kartal gol gol gol

• memleketimizde futbol izleyen herkesin futbol hakkında otomatikman "bilirkişi" olduğunu biliyorduk. ama tribünler hakkında bilirkişi olduklarını bilmiyorduk, öyleymiş.
  
  bu tezahürat üzerine artık gına getiren "takımın üzerinde baskı yaratıyor" temalı sözümona yorumlara şaşırmamak elde değil. o kadar ki nur çintay a bile bu konuda yorumunu esirgemedi ! daha kötüsünü düşünebiliyor musunuz ...
  
  dikkat!
  
  bu çokbillir tayfa durmaksızın "siz öyle besteler yapıyorsunuz ki sadece kendiniz için", "futbolcular nereden anlayacak ne dediğinizi" gibi yorumlar yapan insanlardı üç gün öncesine kadar.
  
  şimdi,
  
  takımı olumsuz etkileyen yüksek bir volume'de "gol gol gol" denmesi midir ?
  temposu mudur, nedir yani nedir...
  
  cihat aktaş'ın elim vefatının getirdiği sorunlara, medyanın "lümpen ve tehlikeli beşiktaş taraftarı" propogandasına, takımın başarısızlıklarına, polisin muazzam baskısına, kapalının yüksek bilet fiyatlarına rağmen "stadı yıkan", desibel rekoru kıran, bir taraftar var.
  
  neymiş? takım olumsuz etkileniyormuş.
  
  14 yaşında çocuk ya bunlar etkileniyorlar hemen! hayatlarında ilk defa baskı altında oynuyorlar ya etkileniyorlar! ne hikmetse gaza gelmiyorlarda kötü etkileniyorlar!
  
  eğer böyleyse ya üçüncü ligde oynasınlar ya da futbolu bıraksınlar.
  
  o tribündekilere dikkat ettiniz mi bilmem. takımın temposuna göre ayarlanır tezahürat. sözgelimi "hayat sensin"le başlar, "çok seviyoruz"la davem edilir. takım silkenince "beşiktaşım benim" olur. maç rölantideyken açıkla karşılıklı olur. tempo artınca kapalı alt üst karşılıklı olur.
  
  kartal gol gol gol iki durumda yapılır:
  
  a) takım müthiş bir tempo kazanmış saldırıyordur.
  b) takım bir türlü oyunu yıkamıyordur rakip sahaya, silekenemiyordur. tribün fitillemeye çalışır.
  
  bunun dışında yapılmaz zaten.
  
  peki bu tezahürat acaba rakibi nasıl etkiliyor ? onalara gaz veriyordur değil mi! peh!
  
  olumsuz etkilediği kapalıdan hemen hissedilirdi, öyle olsaydı. ve emin olun o tribünün başındaki insanlar bunu heme anlayıp tezahüratı kesecek tecrübede.
  
  televizyondan maç izleyip tribün güzellemesi yapanlar sussun artık !!!
  
  tüm olumsuzluklara, baskılara, sindirme politiklarına karşı,
  
  stadı yıkıyoruz olan budur. golden gole ayağa kalkan, uğultu yapmaktan başka numarası olmayanlar, ne beste yapabilen ne de ritminin hakkını vererek söyleyebilenler düşünsün.
  
  burası inönü, tezahürattan olumsuz etkilenen varsa gitsin samiyen'e rahat rahat oynasın topunu...
• eurosport'un haberine gore be$ikta$ taraftarinin guiness rekorlar kitabina girmesini saglayacak tezahurat. son fenerbahce macinda yapilan bu tezahurat ile be$ikta$ taraftari desibel rekorunda liverpool taraftarini geride birakmi$ 132 desibel ile. yeni hedef 200 desibel, hadi bakalim, girtlaklar patlayana kadar; kartal gol gol gol
• diğer tezahuratların aksine öncesinde,
  atkıyı sıkıca boyna dolamak,montun fermuarını sonuna kadar çekmek,boğazı temizlemek,derin nefeslerle oksijen depolamak gibi bir dizi psikolojik ve fiziksel hazırlık yapıldığına inandığım tezahurattır.
  aslında bu tezahurattan öte bir trans hali ve hatta kitlesel tatmin aracıdır.
  kapalıyı dolduran farklı farklı sosyal gruplara dahil binlerce insan o an tüm kimliklerinden sıyrılıp boğazlarını yırtarcasına kartal gol gol goldiye bağırırlar.
  dakikalarca süren bu tezahurat diğerlerine kıyasla kendi içinde de bir armoni barındırır.
  dikkatlice dinleyenler farkeder ki çıkan sesin şiddetinde inişler ve çıkışlar oluşur.
  bunun sebebi başta da belirttiğim gibi binlerce kişinin trans hali ve toplu hareketten kaynaklanan kitle psikolojisidir.
  yorulan dinlenir,yorulmayan devam eder,biraz önce dinlenen bağırmaya başlar bu sırada biraz önce yorulmayan yorulup susmuştur.
  bazıları hiç susmaz,bazıları hiç bağırmaz ancak
  öyle bir an gelir ki herkes tezahurata konsantre olur.
  oyundan önce kuliste ses açma egzersizlerini tamamlamış ve sahneye çıkmış birer tiyatrocu gibi bütün enerjisini o ana saklayan taraftar insan limitlerini zorlayacak düzeyde bağırırlar.
  
  kartal gol gol gol....
  
  sadece bağırmakla kalmaz boşluğa yumruk atarak tempo tutar,güç toplarlar.
  o anda şiddet,öfke,nefret,isyan,aşk ve buna benzer bilumum asabi duygular dışa vurulur.
  bu duygu yoğunluğunun ortasında futbolcuların bundan nasıl etkilendiği ise apayrı bir psikolojik zeminde tartışılmalıdır.
  
  sonuç olarak tüm kimliklerimden sıyrılarak şunu söyleyebilirm ki
  kartal gol gol gol hayatımda söylediğim en duygusal şarkıdır.
• bir fenerbahceli olarak televizyonun sesini sonuna kadar acip bagirmami saglayan tezahurat.
  (bkz: yaratici besiktas taraftari)
• bu tezahuratın futbolcuları olumsuz yönde etkilediğini ileri sürenler tezahurat öncesi ve sonrasında oynanan iki futbol arasında bir fark mı görüyolar acaba? yani sanki "kartal gol gol gol" diye bağırmadan önce beşiktaş süper pozisyonlara giriyor, orta sahadan forvetlere mükemmel paslar atılıyor, gol gelmiyor da taraftar takımı ateşlemek için böyle bağırınca bütün 11 in ayakları birbirine dolanmaya mı başlıyor?
  hayır.
  beşiktaş o tezahurata kadar zaten rezalet bi futbol ortaya koyuyor. kısır bir oyun anlayışıyla debelenip duruyor. yani tezahurat öncesi ve sonrasında taktiksel olarak sıfır üretim gösteren beşiktaş hep aynı.
  durum böyleyken beşiktaşın gol bulamadığı maçlarda bir fatura da orada gırtlağını yırtan taraftara kesen insanlar "hmm herkezin süper destek diye baktığı bu olaya ben farklı gözle bakıp, kimsenin akıl edemediği çıkarımlara ulaşayım, böylece bardağın boşunu göstererek süper derin düşünen insan sıfatı kazanırım" kaygısıyla hareket eden insanlardır..
  ulan şimdiye kadar beşiktaşın her türlü başarısının arkasında diğer takımların hayal bile edemeyeceği kadar yüksek desibelli rol oynayan, çok sesli ve yaratıcı bir taraftar yokmuydu. o günlerde tillahına kaydık futbolcular etkilenmedi de şimdiki jenerasyon mu pembe götlü , ince ruhlu bir karaktere sahip te bundan etkileniyor..
  maval okumayın. bu taraftar boğazını ne kadar patlatsada, gollerin, galibiyetlerin gelmemesi, gazın bile etki gösteremeyeceği şekilde sistemsiz bir oyun anlayışına sahip olunmasıdır.
  ha yine bi açık kapı bırakıp, aksini idda edenlerin olaya doğru yönden baktığını düşünelim. bu durumda sanırım çarşı grubunun kartal gol gol gol tezahuratına official patch çıkarması gerekir. örneğin önümüzdeki maç, gol gecikince şu şekilde bağırabilinir.
  
  kartal gol gol gol!
  etkilenme bizden sen yine koy!!
  
  kartal gol gol gol!!
  fakat strese girme hele loy!!
• fenerbahçe tribününden başka ambiyans, heyecan tanımayan bünyeme rağmen, televizyonun sesini sonuna kadar açtıran bir tezahürattır. yok baskı yaratıyormuş hede hödö yapanlar af buyrun, zerre anlamıyorlar ayak topundan. tıpkı bir toprak sahada herşeyiyle oynayan bir futbolcunun babası, kenardan "yürü bea oğlum!" diye bağırıyormuş gibi, seyirci sahada sanki. yani bu göbekle ben röveşata yaparım, öyle gaz, tam zamanında, ha, futbolcu etkilenmiyorsa, bu onların eksikliği.
• trübünlere futbolseverleri değil seyircileri oturtup ,futbol maçının tenis maçı havasında seyredilmesini amaçlayan futbol endüstrisinin rantçılarının, bahaneler bulup saldırdığı tezahürat.
• kartal gol gol gol
  kartal gol gol gol
  karta gol gol gol
  karta gol gol gol
  kata goo goo goo
  kata goo goo goo
  
  şeklinde gelişen ve uğultuyla sonuçlanan bir tezahürat.
• karşıyaka'yı taklit etmeyen beşiktaş tezahüratı. hele ki ne bestesi ne de güftesi 'kaf kaf kaf sin sin sin kaf sin kafi sin kaf sin kaf'la alakalı olmayandır.
  
  tribünde bütün takım taraftarlarının belli başlı organizasyonları olur; karşılıklı olarak tribünlerin tezahüratı tamamlaması gibi. azıcık tribün tozu yutmuş adam bilir bunu. kimse kalkıp bu saatten sonra bu kadar kemikleşmiş tezahürat biçimini 'ben buldum, bu daha eski vs.' gibi tartışmaz.
  neden mi? bu tür organizasyonlar herkesin artık. taraftarların marşlarla uyumlu şekilde zıplaması, üçlü çekmesi, tezahürata eşlik ederken tüm ellerin havaya kaldırılması günümüzde tüm takım taraftarlarının en kemik organizasyonlardandır.
• 30 nisan 2011 beşiktaş galatasaray maçı'nda net bir sekilde besiktas'a zorla gol attiran tezahurat. daha once defalarca olmustu ama boylesine cat diye aninda olani azdi. besiktas taraftari bik bik bik diyenlere kapak niyetine iyi gelmistir sanirim. tribun dedigin takimini bu sekilde fiseklemeli. helal olsun!