• erkan oğurun bestelediği, eşkıya albümünün 11. parçası. nerdeyse psychodelic bir yapısı vardır.
  • işten değildir...

    hıyarın biri çıkar sizin yıllarca üzmemek incitmemek adına elinizde olsa pamuklara sarmalayacağınız birine götü gibi davranır. cinnet geçirirsiniz.

    duygularınızı anlatmaya çalışırken edebiyat yapasınız gelmez; küfür bile yetmez ifade etmeye. kırmak dökmek istersiniz...

    elinizdeki bardak bile yatıştıramaz sinirlerinizi...

    ama belki sonra:

    "herşey geçer
    hayat kalır" *
  • bir kuyuya düşmek gibi olsa gerek. düşerken karanlığa ve öfkeye kendini bırakmanın şaşkınlığıyla bir anlık bir rahatlık, sonrasında ise bir daha gökyüzüne çıkamama tehlikesi. o derinliği belli olmayan kuyuda sıkışıp kalmak. daha bu sabah kolay olduğunu düşünüyordum, şimdi böyle yazıyorum. nefes alıp 10'a kadar saymanın gücüne inanmak lazım bazen.
  • katil olmak, her ülkede çok ciddi hapis cezalarına veya idama çarptırılabilmek için yeterli bir sebeptir. bu sebeple katil olmak, yakalanmaktan korkmaktır. vicdanın baskısıyla mutasyona uğramaktır.( iyi yönde değil) en zalim, en duygusuz, en kendine güvenen katil bile birilerinin bişeyler sakladığını fark edeceğinden korkar. her karşılaştığı insan hakkında kafasında oluşan ilk düşünce "acaba katil olduğumu biliyor mu" olur.
    legal yolla katil olmak dışında katil olmak; ne sebeple olursa olsun verdiği sıkıntıya değmez.

    (bkz: rüyada katil olmak)
  • hiç zor olmayandır. göz açıp kapayana kadar olabilecektir. tehlike hissedildiğinde, mutlak suterle, ortamdan uzaklaşılmalı ve başka şeylere yoğunlaşılmalıdır.
  • ''oysa günün birinde yalnızlık yoracak seni, günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak. yalnızım diye haykıracaksın günün birinde.
    kendi ululuğun bile bir hayalet gibi korkutacak seni
    ''her şey sahte!'' diye bağıracaksın günün birinde
    yalnız kişiyi öldürmeye çalışan duygular vardır;
    öldürmeyi başaramazlarsa eğer
    onların ölmesi gerekir,
    peki gücün yetiyor mu buna? katil olmaya?''

    der, übermensch düşkünü nietzsche. *
  • bazen tüm acıların son bulacağına inandırır insanı. bir kişinin ölümüyle sıkıntılar da toprağın dibini boylayacak gibi gelir, fısıldar küçük şeytanlar benliğin derinliklerine. "öldür onu!"
    katil olmak vicdanın kaldıramayacağı ağır bir yük gibi gelir normal insanlara. katil olmanın ne demek olduğunu bir katile sormak lazım. bir insan neden katil olur? dünyadan büyük veya küçük, kime göre neye göre beklentileri vardır, sahip olmanın tek yolu onu öldürmektir. macbeth' in yaptığı gibi. bir de sahip olamadığını öldürmek vardır. hırçın bir aşığın sevgilisini öldürmesi gibi. kıskançlık... kanla beslenen alev topu, evet rengi de kırmızı.

    kıskançlık, bencillik bir tarafa bir insanın ölümüyle tüm acılarının son bulacağına inanmak vardır. üvey bir baba küçük kızı sabah akşam döver. küçük kız dayakla büyür, acıyla büyür, nefretle... kız büyür, üvey baba çirkinliklerine devam eder. kız büyüdükçe adam çirkinleşir. kızın masumiyetini çalmaya kalkar. alçak hislerle gözü dönmüşken zihnini böğründen sızan kanın sarhoşluğu buğular. akan kanla tüm kirli niyetler akar. kız sapladığı bıçağın kutuluşunun anahtarı olduğunu bilir. ve bence kız kurtulmuştur. kendi kurtulmuştur. dünya bir pislikten kurtulmuştur.

    zaman zaman kim hissetmez ki bunu. şu kargalar bir sussa. kötü şarkıyla tahrik olursun. bestenin her notasıyla asabın bozulur. delirirsin belki de. elindeki sapanla böğrüne bir taş saplamak istersin o kuşun. istersin sesi kesilsin sonsuza dek.

    katil olmanın ne demek olduğunu ancak bir katil bilebilir.
  • göreceli bir kavramdır. vicdanımız biliyor ki iyiler ölür! kötüler değil! vicdanın "kimi öldürdüm? nasıl birini öldürdüm?" sorusuna cevap vermesi gerekir, fiili işlemiş kişinin. doğru cevabı elbet vicdan kendisi verecektir. sorunun içindedir cevap aslında.
hesabın var mı? giriş yap