117 entry daha
  • suriye konusundaki tutumu ve müslüman kardeşlere verdiği destek ile birlikte bölgedeki birçok ülke ile arası soğuyan; ancak, süreç içinde türkiye ve iran ile ilişkileri gelişen ülke.

    müslüman kardeşlere verdiği desteğin sebebini çok düşündüm. yazmak uzun sürecek şimdi. siz en iyisi aşağıya kopyaladığım metni okuyun geçin:

    ***

    katar-bae-mısır üçgeni farklı aşamalar geçirdi. 20 yüzyılın ortasında bae’nin ikinci büyük prensliği olan dubai, katar’a en yakın olan körfez ülkesiydi.

    iki ülke arasındaki yakın ilişkiler, ortak para biriminin kullanılması ve sağlam ekonomik bağlara dönüştü.

    mısır’la iyi ilişkilere sahip olan babanın yerinden edildiği katar’da 1996’da yaşanan darbenin ardından, doha ile kahire arasındaki ilişkiler bozuldu.

    bir süre sonra katar, ilişkilerin rahatlamaya başladığı 2008 yılına kadar suudi ve mısırlı muhalifleri içinde barındıran el-cezire kanalını kurdu. ilginç bir şekilde mübarek, katar’a yıllar sonra ilk ziyaretini, devrilmeden sadece iki ay önce, kasım 2010 yılında gerçekleştirdi.

    suudiler ve bae, katar’ın iran’la olan bağlarından oldukça endişeliydi. bu ülkeler katar, iran cumhurbaşkanı mahmud ahmedinejad’ı körfez işbirliği konseyi’ne katılmak üzere 2007’de ülkesine davet ettiğinde çok şaşırdılar.

    böylelikle ahmedinejad, bu davete karşılık veren ilk iranlı lider olacaktı. katar’ın iran’la ilişkileri yumuşatma girişimleri dünyanın en büyük gaz rezervlerine sahip olma özelliğine sahip iki ülke olmaları bakımından anlaşılamaz olarak görülüyordu.

    anlaşılamayan şey, katar’ın, komşu körfez ülkeleriyle olan ilişkilerini riske atma pahasına müslüman kardeşler’le sürdürdüğü sarsılmaz ilişkileriydi.

    katarlı bir araştırmacı, ülkesinin aktif rolünü, katar emiri’nin, “kendisi için bir meşruiyet arayışı”na bağlıyor. bu tespit, daha sonra princeton tarafından yayınlanacak olan akademik bir araştırmada da belirtildiği gibi katar’ın müslüman kardeşler’i küresel ve bölgesel nüfuzunu potansiyel olarak artırma konusunda bir zemin olarak görmesi şeklinde de ifadesini bulmakta.

    bae, mısır’ın yeni liderine yabancılaşırken katar da mısır halkına yabancılaştı. orta ve uzun vadede nasıl bir strateji takip edeceği de açık değil.

    katar belki bae’de ciddi manada bir etkinlik kazanmış olabilir belki; ama aynı şeyi suudi arabistan için söylemek oldukça zor.

    müslüman kardeşler’in mısır’ı için en büyük ödül, şüphesiz suudi arabistan’ın 637 milyar dolarlık devasa serveti.

    ayrıca islam’ın üç kutsal beldesinden ikisi olan mekke ve medine’de 1.5 milyon civarında mısırlı bulunmakta. sonuç olarak ne katar ne de bae için, s. arabistan’ın önemi, mısır ya da müslüman kardeşler hükümetiyle karşılaştırılabilir değil.

    http://www.ydh.com.tr/…ini-birbirine-dusuruyor.html

    ***
613 entry daha
hesabın var mı? giriş yap