11183 entry daha
  • kedileri çok sevmem köpekleri daha çok severim ama bu küçük kediyi çok sevdim. https://www.youtube.com/…w86ctiomv2u&ab_channel=bbc
  • eski kedimden bahsedeyim..

    not: kedimin vefatinin yil donumunde kendisinin onuruna yazdigim (yazmak zorunda oldugum) icin cok uzun bir entry olacak. cunku kendisi bunu hak etmisti.
    ve bu entry, yaklasik 3 yildir kenarda beklemistir. daha fazla bekletmek istemedigim icin, yil donumu beklemeden yazmis oluyorum.

    orijinal isim: baroness
    kazandigi isim: baroness calamity
    dogum: kasim 1997, hampshire
    olum: temmuz 2010, hampshire
    cinsi: british shorthair gibi gorunuyordu ama aslinda haydut, provakator, anarsist (bunlar bile hafif kaliyor)

    bir komsumun (emekli veteriner/kademisyen doktor, birkac bilimsel arastirmasi da vardi) kedisi dogum yapiyor, bana soruyor "ister misin?", seyahatte oldugum zamanlarda kopeklerime yemek verdigi icin, kediye de yemek verebilecegini soyluyor. kabul ediyorum.

    bahcedeki kopekler de 2 adet dogo argentino ve 2 adet rottweiler, ortalama agirliklari 100 pound civari. kendilerini zaman zaman besleyen komsum ve iki kisi haric, ben yokken on kapidan bahceye giremez kimse (kopek dusmanlari kizmasin, lokasyon sehir merkezi degil, yol ustunde degil). kopeklerin detayi, kedinin "nasil yasadigini" anlatirken denkleme giriyor.

    kedinin bebekligi (?) son derece normal. tesadufen seyahatlerimin az oldugu bir zamana denk geldiginden cok baglandik. kopeklerimle aramda kesinlikle cok guclu bir bag vardi ama kedi tuhafti. kedilerin uzmani oldugum soylenemez ama baroness bana asik olmasi muhtemel bir kediydi. tek basina uyumaz, benim yanimda uyurdu. tek basina yemek de yemezdi. ve, yemek "tabagi" her zaman masada. yerde durmasinin anlami yok. masaya oturup benimle birlikte yiyor. ben kalkarsam yemeyi birakiyor. ben disaridayken de yemiyor. bir keresinde keyfim yok, 2 gun yemek yemedim, kedi de yemedi. sadece su iciyor. baktim kedi (o zaman yaklasik 7 aylik) benden kotu halde, zayiflamis. kediye dokunmadan oldurmek uzereyim. gittim yemek yaptim. agzima yemegi sokana kadar beni izledi, sonra yemeye basladi. benzer hareketleri kopekten gormeye alistim ama, kedi cok sasirtiyordu. seyahatlerime zor alismisti. bazen yanimda goturuyordum. 10-11 ulke gordu. kesinlikle yanimda (bagajda degil) oldu ve ucakta hic problem yapmadi. bulutlari seyretmeyi severdi. hayran kitlesi vardi.

    evin icinde banyolar haric kapi yok. basta bahsettigim kopeklerin evin icine girip cikabilecegi bir giris var. kediyi tanittigim (?!) icin aralari iyi. disarida ava gittigim kopekler, kedi biraz buyudugunde oynamak icin siraya giriyordu. evin icinde uyuduguklari zamanlarda benden sikilip kopeklerin yaninda, ustunde uyuyabiliyor. kopekler bunu agizlarinda gezdiriyor. kedi tam bir maskot.

    cok tatli kedi, cok sevimli. fakat soz konusu bir kediyse, tatliligin yaninda karanlik bir tarafi da vardir, bunda cogu insan ayni gorustedir. benim kedim o kedilerden degildi. kendisi karanlik tarafin varligina poposuyla gulen, "kriminal kayitlari olan" bir kediydi. 6-7 aylikken kopeklerin ustesinden gelemedigi hayvanlari (sinek, bocek, cekirge) avlayip "akilli olun" bakisi atip anormal yuruyusuyle olay yerinden uzaklasirdi. uyuyan dogo'nun burnunu isirip kacmak nasil bir cesaret? o kopek neredeyse senin agirligin kadar eti kahvaltida yiyor..

    neler yapti.. eksigi var, fazlasi yok liste:
    1. calisma odasinda kitap okurken, kitabin uzerine atlardi, yatardi.
    2. verdigim yemegi sevmezse, tabagini yere iterdi. birkac tabak kirdiktan sonra metale gecis yaptim. yine de temizlik problemi devam etti. eve davetli birisi oldugunda da, masada onun alistigi yerde yemek yiyemezdi.
    3. belli bir sure sonra kopeklerin yemeklerinden yemeye baslamisti. onlarin yettigi etti tamamen veya parca olarak aliyor, getirip masada tabagina koyuyor ve yiyordu.
    4. coraplarimi catiya birakip geliyordu. (farkedene kadar sizofren oldugumu dusunmeye baslamistim. bir insanin coraplari nasil yok olabilir..)
    5. satranc oynamayi sevdigim bir dostum var. ne zaman satranc oynasak. oyunlarimizi izledi kedi. sonra satranci protesto etmek istedi veya acilislarimizi begenmedi. birkac hamle sonra satranc tahtasina ziplar, o tahtanin ortasina yatar, 15-20 saniye icinde uyurdu. patisinin yaninda herhangi bir alet varsa onun ustune de kolunu atardi.
    6- bilgisayar ile ilgili olanlari tek maddeye yazacagim.. cok canim yandigindan, en uzun kriminal kayit bu olacak (6-7 kilo kasalarin, kablolu klavyelerin oldugu donemi hatirlatmaliyim). onceden kasadaki isigi (power dugmesi) gorup basmasi ile kapattigi bilgisayari, ilerleyen donemlerde "acik birakip tuvalete gitmem" durumunda kapatiyordu. ben bilgisayardayken kucagimda uyurdu. cok calistigimi dusundugunde veya klavyeye yatardi. kaldirmak istersem isirirdi (isirdigi durumlar limitlidir). o yatacak, ben onu sevecektim. masa basindan kalkip koltuga/yataga gitsem, gelip kucagimda uyurdu. ben evde yokken klavye/fare kablosunu koparirdi. saklamak da bir yere kadar, unutuyor insan. defalarca klavye/fare aldim o bilgisayara. insanlar "evde sut yok, peynir yok" diye dusunurken ben "klavye neredeydi, yedek varmiydi" diye dusunuyordum. seyahatlerde kullandigim laptop ise, arkadan yaklasip atlayarak elimi tost yapmasi gereken, koselerini isirip ekranini cizdigi basit bir materyaldi. birkac kere degistirmek zorunda kaldim. kullanmadiklarimi ise oyuncak olarak begenmedi.
    7- bilgisayar konusundaki hareketlerinden belli oldugu gibi, calisma hayatina karsiydi. ornegin bir baska zamanda.. kagitlari toparlamistim, toplanti hazirliklarimi dusunerek kiyafetimle ilgileniyorum ve ses duyup arkami dondugumde devrilen kahve bardagi, mahvolan raporlar gordum. evrak cantalarim, evde baska bir yerde yapmadigi "pence izleri" ile susleniyordu.
    8- kedilerin yaptiklarini bir sekilde kabul etsem de, bunun hanimefendinin beni sasirtan bir ozelligi alkol sevmesiydi. ben evde yokken kirdigi sise ile baslamisti. viski sisesini masadan devirip, zemini yalamis ve biraz uzaga kusmus, bunu da 4 kere tekrarlamis bir kediydi. kameradan izledim, kedi olmesin diye komsumu alarma gecirdim. viski ve sarap seven bir insanim. ne zaman bunlardan icsem, kadehimi koklar, yuzume yaklasir, dudaklarimi yalardi. yemek yerken, su icerken, kahve icerken de yemegimi veya icecegimi koklar fakat gerisi gelmezdi.
    9- is seyahatindeyken kendisini besleyen komsum vardi. buna zor alismisti, cok cok az yerdi ben yokken. eve dondugumde hemen yemek yapmam gerekirdi. bu normal. eve dondugumu gordugunde yatagimin ortasina tuvaletini yapardi, burasi anormal. cezalandirilirdim. bunu eve donus hediyesi olarak yapardi, cunku bir onceki veya sonraki tuvaletini kesinlikle yataga (veya anormal bir yere) yapmazdi. bazen kendisini de yanima alirdim. orasi daha olayli. toplanti masasindaki bardaklari dusururse sansliydim, cunku masanin cesitli yerlerine tuvalet yapmasi gibi versiyonlarini da gorduk. (tabii psikopatligini yazdigim gibi oradaki karizmasini da yazmam gerek. masanin uzerine cikip tek tek herkesi gezerdi. "kravat guzel, saatin kotu" demek ister gibi bakardi herkese. en azindan biz oyle seslendirirdik. baroness'i daha once gorenler, yanimda olmadigi zaman sorardi)

    biraz komik, daha cok trajik bu olaylari uzatmiyorum. komsumun da uzman gorusune gore, kedinin bu davranisinda en basta kopeklerin etkisi olmus. kedinin kiskanmasina sebep olmusum. ozel bir sey yaptigim icin degil, onlari gordugu icin. ornegin ava gidip 15 saat geciriyoruz. donunce de kedi, kendisini aldatmisim gibi algilamis. kopekler et yiyor, o da et yemeye basladi. satranc konusu, is toplantilari, bilgisayar, coraplarim.. bunlarin hepsi, kendisini ikinci plana atmamdan dolayiymis.

    baslamisken, nasil vefat ettigini de yazacagim. burasi dramatik, duygusal toleransi zayif olanlar, alttaki paragrafi atlayabilirler.

    kopeklerimin birisi, baroness'ten once vefat etmisti. bahceye gommustum. diger uc kopek de, baroness de benimle birlikte uzgundu. vicdanli bir kedi oldugu icin, o sureclerde aksilik yapmamistir.

    2010 yilinda kopeklerin birisi bahcede, ikisiyle yurutusteyim. (sonradan kameradan izledigime gore yaziyorum) evin arka tarafindaki arazide gezen kediyi farkeden bir yaban domuzu geliyor ve ani bir sekilde kediyi yaraliyor. bahcede biraktigim yasli rottweiler, evin diger tarafindan kosup domuza saldiriyor. kopek vahsi olsa bile yaban domuzuna tek basina yeterli olmuyor, yasli oldugu icin mucadelesi zor oluyor. eve yaklasirken yanimdaki kopeklerim huysuzlaniyor, belli bir mesafeden sonra eve kosuyorlar. bos yere kosacak kopek olmadiklari icin ben de arkalarindan kosturuyorum. kopegin birisini (bahcede bekleyeni) kanlar icinde, yine de kavganin icinde buluyorum. evden silah alarak (acikca yazmak istemedigim bir ruh halinde ve kursun sayisiyla) domuzu olduruyorum. sonra farkettim, baroness yerde yatiyor. cok uzuldum. kopekler de domuzun oldugunden emin olunca baroness'in basina geliyor. ne yazik ki kaybediyorum. yasli olan rottweiler becerebildigi kadariyla ulumaya basliyor, diger ikisi hic beceremiyor. keyif yapmak gibi algilanmasin, iceri gidip viski iciyorum. yaklasik yarim saat sonra bahceye donup ilk kopegimin mezarinin biraz yanina mezarini kazdim, evimizin kadini ile vedalastim. av eti seven kopekler, o yaban domuzuna dokunmadi. birkac gun yas tuttum. onlar da istah problemi yasadilar. benden dolayi mi, kediden dolayi mi bilmem ama kolay degildi baroness'in yoklugu.
    hayatta olan uc kopegim, arada bir olen kopegin mezarin basinda uyurdu. baroness icin de yaptilar. devam eden iki yil icinde kopeklerim de hayatini kaybetti. konusamayan ailemin toplu mezari var. firsat buldukca ziyaret ederim.
    (kedinin serbest dolasmasi icin kendimi suclayamiyorum. yaban domuzu, olagandisi bir ziyaretti. normalde biz onlari bulmak icin saatlerce evden uzakta vakit geciriyoruz)

    dramatik kismi okuyanlar icin neseli birkac detay daha olsun, depresyonla ayrilmayin.

    bir gorusmemin sonunda bir ahbabim baroness'i sevmek istediginde boynunu cizdi. karisi cok kiskancti, problemliydi. kedinin yaptigina inanmadi. benim sahitligim de yetmedi. evi terketti, bosanma islemleri baslatti. ben, ahbabim ve baroness, kadinin gittigi evi ziyaret ederek ayni olayi tekrarlamaya calistik. basarili olduk. (kadin gercekten problemliydi ve sonradan baska sebeple bosandilar. ama anilar olmez. unutmam, unutturmam)

    13 yillik hayati boyunca 20-25 kere kus avlamis, avladigi kusu getirip firinin onune koymustur. ilkinde cope attigimda copu devirip, diger hicbir seye dokunmayip kusu firinin onune tekrar birakiyordu. onun kadar akilli bir varlik degilim ama kendimce mantik yuruterek "pisirmemi istiyor" diye dusundum. daha onceden denedigim bir sey degildi. oturduk yedik.. sansliyim, fare de getirebilirdi. dusunceli kedi.

    toplanti masasinda tuvaletini yaptigi zamanlardan "birisinde".. ilgili kagidin sahibi bir beyefendi, "kokmadigi" icin o kagidi degistirmemis, kagit orijinal haliyle cok fazla kisiye sunulmus, o kagidin da icinde bulundugu pek cok sebeplerden dolayi 2023 yilinin onurlandirilanlarindan olarak obe (order of the british empire) unvani almistir. bosuna baroness dememisim.

    benim ofisimdeyken direkt olarak telefonumuz uzerine minik kaka yapmisti. telefonu 3 gun kulagima goturemedim, ama bunda hemen bitmedi. cunku kaka sonrasinda masanin uzerindeki kagitlarla o pisligi kapatmaya calistigi icin "sicmak" detayinda beni de planina dahil etmisti. kaka dedigim, yetiskin bir erkegin kucuk parmaginin da yarisi. telefondaki koku ve kagitlar problem olmustu.

    unutmadan, ilgimi ona verdigimde, gozlerine bakarak soyledigim her seye "miyav" cevabini verirdi.
    daha fazlasini da yazabilirim ama favorilerim bunlar.
    bir gun bile yaptigi herhangi bir seyden dolayi atmak, baskasina vermek, geldigi eve (komsumda bol bol kedi vardi, baroness'in oz kardesleri dahil) geri vermek gibi bir fikrim olmadi. kedinizi birakmayin. konusmuyor olmalari, canlari ve kalpleri olmadigi anlamina gelmez.

    su an, baroness'in kardesinin torununun torunu veya bir jenerasyon daha alti (emin degilim) var. yaklasik 1 sene once yukarida bahsettigim komsum aradi, tasinacagi icin kedileri baskalarina vermek istedigini soyledi ve ayni ailenin son uyesini 3 aylikken bana verdi. buna da countess ismini verdim.
    bu sefer normal kedi. sadece siradan, "olmazsa olmaz" seyler yapti.

    yine yanina kopek getirecegim (bkz: #150328348), umarim karakterini degistirmez.

    baroness'imi sevgiyle, ozlemle aniyorum.
948 entry daha
hesabın var mı? giriş yap