karşılıksız aşk

• mal gibi 7 sene çektim. gereksiz ama o yıllar boyu sana çok destek oluyor sana. daimi bir umut içerisindesin, seninle konuşuyo mutlusun ama aynı anda korkuyosun. kaybedeceğinden korkuyosun. bu sebepten söyleyemiyosun çünkü bidaha görememekten korkuyorsun. korku her geçen gün artıyor ve sen her geçen gün ona yaklaşmaya çalışıyorsun. tabi bu uğurda çevrende kurabileceğin sağlıklı ilişkiler boka sarıyor çünkü içindeki umut bu hissiyatı uyanık tutuyor. en sonunda söylediğinde gerçek yüzüne vuruyor. yaptığın mallığın farkına varıyorsun
• (bkz: sevmeyi sevmek)
• karşılıklı olunca onun adı aşk olmaz. olsa olsa alış veriş olur.
  aşk karşılıksızdır. aşk beklentisizdir.
  aşk zıddına sahip değildir ve zihnen kıyas yapılamaz ve algılanamaz.
  aşk iki kişiliktir demişti biri. hayır. aşk tek kişiliktir. aşk başkada saklı kendinizi bulmak ve onu çılgınca sevmektir. sevdiğinizin aslında kendiniz olduğunu bilmektir.
  aşk iki n arasındadır. onu görür, onu seversin. sevdiğin sensin. kendini görürsün başkasında. kendinden kendine karşılık bekleyen koca bir aptaldır.
• vallahi en zararsız olanıdır. kendiniz kafanızda kurarsınız, beklersiniz, umut edersiniz ama size bir zararı olmaz. saftır, güzeldir.
• yaşamı değerli kılan aslında yaşamın ta kendisi, nefes almak mesele derin derin ve aldığın nefese değer veren insanı bulmak için çalışmak.
  
  seven insan gitmez, sizin hayatınızı anlamlandıracak kişilere değer verin ve unutun.
• acınasıdır.
  
  bu duyguyu yaşarken hani filmlerdeki gibi çok saf bir sevgi beslediğinizi düşünürsünüz, destansı bir aşk yaşıyorsunuzdur. karşılık almadan, engellere rağmen, hatta bu karşılıksız aşkı duyduğunuz kişinin direkt kendisinin koyduğu engellere rağmen onu sevdiğinizi düşünüp gurur duyarsınız. çünkü siz uzaktan seviyorsunuzdur, herkes yapamaz bunu. diğerleri sizin gibi değildir, dayanamazlar dokunmadan sevmeye. ama siz öyle misiniz? hayır, hiçbir kâr gütmeden seversiniz o kişiyi. bu yüzden süper bir aşıksınızdır kendi gözünüzde.
  
  bunlar size doğru gibi gelse de gerçek böyle değil. bu olsa olsa takıntıdır. yaşınız kaç olursa olsun, sizinle birlikte olmayı tercih etmeyen birine karşı onu beni sev diye zorlamak isteyecek kadar aşık olduğunuzu zannetmek çocukluktur. karşı tarafta da aynı duygular olmadıkça bu aşk olmayacaktır.
  
  acı ama gerçek, ne kadar iyi kalpli bir insana tutulduğunuzun önemi yok. sizin ağlarken gönderdiğiniz mesajları o gülerek okudu. hatta gitti arkadaşlarına yolladı. birlikte alay ettiler sizle. sevdiğinizi yüzüne yüzüne itiraf ederken çok cesur hissettiniz ya kendinizi, bunu ona yapan ilk kişi olduğunuz için onun aklında hep yer edineceğinizi düşünerek mutlu oldunuz belki, aslında siz bunları yaparken içten içe gülüyordu. egosunu öyle bir beslediniz ki onun, yıllarca iltifat almadan yaşayabilir artık. hatırlayıp hatırlayıp "ne mükemmel bir insanım ben ya" bile yapıyordur yıl geçmesine rağmen üstünden.
  
  siz onu düşünürken o başkalarını hayal etti. sizden bahsederken yazık ya, seviyor işte umutsuzca dedi. bakışları sizi kırmak istemezmiş gibi bakıyor ama hepsi yalan. bazen siz hafiften uzaklaştığınızda sizi geri döndürmek ve hâlâ bir umut varmış gibi hissetmenizi sağlamak için olumlu hareketlerde bulundu. çünkü egosunu tatmin ediyorsunuz, neden gidesiniz?
  
  diyeceğim o ki, şunun şurasında bu dünyada geçireceğiniz gün sayısı her şeyi görebileceğiniz kadar fazla değil. kısacık bir zaman dilimi aslında. bunu da gidip sizi istemeyen birisine yalvararak geçirmeyin. emin olun bir yerlerde sizin de seveceğiniz ve sizi de aynı şekilde sevecek, kafa dengi, belki o çok beğendiğiniz kişi kadar kusursuz göremeyeceğiniz ama ortalama olan birileri vardır. bir gün karşınıza çıkar. onu bekleyin. gelmezse de bir şey olmaz.
  
  kimse sizin ne kadar masum sevdiğinizi umursamıyor. aynısından binlerce bulabileceğiniz insanlar için kendinizi parçalamayın. emin olun sizin kadar özel biri değil o çok öldüğünüz kişi. siz onunla bir gelecek kurabileceğiniz ihtimalini bile sevdiğinizi düşünürken o başkalarıyla yiyişiyor. bir kere söylersiniz, istemiyorsa hayır der. siz de yolunuza devam edersiniz. kaliteli zaman geçirmeye bakın.
• "şey gibi düşündüm bunu , deli gibi koşu yapmışsın susuzluktan kuru patlıcana dönmüşsün, hemen karşında su veren makine var atıyosun paranı, ama o da nesi makine su göndermiyor yetmiyormuş gibi paranı da yutuyor. neyse canın sağolsun deyip çekiliyorsun. sonra bi dangoz geliyor makineyi sallayıp, vurup suyunu alıyor. sen bakakalıyorsun..
  velhasıl kelam sevginizi verip karşılığını alamıyorsunuz. ama bir armut geliyor sevdiğiniz kişinin canına da okusa istediğini elde ediyor."
  diye bir yazı okumuştum çok da beğenmiştim.
• aşkın değil de aşka yüklenilen anlamın karşılığı olmaması halidir.
• en temizi
• karşılıksız olan sevgidir.
  karşılık bulunca aşk olur.