• çocukluğumda kalan güzelliklerden biri daha.

    90'larda, aralık ayının son haftalarında eskişehir'de postanenin karşısına, tam süleyman çakır'ın duvarının dibine gelirdi bir sürü kartpostalcı. standlarında türlü türlü kartpostallar olurdu. kimisi yağlı boya tablo, kimisi çiçekli, kimisi manzaralı, kimisi eskişehir fotoğrafları, kimisi sevimli kedicikli, köpekli. bazılarında tombul, sarışın, maviş bebekler gülümser; kimisinden sibel can, kimisinden hülya avşar bakar delici bakışlarla. ben de okul çıkışı kendimi unutana kadar bakardım hepsine. anneannemlere göndermek için en simli, en güzel karlı yılbaşı manzalarından seçerdim bir tane. aynı tarihlerde teyzemin inci gibi el yazısıyla yazılmış, yine bol simli ve kardan adamlı şahane bir kartpostal da bizim posta kutumuza düşerdi.

    cep telefonuna gelen ve götüme benzeyen toplu mesajlar var artık. yeni yılın size sağlık, huzur, barış, mutluluk getirmesini dilerim. ali yılmaz. yapma be ali. sen de biliyorsun ben de biliyorum, siklemiyoruz işte birbirimizi. doğru söyle, cep telefonsuz zamanlarda olsaydık özenle kartpostal seçip, yazıp, zarfa koyup, adımı ve adresimi yazıp postaneye gider miydin bana bunu göndermek için? cevabın hayırsa - ki yalancı bir hıyar değilsen cevabın hayır olmalı- rica edicem toplu mesaj da gönderme.

    mektuplaşarak aşk yaşamış insanım ben, çok canım sıkılıyor bu toplu mesaj öküzlerine.
  • hollandalı arkadaşım sağolsun gittiği her yerden gönderiyor bana bunlardan. önce ufak ufak kahpeliklere başladı (avrupa kentleri) sonraları iyiden iyiye alıştı (çin, şili vb). hayır gönderme demiyorum, hobi olarak yine gönder ama benim de gariban bir memur olarak epi topu üç (biri camili, biri atatürklü, öbürü de ilk kez gördüğüm konak gibi bi yerli) çeşit kartpostalı olan ankara'da sıkışıp kaldığım gerçeğine saygı duy.
  • mükemmel bir kitap ayracıdır, postacının getirmiş olması şartıyla... gurbette evinden uzakta gelenleri, tam bir uyum gösterir romanlarla. gerçek bir dünyanın tadını, gerçek sandığımız sanal dünyadan ayırıp, damla damla yükler yaşadığımız her ana, kitap sayfalarının arasında ve o dünyaya dalmadan önce; tıpkı bir roman gibi. ülkelerce, şehirlerce, sokaklar dolusu hasret ve selam sığar 3-5 satıra. günün sizi size bırakan kitap okuma zamanlarına en iyi başlangıçtır. unutmamayı ve her gün en az 2 kere o sıcaklığa elinizi değdirmeyi istiyorsanız, kitap ayracı yapın dostlarınızdan gelen kartpostallarınızı. kitaba da, kartpostala da yakışacak, size de çok iyi gelecektir bu, çünkü. böylesi bir kitap ayracına sahip olmanın en kısa ve güzel yolu, önce sizin bir kartpostal göndermenizdir; yanıtsız kalmaz inanın.
  • "oğlum sana iki çukur bir delik yaptı, içine düşmen için :)"

    yanında da çukur şeklinde karalanmış gerçekten de bir deliğe benzeyen çılgın bir spiral. kartpostalın resimli yüzünde iki nilüfer çiçeği var su üstünde salınan. ön yüzü gören arka yüzdeki çukurlarla deliği tahmin edemez ve düşer evet.

    evvelden ne güzeldi, kartpostal atardık birbirimize. keşke şimdi de kartpostal atabileceğim birileri olsa. minik notlar, belki bir şiir mutlu bir gülümseme bırakmaz mı yüzde?

    bu günlerde mutlu bir gülümseme ne kadar nadir, ne kadar özel.
  • bugun saatlerce eskisi gibi simli olanlardan aradim. cocuklugumda kapakli arka planda renkli simli karli kartpostallar olur dedemlere gonderirdik. kilometrelerce yurudum sahaflari bile gezdim tek bir tane bile bulamadim. noel babali vardi bitane ama aklimda kalanlar gibi degildi. buldugum an yuz tane almayi dusundum hatta, oyle ozlemisim. artik ptt bedava dagitmaya baslamis sadece gonderim icin para aliyor ustelik 1tl bile degil. keske bu guzel noltalji yine baslasa. herkes kartpostal gonderse birbirine. keske gonderecek birilerimiz olsa.
  • şu entryi attıktan sonra baya baya kart atma bağımlısı olduğumu fark edince postcrossingle ilgilenmeye başladım. hayatım boyunca hobisi olan insanlara çok imrendiğim için bir anda bu tarz bir hobim olması açıkçası beni hem heyecanlandırdı hem de eğlendirdi. eh haliyle bu alemin içine dalınca bu iş nasıl yapılır nereden ne alınır baya öğrendim o yüzden bu entryide postcrossinge yeni başlayacaklar için bazı satın alma önerilerinden bahsedecem.

    öncelikle kartpostal atmak oldukça ucuz ama diğerlerine göre çok daha değer kazandıran bir hobi. eray erdoğan bir keresinde en sıradan bir şeyi bile el yazısıyla not şeklinde belirtince değer kazandığını söylemişti. o yüzden bir sabah uyanıp öylesine attığınız bir kart, giden kişinin sadece o gününü değil zaman içinde hatırladıkça sürdürülebilir bir şekilde kendini iyi hissetmesini sağlıyor. özellikle yılbaşında yaptığım etkinlikte bunu fark etmiştim. o yüzden özellikle bugüne kadar gelen süreçte sürekli özel kartlar bulma arayışına girdim ve kartları süsleme olayının detaylarına inmeye karar verdim.

    ilk bahsetmek istediğim girişim ekartpostal girişimin sahibi sena hanım estetik yönü oldukça kuvvetli biri. hatta sizin kart olarak görmek istediğiniz özel bir görsel varsa onu da bastırıp gönderiyor. ayrıca simli kartpostal olayını da muhtemelen türkiye'de yapan tek kişi. çünkü 80lerdeki 90lardaki o aklımızı alan cam kırığı kartpostalları kimse yapmıyor. ama sena hanımın simli kartpostalları o kadar güzel ki üçer dörder tane aldım hem annemin koleksiyonuna eklerim hem de gönderirim diye. ayrıca sena hanım yaptığınız her alışverişte sizi hediyesiz bırakmıyor. tatlı birisi

    ikinci girişim ise kartpostal dükkanı eğer herhangi bir konseptte kart atmak istiyorum diyorsanız önce buraya bakmalısınız. konseptten kastettiğim filatelistler bilir bazıları kuş, ülke vb konularda pul ve kart takıntısı vardır. burada her ülkeden her konudan kart bulabilirsiniz. oldukça zengin bir koleksiyonu var. hele bir gustav klimt kartı vardı ki dokunmaya kıyamıyorum. ayrıca sahibi oldukça cömert biri. alışveriş sonrası kendinizi sipariş ettiğinizin iki katı kartla baş başa bulabilirsiniz

    üçüncü girişim ise kartpostal kutusu daha minimalist ve birazda retro şeyler peşindeyseniz buraya bakabilirsiniz. oldukça naif ve estetik tasarımları var. hatta türk müziği gibi gerçekten iyi düşünülmüş özel tematik serileri var. incelemesi oldukça keyifli. ama kartpostal harici ürünleri bir tık pahalı

    dördüncü girişim ise karttan ziyade kart süsleme için müthiş birisi olan dantellerin kraliçesi . şöyle ki eğer washi tapeler olsun, stickerlar olsun retro kırtasiye ürünleriyle ilgiliyseniz nereden neyi bulacağınızı biliyorsunuzdur. ama benim vaktim yok keşke birileri benim yerime toplu bir seçim yapsın derseniz bulunmaz nimet. şahsen benim ne vaktim vardı ne de seçim yapmaya takatim. ama kraliçeye zevklerinizi anlatıyorsunuz ve ona göre size bir malzeme kiti gönderiyor. her bir parça o kadar vintage o kadar değerli ki cidden sırf birilerine kart göndermek için onlara kıyabilir miyim emin değilim.

    beşinci ve son önerim ise bir girişim sayılamaz sanırım. ama ben sıradan kart göndermek istemiyorum. daha niş şeyler peşindeyim diyorsanız kesinlikle aradığınız şey. cenn_art bence estetik algısı oldukça yüksek biri. kendisiyle takipleşirken postcrossinge olan ilgimi fark edince bana birkaç tane kartpostal tasarlayıp gönderdi. mesela bu . gördüm ve aşık oldum. hayatımda kendimi daha özel hissettiğim bir an var mıydı emin değilim ki genelde özel hissettirilirim. emek emek her parmak darbesini hissettiriyor ve tamamen size ait olduğunu biliyorsunuz. işin fiyatlandırması konusunda bir fikrim yok bana hediye olarak gönderdiği için. ama gelen şey o kadar niş bir ürün oluyor ki ben herhangi bir parasal değer biçemiyorum. kesinlikle takip edin o yüzden.

    yani işte bu işlere yeni yeni girmiş biri olarak benim keşfettiklerim bunlar bu entrynin sonuna kadar gelebildiyseniz önerilerinize açığım

    edit: bu entryi attığımdan beri çok fazla geri dönüş aldım belli ki satıcılarla ilgilendiniz o yüzden kesinlikle burada olması gereken bir girişimi daha önermek istiyorum.
    dekartes çok yeni bir girişim. henüz kartpostal portföyü çok geniş değil ama olanlar bir parti alışveriş için yeterli. ayrıca kartpostalın kağıt kalitesi vs konuda zaten fiyatı en uygun girişim diyebilirim. artı bir güzellik olarak da oldukça geniş bir zarf koleksiyonu var. ciddiyim şu elimde en az 50 tane zarfı var ve hala birine göndermeye kıyamıyorum. üstelik satıcı tekrar üretmeyecem falanda demiyor ama yinede aklım çıkıyor zarflara bir şey olacak diye. yani benim gibi piyasada zarf bulamamaktan şikayetçiyseniz almanızı önermiyorum direkt alın diyorum. son olarak da hazırladığı paketler o kadar güzel ki ben hala bana gönderdiği paketleri atmaya kıyamıyorum

    edit2: link güncellemesi
  • eskiden d&r’da oldukça bol yılbaşı için simli çeşitleri olurdu. bugün gittim ve asla yoktu büyük hayal kırılığına uğradım. internetten de baktım ama bulamadım istediğim gibi kartpostal. bu kültürün bitmiş olmasına çok kırgınım. ufacık bir kartpostaldan daha güzel ne hediye olabilirdi.
  • kartın üstünde ne yazdığının pek önemi dahi yok, kartpostal atmak eylemi "seni seviyorum" demektir.
    çünkü ne yazarsan yaz, o kartı gönderirken gönderdiğin kişinin kartı alınca nasıl şaşıracağını, nasıl sevineceğini hayal edersin. belki ben fazla anlam yüklüyorum ama bence kartpostal "ben seni düşündüm, senin şaşkın ve mutlu halini. üstelik sadece düşünmedim, o mutluluk halin gerçek olsun diye bir adım attım" demektir.

    burada, amerika'da, hala çok yaygın kartpostal göndermek, üstelik postacılar posta kutusundan gönderilecek kartları topladığı için oldukça da kolay. benim gibi her gittiği şehirden, müzeden ve sanat galerisinden kartpostal toplayan bir insan için şahane bir şey bu. ne yazık ki türkiye'de bu kartpostal kültürü neredeyse ölmüş.

    eğer ki çekiniyorsanız, garip mi olur diye tereddütleriniz varsa, bilime kulak verin! kumar ve epley (2018) makalesi gösteriyor ki kart (daha doğrusu "gratitude" mesajını) alan taraf drumu gönderenden daha az garip buluyor ve gönderenin hayal ettiğinden daha çok seviniyor. o yüzden kart gönderin, sevdiklerinize onlara duyduğunuz minneti/şükranı/sevgiyi belirtmekten çekinmeyin, kart bunun için şahane bir yöntem!

    make postcards great again!

    olur da bakmak isterseniz makale linki:undervaluing gratitude: expressers misunderstand the consequences of showing appreciation
  • yeni yıla girmeden hemen önce birbirinden güzel simli kartpostallar seçer, beğenir, posta yoluyla sevdiklerimize gönderirdik eskiden. şimdi bu geleneği sürdüren kimseyi göremiyorum çevremde maalesef.
  • azalarak tukenen mutluluk kaynagi, sevgi dolu posta karti. ilkokul 1. siniftayken yilbasi icin kartpostal dersi yapmisti sinif ogretmenimiz. simli, noel babali, geyikli, bacasi tuten kar altindaki evleri olan bir yuzu resimli kagit parcalarinin arkasina mutluluk dileklerimizi yazmistik minicik ellerimizle. hâlâ sakliyorum birkacini; yuregim, ellerim ne kadar buz tutsa da ayni sevgiyle doluyorum elime aldigimda. tek fark gulumsetmek yerine yanaklarimin islanmasina neden oluyorlar artik.
hesabın var mı? giriş yap