• kuruntuları sevmek, onlarsız yapamamak.

    (bkz: kaygı bozukluğu)
  • ölüm düşüncesidir.
  • cok komplike, girift diyeyim de, siz anlayın. yorucu olduğu da pek aşikar. oyle ilaç alayım düzelsin olmadi bende, terapiye giderim bişeyim kalmaz da olmadi, denendi, deneniyor... niye böyle oldu şimdi bilemiyorum... sanki bi kutunun içinde sıkışıp kalmışsınız ve ne zaman çıkacağınızı da bilmiyorsunuz, iste bele (uzgunsuratsmiley).
  • sonuçları yazılmış ama sebebine değinilmemiş. psikoloji eğitimi almadım ama gözlemlediğim kadarıyla kaygı bozukluğu olan insanların ailesi aşırı korumacı ve pimpirikli insanlar. her durumda en kötüyü düşünüp çocuğunu koruma adına çocuğu da hasta ediyorlar. sonucunda da ömrünün sonuna kadar karamsar, bardağın hep boş tarafını gören, hiçbir olaya pozitif bakamayan bireyler yetişiyor.
  • yanlış çocukluktur.
  • hayatımdaki herkes ve herşey bunun sebebi, 2-3 senedir ilaç da kullanıyorum ama aşırı bir düzelme yok.
  • 28 yaşıma kadar böyle bir hastalığın varlığından haberdar bile değildim. atak, kavgacı ve hırçın bir yapım vardı hatta. bu lanet olası illet nasıl musallat oldu biliyorum aslında ama varlığına öyle alıştım ki artık rahatsız değilim. ilaç tedavisi de gördüm bir süre ama sonra kulağıma sürekli birşeyler fısıldayan ibne ilaçların yan etkilerinin faydasından daha fazla olacağını söyledi diye bıraktım. kaç kere kendi ölümü gördüm bilmiyorum. her telefon calışında dünyanın sonu geldi haberi verilecek diye korkmak lanet bir şey.
  • hakk'tan değilde batıllardan korkmaktır.

    peygamberlere bakalım.

    kimi evladı, kimi eşi ve ailesi, kimi mülk ve saltanatı, efendimiz'de en çok ümmetinin ayağının kaymasından endişeli idi.

    allah bütün bu batıl korkuları kendine bağlayarak inananların kalplerine huşu indirdi.

    tek bakiye olarak, o'na gereği gibi kul olamamanın, ibadet edemeyecek olmanın korku ve endişesi , ölene kadar bizi terk etmez.
  • travmatik boyutta güven sarsılması.
hesabın var mı? giriş yap