• -abi bu yoğurtla hamsileri beraber alıyoruz ama zehirlenmeyelim?
    -ne kadar rakınız var?

    yıllar sonra gelen edit: ethem abi bizlere ömür olmuş, mekanı cennet olsun iyi bilirdik
  • moda'da mc donalds havuzu karşısında bulunan ve gece saat 4'e kadar açık olan yiyecek deposu. karadenizli bir aile işletir burayı. 25-50 bin lira çıkmayınca "hauşaum önemli deildir da senin canın saolsun" şeklinde response verirler.
  • bazı özellikleri değişmeyen, hep aynı kalabilen ve süpermarketler zincirine direnen "güler yüzlü hoşsohbet bakkal" neslinin son temsilcilerinden. aklımızda save edilmiş nostaljik ve klasik bakkal görünümünden biraz uzak ama eskisi kadar sıcak, daha çok charcuterie.

    peki değişmeyen neydi ?
    mesela nurten abla'nın 5 ytl'lik alışveriş sonrası, "ne kadar nurten abla?" sorusuna 5 milyar şeklindeki yanıtı hiç değişmedi.
    veya ethem abi ve nurten abla'nın yıllardır soludukları istanbul havasına rağmen, karadeniz şivelerine bir zarar/ziyan gelmedi.
    ali abi gitti, nedim abi gitti geldi, ama hizmetteki güleryüzlü insanlar değişmedi.
    amerikan salatası, kadınbudu koftesi, ciğeri veya yaprak dolması değişmedi.
    hiç değişmesin.
  • modalıların anlamsız ve nostaljik bir ilişki kurduğu market. bir bağ kurmuş olmalarını anlıyorum ama, kötü hizmet verdiğini de teslim etmeleri gerek. 100 metre mesafeye iki sigara bir büyük süt siparişi getirmeyen, "bunun için servis mi çıkarılır" diyen, müşteriye saygısı siparişin büyüklüğüyle orantılı, samimiyetsiz bir işletmedir. "günü geliyor 100 liralık sipariş veriyoruz" dediğinizde de "bunu getiremem" diye cevap veriyorlar. mesela bir mekana gitseniz, sadece soda isteseniz, "kusura bakma kardeşim masa işgal ediyorsun" deseler ne hissederseniz, hah bu da aynısı. böyle müşteri seçerek olmaz o iş. nostalji de bir yere kadar. esnaflık bu değil.
  • kadikoyun en sevdigim yerlerinden biri. allah kazadan beladan her turlu musibetten saklasin. hindi fume kasar amerikan siddetle tavsiye ederim.
  • moda'nın vazgeçilmezi market. açlığa, susuzluğa, sigarasızlığa iyi gelir. ethem abi'nin elinden beslenmek ruhu şeytana teslim etmek gibidir. "sen bırak ben sana engüzelini yapacaum daa" der doğrar salamları peynirleri. "şimdi haydariyi yiyeceysun, için açılacak " dediği zaman yarım ekmeğin arasına 4 kilo haydari koyar, o ekmekde ilk başta içi dediği gibi açar ama bitirmeye kalktığında içi bayar. malzeme masrafından kaçmayan ethem abimizin tek sevmediği şey ekmek ısıtmaktır; sürekli kaçar ekmek ısıtmaktan. bu ekmek taptaze ısıtıp batırmıyayim der, amerikan koydum ısıtılmaz der, bir şekil de kaçmaya çalışır ekmek ısıtmaktan.
  • gece ikiden yani barlar kapandıktan sonra gittiğinizde en az bir tanıdıkla rastlaşabileceğiniz fena kazık market.
  • gecenin bir vakti acıkıldığında gidilir ve şarküteri bölümünden hayvani sandviçler yaptırılır. aynı saatlerde içki/sigara sıkıntısı çekenler için de iyi bir dosttur. genelde nal gibi bir kafayla gidildiği için kasada acayip yekünler ödenebilir.
  • 10 senedir sandviçlerini yediğim (salam kaşar amerikan acı ezme) süper market, işletenler ayrı bi süper, hizmet anlayışları ayrı.
  • "kadıköy belediyesi" tarafından "saat 10'dan sonra alkol satışından" dolayı, 3 günlüğüne kapatılmış olan güzelim mekandır. ethem abiyle bir diyaloğumuzda, "bu mekan darbeyi bile gördüğünde sabaha kadar açıktı, kardeşlerimize evlatlarımıza yiyecek, içecek sağlıyorduk" demişti. iyice aklımda dönmeye başladı şimdi. sözde kadıköyde yaşayan insanlar adına koyulan bu yasaklar, çok afedersiniz: yapılan bu "düzenlemeler", yine kadıköyde yaşayan ben ve birçok diğer insanın hayatına kısıtlamalar getirmekte. tam yılını bilmesem de 20 yıldan fazla olduğuna emin olaraktan, kadıköylünün "2. evim" diyeceği mekanı kapatmakla göz korkutma mıdır amaç, nedir bilemeyeceğim de, bana kalırsa saygısızlıktan başka bir şey değil. insanların ekmek teknesiyle nasıl oynadıklarından bahsetmiyorum bile, ezilen halkla ilgili sunulacak her veriye ajitasyon diye çıkışılmasındandır o da.
hesabın var mı? giriş yap