• 2000 yılında, kocasını 37 kasap bıçağı darbesiyle öldüren, sonra vücudunu asıp aynı bıçakla derisini yüzen ve ertesi akşam sebzelerle karıştırıp pişirerek çocuklarına akşam yemeği hazırlayan, dünyanın en şeytansı kadınlarından biri olarak gösterilen hatundur. neyse ki çocuklar eve gelip sofraya oturmadan yakalanmıştır.
  • hikayesi oldukça ürkütücü olan, gerçek hayattaki villian'lardan bir tanesi. ilk eşini evlendikleri gece "kendisi ile sadece 3 kere" seviştiği için boğmaya çalışıyor. bildiğim kadarıyla ilişki bir şekilde devam ediyor ve adam dayanamayarak katherine knight ile olan evliliğini sonlandırıyor.

    katherine knight daha sonra doğan çocuğunu tren raylarına bırakıyor. amaç bebekten kurtulmak ve pek tabii bundan bir yandan da vahşice zevk almak. nitekim o çevrede yaşayan zavallı bir evsiz bebeği fark edip kurtarıyor.

    villian queen'imiz daha sonra bir kasabada ortaya çıkıyor, elindeki balta ile önüne kim gelirse saldırıyor. daha sonra araç sahibi bir kadını esir alıyor, bıçakla yüzünü parçalıyor ve zorla bir servis merkezine götürmesi için zorluyor (sanırım ailesinden ya da ilişki yaşadığı kişilerden birini peşinde). kurbanı o halde iken, knight'ın isteğini yerine getiriyor.

    iş bundan sonra daha da çirkinleşiyor. gittiği mekanda küçük bir çocuğu rehin olarak alan hasta ruhlu teyzemiz mesleğinde zirveye oynuyor. polis gelip çocuğu kurtarıyor, kadın hakkında bilgi sahibi oldukları için de kendilerini tutamıyor, çevrede buldukları fırçaların sopalarıyla evire çevire dövüyorlar.

    katherine knight daha sonra ciddi bir ceza alıyor. hapishane günleri bitince üç çocuklu bir adamla, john price ile tanışıyor. price (artık nasıl bir özgüvene sahipse) kadını yola getireceğini, ona doğru yolu gösterip, hale yola sokacağını düşünüyor. işler istediği gibi gitmiyor, ayrılıyor, hatta knight için uzaklaştırma emri çıkarttırıyor. kendisine x metre kadar yaklaşması yasak olan katilimiz pek tabii intikamını almadan rahat etmiyor.

    bir şekilde tekrar barışan çift eski kavgalarının şiddetini der artırıyor. çocukları komşulara yolladıktan sonra sevişiyorlar, bay price uykuya dalıyor. vucuduna saplanan bıçakla uyanan sevgi pıtırcığı price, şok ile kaçmaya çalışıyor, hatta adli tıp raporlarına göre evin verandasına ulaşsa da yere kapaklanıyor, gecenin karanlığında knight tarafından eve geri sokuluyor.

    eski sevgili price daha önceden, kadından korktuğu için tüm iç arkadaşlarını eğer 1 gün bile ortaya çıkmazsa mutlaka kendisini aramalarını, hatta direkt olarak polise gitmelerini söylüyor. (keza adamın komşuları, sabah saatlerinde otomobilin halen evin önünde olmasından ötürü şüpheleniyorlar). adam işe gelmiyor, arkadaşları polis ile iletişim kuruyor ve yetkililer eve gittiklerinde şok oluyor.

    katilin, eski sevgilisi, üç çocuk babası price'ı öldürdüğü, kusursuza yakın şekilde derisini yüzüp et kancasına astığı, kendisinden de yemeklik malzeme hazırladığı ortaya çıkıyor. hatta adamın kalçasını kesip, yemeklik hale getiren kadın, eve gelecek olan çocuklar için tabaklar hazırlıyor. tabaklara notlar iliştiriyor. yüksek dozda ilaç alarak intihar ediyor.

    polis komadaki kadını kurtarıp hastaneye yetiştiriyor. mahkeme olayın ulaştığı dudak uçuklatan boyutunu da düşünerek ömür boyu hapis cezası veriyor. üstelik her ne olursa olsun, kadının hiçbir şekilde, hiçbir şart ile salınmaması kararı ile.

    bu lezzetli hikayeden çıkartmamız gereken ders ise,

    1) evet, gerçekten bir korku filminin içinde yaşıyoruz.
    2) ilişki kuracağınız, gönlünüzü kaptıracağınız kişiye, özellikle de aile geçmişine dikkat edin....ızı kesebilir.

    kendisi şu şirin teyzemiz olmakta: ve şu an 60'lı yaşlarda.

    edit: bu satırlar aslında kadının yaşadıkları ve yaşattıklarının oldukça kısa bir özeti. detaylar çok daha korkutucu, hatta mide bulandırıcı. ayrıca teyzemiz oldukça kötü bir çocukluk geçirmiş. babası kendisine değil ancak annesine her gün, günde 10 defaya varana dek tecavüz ediyormuş. ruh sağlığı iyice bozuk olan anne, henüz 10 yaşında bile olmayan katherine knight'a, kendi cinsel hayatı ve tecavüz seanslarını en ufak detayına kadar anlatıp, erkeklerden nefret ettiğini tekrarlıyormuş. okulda olumlu bir portre çizen katherine, derslerinde de örnek bir öğrenci olarak tanınırken, çok sevdiği ve bir bakıma baba olarak gördüğü amcası intihar edince büyük bir depresyona girmiş ve geri dönüşü de olmamış.
  • okuma ve yazma öğrenmeden liseye nasıl gelmiş ilginç?
  • harry potter'ın yazarı j. k. rowling'in robert galbraith mahlasıyla yazdığı cormoran strike serisinin 2. kitabı the silkworm'da (ipekböceği) bahsi geçen, kitaba esin kaynağı olan cazgır katil.

    kitapta da bu kadının kocası gibi parça parça doğranıp, yemek masasında servis edilmiş şekilde bir ambiyansla öldürülen bir adam var. katilin kim olduğunu çözmeye çalışırken türlü olasılıklar ve adaylar üzerinde araştırmalarını sürdüren özel dedektif cormoran strike ve asistanı robin ellacott'ın cinayetle ilgili akıl yürüttükleri bir sahnede esas oğlan cormoran, asistanı robin'e "birkaç sene önce avustralya'da kocasını parçalara ayırıp etlerini çocuklarına servis eden bir kadın vardı, duymamış mıydın" diye kendisinden bahsediyor.

    --- spoiler ---

    ve bu gönderme aslında kitabın kilidini de çözecek olan gönderme olmuş oluyor. çünkü bırakın gerçek hayatı, bu kitap gibi kurgusal öykülerde dahi bu türden sadistçe cinayetleri işleyen kişilerin hep erkekler olduğu/olacağı düşünülmesine rağmen kitaptaki maktülü öldüren ve parçalara ayıran katil gerçekten de katherine knight gibi bir kadın çıkıyor.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap