• iki tip insan vardır. hayatta başına kötü şeyler gelenler ve hayattta başına kötü şey gelenler. yani aynı şeyi yaşayanlar ama farklı sonuçlar onları birbirinden ayırır. birincisinin günden güne derisi incelir darbelerden, aşınmalardan. artık dokunsan parmağının ucuyla kalbine ulaşıp öldürebilirsin. ikincisinin ise derisi günden güne nasır tutar, kalınlaştıkça kalınlaşır. bu ikinciye kaşarlanmış derler. bu oluş biçimine kaşarlanmak derler. bu kaşarlara allah belanı versin derler.
  • iyi bişeydir ama aşama aşama olur her insanın hayatta kaşarlandığı belli başlı alanlar vardır ama tam manasıyla bir kaşarlanma uzun yıllar süren yorucu bir süreçtir. artık öğrenirsin kaşarlandın mı bir daha üzülmüyorsun, depresyona giren değil sokan oluyorsun. öyleyse şu konuda da kaşarlansam hayatta benden mutlusu olmayacak diye düşünüyorsun, çabalıyorsun ama olmuyor, insanın biraz da içinde olacak, belki günde bilmem kaç kez ben bi kaşarım, ben bi kaşarım diyerek insanın kendini motive etmesi gerekiyor.
  • şu an bende izlerini gösteren olay. iki günde 3 tane baba gibi finale girdim. girdiğim 3 finalin notlarını toplasan 1 dersten geçemem.hala yarınki finale çalışmamak için saçma sapan işler peşinde koşuyorum.ben ne ara böyle oldum anlamadımki daha dün "öğretmenim ödev vermiştiniz" diyen bi çocuktum lan ben.
  • bu sözü kullanan üç kişiden biriyimdir. bir işte ustalaşmak demek. tabii ki argo olduğu için ulu orta söylemiyorum…

    demin jane eyre'i okurken kullanıldığını görünce şaşırdım ve komiğime gitti. yazmak istedim.
  • bir işin ustası olmak sözünün argo'daki hali.
hesabın var mı? giriş yap