• oğlum 8 yaşında erkek siyam, 2 yıldır beraber yaşıyoruz.
    insanlarla hiç arası yok, misafir gelince tavır koyar gider yatağın içinde uyur, misafir seslensin, yırtsın kendini pas vermez.
    bütün gün işte olduğum için, akşam eve geldiğimde kapıyı açarken içerden miyavlaması ve beni karşılaması normal geliyordu, bir süre annem bende kalınca işin aslını öğrendim. meğer oğlum bütün gün uyuyormuş, annemin tüm seslenmelerine oyun taleplerine ilgisiz. ne zaman ki ben arabayı parkediyorum birden sıçrayarak uyanıp kapıya gidiyormuş, burnunu yapıştırıp mivaylayarak bekliyormuş. arabayı görmesi duyması mümkün değilken nasıl yapar bunu?
    bir diğer garipliği ortalıkta uzanabileceği yerde ne yemek olursa olsun asla yanaşmaz, pati atmaz, miyavlayıp istemez, fakat konu domates olunca bir haller oluyor, tezgaha pati uzatmalar, yalvarmalar, yerken de hiç duymadığım sesler çıkarıp kendinden geçiyor. hatta uyurken bıyıkları patileri kıpır kıpır olduğunda domatesleri kovaladığını düşünüyorum.
    bahçeye indirdik birgün, tasma falan yok. kendi kendine gezdi çiçekleri kokladı, çimenler karnına değmesin diye uzun ama karnı içe çekik adımlarla dolaştı, gel oğlum diyince de geldi oturdu ayağımın üstünde köpek gibi.
    son dönem yatakta, koltukta koynumdan çıkmadığı yetmiyor, duşa girdiğimde sinirlenmeye başladı üzerimde yatamağı tek yer olduğu için. arkadaş duşakabine burnunu yapıştırıp bövlemek nedir, susmuyor, su sıçratıyorum üzerine yılmıyor. çıkınca da öyle bir söyleniyor ki, pişman ediyor girdiğine.
    geçtiğimiz martta koca kafalı bir gri erkek yıktı ortalığı evde oturamıyoruz sesinden. bu safım da kuyruk ata ata deliriyor evde kısır bir erkek olarak. en son dayanamadım camdan baktım, griyle göz göze geldim, eee yeter diye bağırdım, benden aldığı gazla oğlum oturduğu yerden bir bövledi ki, mahallenin hakimi kim gösterdi, aynı hızla koşa koşa tuvalete kaçtı.
    öyle tatlı ki gören aşık oluyor, annem ablamın çocuğuna harçlık verirken aynı tutarda yaş mama alarak bana veriyor, o da torunum haksızlık olmasın diyerek.
  • çok tüy döküyorlardı, geçen gün tarak aldım tüylerini tarayayım diye. yabaniler biraz o yüzden tedirginim nasıl tepki verecekleri konusunda.

    şimdi hepsi kapıda tek sıra halinde bekliyorlar tekrar taranalım diye. sıraya kaynayan olursa 65 yaş teyzeler gibi tepki veriyorlar.

    ekleme: yav herkes foto soruyor, buyrun
  • evde yürürken koşarak gelip çelme takmaya çalışmaları çok garip geliyor bana mesela.
  • seviyor-muş gibi yapabilmeleri ve sizi buna inandırmaları başta gelir.
    bir de sizi kızdırdıklarında konuyla hiç alakası yok-muş gibi yapmaları vardır. gerçi yaptıkları hiç bir şeyle alakadar değil gibi görünürler. olayların içinde olduğu kadar dışındadırlar. o eşelenmiş saksının dibindeki toprak var ya hiç onunla alakalı değildir. o yalnızca eşelemiştir. seversiniz, niye sevdiğinizi bilmeden. sinirlenseniz de mantıklı bir sebep bulamazsınız. sonra garip gelirler işte
  • saat gecenin 4:30'unda dış kapıyı zorlayıp sizden mama istemesi. ki mama alma aşaması korku dolu anlar barındırıyor elbette.
  • kucakta durmayı hiç sevmezken, yanımda uyurken bir o kadar yanıma sokulması ve başını avcuma koyup uyuması bazen.

    evet kendini sevdirmeyi pek sevmiyor ama mecburen alışacak. doyamıyorum çünkü ona. herneyse, sevilmekten pek haz etmese de yalnız kalmayı da bir o kadar istemiyor. derin uykuda bile olsa uyanıp bizim olduğumuz odaya gelip yatıyor. yemek yerken mutfağa geliyor, bir kenarda oturup bekliyor. neredeysek oraya geliyor. evet biliyorum, o da bizi seviyor. şapşik yaa!
  • eski evimiz bahçeli olduğundan dolayı mahallenin kedileri bahçeyi kendilerinin belleyip sürekli partiler veriyordu, malum yaz sıcağında evin ön ve arka pencereleri açık olduğundan dolayı mahallemizin kedileri evin arkasından önüne geçmek için bizim evi kestirme yol belleyip arka pencereden girip ön pencereden çıkıyorlarmış, tabii benim bunu öğrenmem ise bir gün koltukta uzanarak televizyon izlerken koridordan sadece kuyruğu gözüken bir kedinin geçmesiyle oldu şöyle bir göz göze geldik sanki ev onun misafir bizmişiz gibi kuyruğunu sallaya sallaya yine mi sen bakışı atmıştı bana zilli.
  • kimya dersi çalışırken gelip benimle beraber ders boyunca gözünü ayırmadan izlemesi.
  • pazar sabahi 8de uyandim kotu bir hisle. baktim bizim kediden hirilti geliyor, nefes alamiyor ve kusacakmis gibi kasilip duruyor garibim. kaptik hemen veterinere kostuk.

    rontgen cekildi, elle muayene yapildi ama veteriner bile nesi var anlamadi. "tuy topagi yutmustur, bogazinda kalmistir, nefes borusuna baski yapiyordur" dedi. karninin sis oldugunu gorunce "nefes almaya calisirken hava yutmustur" dedi. en sonunda da eve goturmemizi, gecmezse bir kac saat sonra getirmemizi soyledi. bu arada akillara zarar bir meblag odedik. eve geldik, kedicik yorgun dusmus ama uyuyamiyor bile. gozumuzun icine yalvarir gibi bakarak hirildiyor.

    tekrar veterinere gittik, ikinci bir rontgen cekildi, hala bilmiyorlar ne oldugunu. "anestezi verip kan tahlili yapacagiz. aksam da burada kalsin, musahade altinda olsun. sabah ultrasonla bakariz" dediler, boynumuzu bukup tamam dedik. bir yandan da kara kara cikacak faturayi dusunuyoruz.

    sabah veterineri aradi, meger bizim zilli kabiz olmus (facepalm). kakasini yapip rahatlayinca sapur supur yemek yemis, nefesi de duzelmis. yuh artik bu nasil bir metabolizma? dun sabah olum doseginde gibi gorunen hayvan bugun butun klinigi isirip tirmalamis. tam bir savasci. hastasiyim ^^
  • oyun oynarken kaşınınca
    kafasını kaşıdığını zannederek kafasındaki elimi kaşıması ve kendini kaşımış gibi rahatlaması
hesabın var mı? giriş yap