölmüştür.

    toparlarsam; üstlerinin tüm vizyonsuzluğuna rağmen, kriegsmarine’in ww2 boyunca 16 milyon ton müttefik kuvvetler gemisi batırmasında komutasında ölen 30 bin adamıyla aslan payına sahip bu adam, şüphesiz ki geçtiğimiz yüzyılın en büyük komutanlarındandır.

    şahsımca, müttefiklere denizde diz çöktürmesine ramak kala, gerek ar-ge’ye gerekse de istihbarata önem vermeyen alman kurmayların hataları yüzünden zayıflayan, üstüne radarın ingilizlerce keşfiyle u-boatları alman denizcilerin tabiriyle “çelikten tabut”lara dönüşen kriegsmarine’i yok olmaktan kurtarmış, 1945 yılında dünyanın en büyük tahliye harekatına imzasını atarak adını savaş tarihine altın harflerle yazdırmıştır.
hesabın var mı? giriş yap