• başıma gelmiş bir olayla aktarayım:

    tek başıma yaşadığım evime gelmişti. kafası bozuktu. ağlamaklıydı ama ağlamıyordu bir türlü. hafif de alkollüydü. ama zararsız denecek kadar içmişti. gece oldu. anlattıkça anlatıyordu. zaten dinlemeyi de bırakmıştım. yatacağım dedi. tamam dedim. benim kullandığım iki kişilik yatağı gösterdim.

    -lütfen beraber yatalım!

    dedi. yapma etme dedim. hatta şakayla karışık 'olacaklardan sorumlu değilim' dedim. içinde kötülük yok. biliyorum. hatta bana da sonsuz bir güvene sahipti. ama yapamam dedim ve kanepenin yolunu tuttum.

    -lütfen, birine sarılma ihtiyacı hissediyorum..

    ulan bunu söyleyen birini geri çevirebilir misin? zaten buz gibi soğuktu. birbirimizi ısıtırız diyip sokuldum yanına. direkt sarıldı.

    -ayakların soğukmuş.

    --- spoiler ---

    içinde kötülük yok biliyorum
    yok, benim de yok ama
    olmaz ki
    böyle de yatılmaz ki

    --- spoiler ---

    sıcak ayaklarıyla benim ayaklarımı ısıtmaya çalıştı. metabolizmam tepki vermeye başlamıştı sanırım. kalp atışlarım hızlanmaya başladı ve sınav başladı. sabaha kadar sürecekti bu sınav. evet iğrenç bir insanım ama hakim olamıyordum kendime. lütfen gidiyim dedim. 'hayır olmaz' dedi. kalp atışlarım dışarıdan duyuluyordu galiba. bu kadar kanı nereye pompalayacağını şaşırdı bünye. başım ağırmaya başlamıştı. iri göğüsleri yastık görevi görüyor, o kadar da birbirimize değmiyorduk. bitsin bu işkence. sabaha kadar çekilmez dedim aq. ellerimi vücudunda gezdirmeye başladım.

    -çek ellerini!
    +sen elliyorsun ya. sen de çek o zaman..
    -ben senin ellediğin gibi ellemiyorum!
    +bak napalım biliyor musun? ben kanepeye gideyim.
    -olmaz!
    +canım benim kangren olurum böyle sabaha kadar.
    -iğrenç bir insansın geek!
    +evet iğrenç bir insanım. şimdi bırak gideyim.
    -n'oolur gitmeee. lütfeeen. çok mu şey istiyorum? sarılmak uyumak istiyorum sadece.

    aradan 5 dakka geçmeden horlamaya başlamıştı bile. nasıl bir sarılmadır o arkadaş? kitlemişti resmen. sabaha kadar çıplak kadınlar cirit attı rüyamda. bir de 'olm 2 saat kalınca kangren oluyormuş' hikayelerine inanmayın. yalan o. zamanın ötesinden şimdiden sevgiler, saygılar. ama eksilemeden önce şunu bir düşünün. gerekli uyarılar fazlasıyla yapılmıştı.
  • sabaha kadar kardeş kardeş yatılmış olabilir! amma velakin -ben, en azından- o yataktaki erkek adamın rahat rahat uyuyabildiğine hiç emin değilim! sağlığa ve insan haklarına aykırı bir durum bu arkadaş! uyunur mu ulan öyle? nereye uyuyorsun? nasıl uyuyorsun? yatak ortamı ulan bu! ben yalnızken bile, yatağa girdiğimde hareketleniveriyorum birden; öyle aklıma kukular, memeler falan geliveriyor hemen! o memeler ve kuku(*lar) yanıbaşımdayken, nasıl rahat uyuyayım ben? fizyolojiye nasıl karşı durayım? hı? bilim ulan bu! gayet bilimsel olarak çiftleşmek isteyiveriyorum ben de işte!

    hiç unutmam; yaş 14 falan! bildiğin döl makinasıyım anasını satayım. fışkırtıyorum herr bi yere! herrrr bi gün 4 posta patlatıyorum! yediğimin çoğu götümden değil, sikimden çıkıyor afedersin! işte öyle bi dönem, bi aile dostumuzun 16 yaşındaki koca memeli kızını benimle aynı odada yatırmışlardı, bi gece! bak! aynı yatak falan değil ha! aynı oda... kangren oluyordum az daha, amına koyayım! kız "iyi geceler" dedi, ışığı söndürdü, yatağa girdi vee, zaten nadiren inen çüküm birden bildiğin kazığa döndü! gece 2 oldu, beynime hala kan gitmemiş... gecenin 2'sinde, el evinde tuvalete gittim de anca patladım peş peşe 2 kere! kesmedi, yatağa döndüm, yorganın altında bi daha patlattım! yaş 14 ulan! masumsun sözde!

    şimdi, şu yaşta; hele bir kadın olacak yanımda, aynı yatakta..! açık söyleyeyim arkadaş; ben şahsen acımıyorum! denk getirdiğimde siki(veri)yorum direk! yani, baktım olmayacak (işte), -olmaması gerekiyor ya hani- battaniyeyi yere seriyorum, yine de başka bir odada yatıyorum o gece! bulaşmıyorum! hayatımda seviştiğim tüm çirkin kadınlarla, aynı yatakta masum masum yatarken seviştim ben arkadaş! öyle de ibretlik anılarım var hani! yapmayın o yüzden! sevişmeyecekseniz, karşı cinsinizle aynı yatakta yatmayın! ama aynı yatağa girince de acımak yok arkadaş! karşı cinsten iki arkadaşın aynı yatakta yatmasının kardeşçe bir yanı yok, demek istediğim! en azından benim kitabımda yok! fiziksel hasar olmasa bile, beyinsel hasar büyük bu işte arkadaş! çünkü ben bilirim en çok acısını, 14 yaşında bir gece, beynine 3 saat kan gitmediği için yarım akıllı kalan masum bir çocuğun, ta kendisi olduğum için! masal anlatmayın bana! kardeşlik türküleriyle gelmeyin!

    yapmayın kardeşim! yapmayın! kendinizi kandırmayın!

    zamanın ötesinde hızlı bir edit:

    - ilk taşı en masumunuz atsın, ulan ibneler!
  • biz karşı cinsten iki arkadaştık. aslında arkadaştık ama öyle değil gibiydi de. bir acayiptik. her an her şey olabilir gözüyle bakıyordum olaya. erkeğin kız arkadaşlarını potansiyel sevgili olarak görmesi sendromu vardı belki de bende. yeni tanışmıştık, bu yüzden kendisini çok tanımıyordum. o yüzden her türlü olay ihtimal dahilindeydi. beni bir akşam aradı, bana gel takılırız dedi. geç olmuştu saat. dedim tamam olacak bir şey varsa o da bu gece olacak. hazırlandım, çok havalı olmamaya dikkat ettim. ondan hoşlandığımı sanmasın ama o benden hoşlanıyorsa da ne kadar paspal gelmiş demesin tarzında giyindim. eve vardığımda çoğunlukla evde bulunan ev arkadaşı gitmiş, yerini sersem bir boşluk, loş ışığın ortama yaydığı o fırtına öncesi sekssizlik hakimdi eve. şarap ikram etti, tabi dedim. o an kan damarlarımdan daha sıcak ve hızlı akmaya başlamıştı farkediyordum. kendimi durdurmak da istemiyordum açıkçası. birkaç kadehten bir şey çıkmazdı nasılsa. konuşurken o dalgalı saçlarına bakmam, onunsa kız arkadaşlarını çekiştirmesi olağan bir o ve ben ilişkisinin rutiniydi. 'film izleyelim mi' dedi tabi dedik. her üniversite öğrencisinin mezun olmadan önce izlemesi farz olan filmlerden birini seçtik: mulholland dr. film izlendi bitti, sevişme sahneleri de yanımıza kar kaldı. sonra bir film daha izlemeyi teklif etti ama bunu yaparken daha bir çocuksu, hani şu kızların bebekleştiği ama aynı zamanda olgun kadın kalabildiği anlardan biriydi bu. peki dedim. bu sefer koltukta izlemek istemiyordu ama yatağa geçelim oradan izleyelim dedi, peki dedim. o an her şeye peki dediğim için kendimden iğrendim. yatağa uzandık izliyoruz, hareketlenme oldu orada. ama sadece benim tarafımdan. onda kıpırtı yok. şaşırıyorum, anlam veremiyorum. gece geç saatte eve çağıran arkadaş yatakta film izleyelim diyor, hepsi bu mu, bunun ardında görülen daha büyük bir anlam yok mu hacı diyorum. yokmuş meğersem. hepsi bu kadarmış. meğersem arkadaşlar birbirinin yanında uzanıp yatakta film izleyebilirmiş. ama buna sebep olan detaysa şuymuş: arkadaşım lezbiyenmiş.
  • benim için konuşmak gerekirse, iki kızın aynı yatakta yatmasıdır. bakıyorum, karşı cinsten iki arkadaşın (iki kız arkadaşım) aynı yatakta yatması, aralarına girip yatmayı gerektirir. eheh, ben bu taraftan bakıyorum olm yataktaki iki karşı cinsime.

    (açarken doğru açsaydın kardeşim başlığı)
    (bir kaç kez daha açıklarsam iq dahi gerektirmeyecek bir entry olacak)
  • "erkekle şakanın sonu dövüş, kadinla şakanın sonu sikiştir" atasözünü akla getirir.
  • şahanedir.

    şimdi evliyiz. ve hala en iyi arkadaşım.
  • - karşı cinsten arkadaş mı olur lan?!

    düz adam, istanbul
  • sevişmedikten sonra aynı yatakta yatmanın anlamsızlığını insana düşündürendir. hem sevişmiyorum hem yatakta rahat dönemiyorum, o zaman biz bu boku neden yiyoruz? böyle bir durumda ben kanepede yatarak en azından uykumu alırım. cinden korkan da votka içsin!
  • -eski sevgilim aklıma geldi, götünü ısırabilir miyim burcu?
    -yok daha neler.
    -tamam, iyi geceler.
hesabın var mı? giriş yap