• tek gerçek korkudur. "korku öznesi" fark edilene kadar devam eder. aslında bir nevi geçici bir delilik sürecidir. (bkz: die traumdeutung) söz gelimi ıssız bir sokakta ilerlerken tecrübe edilen "tekinsizlik" hissinin yarattığı korku, o sokakta büyükçe ve saldırgan köpek görene kadar devam eder. köpek görüldüğü anda bilinçaltında var olan korku öznesi yerini içgüdüsel bir tepkiye bırakır.

    bundandır ki korku kavramını en iyi şekilde aktarmaya çalışan edgar allan poe, h.p. lovecraft, stephen king gibi gotik yazarlar "korku öznesiyle karşılaşma anı"nı değil, "o ana kadar olanki delilik sürecini" betimlerler.

    yalnız yaşayan biri olarak her akşam döndüğü eve girdiğinde insan, içeride biri varsa bunu hisseder. hayvani bir içgüdü ona fısıldar gerçeği. işte bu zaman diliminde hissedilen korku kısmi bir deliliktir. kaynağı tespit edilemeyen bir korkudur.

    ancak birey söz konusu korkunun kaynağını bulamazsa ne olur? "korku öznesi"yle hiç karşılaşmamış olur. bundan dolayı deliliği geçici olmayacak, hatta özneyi bulana kadar devam edecektir.
  • çocukken 'çok güldük çok ağlayacağız/başımıza bir şey gelecek' şeklinde büyütülmüş neslin şuan anksiyete dehlizlerinde erişkinliğe ulaşması sonucu bu aralar bir çok ergin bireyden duyduğumuz duygu durumu.evet akp'den önce pedogoji de yoktu.
  • tabula rasa'nın neden doğru olmadığının, olmayabileceğinin en somut kanıtlarından biriside budur, öğrenilmiş korkular geçmişten bizi takip ederler ve böyle durumlara yol açarlar
  • kaynağını geçmişte evrimsel süreçte aramak lazım.
    illa vardır mantıklı bir açıklaması.
  • (bkz: bipolar bozukluk) anlyın olum artık beni. içini ferah tut diyor bana. bide lütfen bu klişe tavsiyeleri biryerlerde unutun
hesabın var mı? giriş yap