kata

• uzakdogu savas sanatlarinda, hayali rakip/rakiplere karsi verilen mucadele. cogunda, ku$ak sinavlari sirasinda "cizmeniz" gerekir. filmlerde kirmizi gune$ onunde yapilani makbuldur.
• kaya tırmanıs ayakkabısı
• bircok dilde kedi anlamına gelir...
• bizim zamanımızda herkes buna friction derdi. tam nedenini de kimse bilmezdi. sonra bir gun buna turkce bir isim bulma cabalarımız sırasında "kata" kelimesi ortaya cıktı. internet, dagcılık kluplerindeki dersler, birebir iletisim falan derken su anda birileri sozluge kata yazıyorsa demek ki yerinde bir is yapmisiz :-) bu kata denilen sey bale ayakkabılarını andıran, genelde ayaga dar (bir eldiven misali) oturması gereken, ozel ve zor kayan bir tabana sahip bir ayakkabı. tabi isminden de anlasılacagı gibi kaya tırmanısında kullanılıyor.
• (bkz: friction)
• uzak dogu savas sanatlarinda; kar$isinda bir rakip varken, sanki boslugu dovuyormus kadar rahat davranabilmek icin savascilar, boslugu sanki karsilarinda bir rakip varmis gibi doverler. bu ard arda belli haraketlerle ve belli surede (ve hatta belli nefes adedi ile) yapilan, senaryolari yuzyıllar oncelerine kadar dayanan, tek basina dovus calismalarina kata denir...
• gorselligi ve asiri teknik gerektirmesinden zaman icinde uzakdogu dovus sanatlarinin bir calisma sekli olmaktan cikmis, ayri bir spor daliymis gibi turnuvalara malzeme olabilmis hayali dovus koreografilerine verilen isim. zaman zaman eurosport ta budokan festivalleri kapsaminda bu tip kata turnuvalarina rastlamak mumkundur.
• (bkz: katatonia)
• (bkz: ura kata) (bkz: go kata)
• yunaca bir onek. kelimenin anlamini guclendiriyor.
  (bkz: kataliz)
  (bkz: katatoni)