82 entry daha
  • her şey kedimin,biricik oğlumun ölmesiyle başladı.

    duygusal boşluğa düştüm. hayvansever sayfalarından birinde oğluma benzeyen bir kedinin ilanını gördüm ( sahibi aranıyor, bulunmaz ise sahiplendirilecek.) çocukla iletişime geçtim aldırdım kediyi hemen. amacım önce geçici yuva olmak , sonrasında sahibi bulunmaz ise ben bakarımdı. ne safmışım.

    bu ayıbogani aldırdım yerinden, şehir dışındayim diye ilk anneme gitti. kısır değilmiş bir de erkek , ilk karsilasmada leş gibi kokuttu ıslattı her yeri, hoşbulduk püskürtmesi yaptı. hemen ertesi gün veterinerden kisirlastirma randevusu aldım, amacım eve sağlıklı girsin. kestik gitti nesi var nesi yok, ama kedide bir tuhaflık vardı. scottish kediler genelde jelibon gibidir ama bu çocuk taş gibi, her yeri sert heykel mubarek. veterinere kontrol eder misin fıtık mi var ? niye bu kadar sert bu çocuk dedim , safi kas bu dedi. hayvanın sicx packlari var. sokakta şınav çekmiş barfiks yapmış diye şakalar yapıp güldük (kaderimden habersiz son gülüş)

    neyse kesimler bakimlar bitti eve geldi bu ayıbogan , benim iki kedi daha var hemen karşılaşmasinlar diye odasını ayırdım. önce bı kurulsun.

    ayıbogan

    ilk gece gittim geldim yanına, kaynaşmak için yaş mamalar gidiklamalar. kedi bana bı ters yapıyor " bak topuğuna sıkarım" bakışı, bir sirnasiyor prensler gibi anlamadım.anlamadim, toksik biri biraz dedim geçtim.

    uyuduk uyandık,

    sabahleyin dedim bizim evdeki çocuklarla bı tanışsin, 10 dk bı hal hatır sorsunlar yerine koyarım.

    açıldı kademeli olarak paravan, benimkiler çok heyecanlıydi, yeni arkadaş falan. sırayla kokladılar bunu, sonra ikisi de kaçtı, hatta bı tanesi kaçtığı odanın kapısını da kapattı patisiyle. öyle bir panikle gitti.

    bu ayıbogan da "siktir et" dercesine yatak odasına doğru bir volta atmaya başladı, dedim gezsin az keşif yapsın harita olustursun. bı baktım idrar püskürttü perdeye, amaaan dedim yapacağın işe sokayim, neyse tatlı tatlı sinirlenmeden "hadi yerimize gidelim" dedim ensesine yaklaştım gidiyoruz hareketi yapmak için. yapmaz olaydım, o hareketin bunun lugatinda nasıl bir anlamı var bilmiyorum,anasına mi sovdum sandı noldu, sen bu kedi beni bir alırsın, allah yarattı demedi, tirmigindan isirigina, uçak pençesine, asla bırakmadı pitbull gibi kitledi çenesini. çığlıklar yardım çığlıkları, bir allah'ın kulu duymadı evde tekim, yapıştı bacagima çıkmıyor. bir kurtulur gibi oldum ama yere düştüm bu sefer de ayağım takıldı. hadi bakalım baştan, pirana gibi yiyor bacağım tüm çene kuvvetiyle. artık dişlerini etimin derininde hissediyorum, tamamen eminim ben baya bu dayağı yedim,yiyorum. ağlaya ağlaya,
    yüzüme atlar mi atlamaz mı demeden son kuvvetimle boynundan yakaladim sıkarak, fırlattım bunu tuvalete, aynı saniye kapıyı çektim . koştuğu için kapıya çarptı, bı daha çarptı. sesler çıkarmaya başladı. sustu.

    ben yerde kanlar içinde hem ağlıyorum hem gülüyorum, oldurmedigine sevindim, gözümü kaybetmedim, ama ucuz da yirtmadim. ölümlü dünyadaki gibi adam beni döve döve bir başkasına çevirdi. dönsem tanimazsiniz.

    normalde şişko değilim.
    ekteki fotolar 3 katı şişen ayağımın ibretlik fotoğrafları.

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    aradim kardeşimi apar topar hastaneye gittik.

    kuduz ibuglamin uygulaması yaptılar 7 iğne sağ ayaga , 3 iğne sola. 1 tane omuza. bı dünya ilaç ve devam etmem gereken bir aşı programı.

    benim bu kediden kurtulmam lazım dedim,
    aynı aldığım sayfada sahibini arayan bir ilan açtim. sahiplenmek isteyenler için de uyumsuz saldırgan ve sosyal değil diye yazdım, çocuk ve hayvanlardan uzak tutulması gerek, çok temas etmeyecek sabırlı biri vs. kısacası cebrail i arıyorum tövbe estağfurullah.

    gruptaki hiçbir mal inanmıyor, yaa çok tatlı sikotiş ısırmaz ki alalım 3 yaşında kızım onu iyilestirir falan havada uçuşuyor , kurtulmak için versem veririm. yapmadım. bekledim sabırla. tuvalet tabi iptal.. artık orda yaşıyordu. ve ben kapı araligindan yemek atip çığlık çığlığa kaçıyordum.

    derken bir telefon geldi.titrek ve saf bir adam sesi.
    abla bu çocugu surda mi buldunuz, evet.
    ayı surat mi ? evet.
    kısır değil dimi ? ben hallettim o işi ama değildi evet.
    saldırgan kilolu baygın bakışli, tuhaf bir kedi dimi dayı gibi. evet kardeşim evet , sahibi sen misin?

    -yok abla, ben onu sahiplendiren kişiyim. çok hata yaptım ben abla. o benim kör british kedimin tek çocuğuydu, torunu bana yadigar kalsın diye ben bakicaktim. ama komşum olan kadın yalvardi yakardı onu benden aldı, bakicam dedi söz verdi. her seferinde sokakta buldum çocuğu aldım eve getirdim, hep kapıma dayandı" kaçtı kedim ben atmadım geri ver nolur" dedi sözler verdi ,ben de inandım. 3 4 kere aldım geri verdim.
    sonra tayinim çıktı gittim, kadını aradim açmadı. engelledi, başka numaradan aradikca kapattı en sonunda hattını değiştirdi. ben kediye ulaşamadım, rüyalarima girmeye başladı.
    "senin yüzünden bu haldeyim,vebalim senin boynuna." dedi her gece. ben vicdanen huzursuzum abla, bu kedinin başına gelen her şey benim hatam. ona artık kimse bakamaz, benim artık bunu yapmam lazım. abla istersen onu bana gönder,ben bakarım. annesi de yaşlı zaten, bana torunu kalır.

    bı dünya trajedi, sanki bana ezel götüm. ben eve gelirken ona isim deniyordum, başkan, mars, herkül yok hiçbirine bakmadı itoglu it.

    adı ayaz onun abla , seslenirsen bakar belki dedi. ayaz dedim tuvaletin önünde , yavru kedi gibi miyavladi.

    ertesi günü otobüsle postaladim kediyi, adamı da tembihledim. uzak durması ve dikkatli olması için. bundan sonrası beni hiç ilgilendirmez. tvde sahibini kesen kedi haberi görürseniz bu beklenen bir son , şaşırmayin lütfen.

    ayaz , beni neden sevmedin ?
    hoşçakal ayaz.

    bana senden geriye yara izlerin ve tasman kaldı . seni asla unutmayacağım. puşt.

    görsel
hesabın var mı? giriş yap