• 1 çay kaşığı kedi otu, 1 çay kaşığı gül yaprağı ve birazcık lavantayı sıcak suda demleyin (10 dakika kadar), uyku öncesi için. garip rüyalara hazır olun...
  • kedilerin sadece üçte ikisi kedi otunun fantastik etkisine maruz kalır zira bu bitkideki maddeye duyarlılık (kedi feromonlarına benzer yapıdadır) kalıtsaldır. bu bitkiye daha da duyarlı olan büyük kedilere (leopar, jaguar vesaire) ise vermeyin zira elinin ayarı yok hayvanın tutup zikebilir.
  • kediler için satılan keyif verici madde. kedinizin sevinçten taklalar atmasını, amuda kalkmasını gördükçe "ulan bende bi gıdım yesem etkiler mi acaba" dedirten, kediyi günlük yaşamın getirdiği monotonluktan (yemek, yatmak, sıçmak) kurtaran, naneye benzer bir ot.
  • kedinin kafasını dumanlı yapmayan aksine iyice açan bir şey.
    birden bir ferahlama, bir aydınlanma süreci, gökyüzüne ulaşan ilahi bir bilinç düzeyi.
    ama işte kedi olduğu için karşımızdaki, ancak ordan oraya zıplasın, oyuncağı yemeye çalışsın filan. bu kadar yaratıcılık gösterebiliyor.*
  • spreyi de var bunun. kedinin oyuncaana falan sıkıyorsunuz eğleniyor diyorlar. bazı kediler spreyli topun değdiği halıyı baştan başa yalayıp sonra da üzerinde yuvarlanmayı tercih edebiliyorlar tabi, herkesin tribi kendine.
  • nasıl bir ottur nasıl bir nanedir nasıl bir tir anlayamadım.

    bildiğimiz kuru naneye benzer bir kuru ot, görünümü kuru nane gibi, koku yok, yada ben koku alamadım bilemiyorum... şöyle 3cm. x 3cm. lik bir naylon içinde verdiler bize. kedinin gitmesini, alışmasını istediğiniz yere koyun dediler.

    kedi zaten kokmayan otun kokusunu naylonun içinden nasıl aldıysa, bulmuş naylonu masanın üzerinde, atmış yere, çıkmış üstüne yuvarlanıyor. nasıl yuvarlanmak o, mırlaya mırlaya, bir sağa bir sola dönerek kafasını naylona sürüyor, sevdiriyor.

    sonradan öğrendim, kedi oyuncaklarının içine de bu ottan koyuyorlarmış. acaba bu ot kedide nasıl oluyor da böyle bir etki bırakıyor, çok ilginç.
  • kokusu ayak ve osuruk karışımı olan bitkimsi. doğal antidepresan diye aldık amına koyim, leş kokusu iyice sinirlerimi zıplattı. allah belasını versin.
  • kedim olmadığından bilemeyeceğim ama anneannem ile dedem üzerinde denediğim bir ottur. kediotunun enteresan bir hikayesi mevcuttur bizde. kurtarcımızdır.

    günlerden bir gün anneanne ile dede zaruri bir durumdan dolayı inci'ye gelirler. bir hafta kalacaklardır. şehir dışında olan ve bu durumu öğrenen kardeş istanbul'a döndüğünde şirketin yıl sonu partisi olduğunu ama edi ile büdü bizdeyken gece nasıl dışarı çıkacağını dert eder durur. zor anlarda kafası daha bir güzel , daha bir başka çalışan inci ise düşünür düşünüüüür... yapabileceği tek şey onları derin bir uykuya yatırıp kardeşinin sessiz sedasız geceye gitmesini sağlamaktır. yine beyninde ki işe yarayabilecek bütün dosyaları açar teker teker, bir göz atar:"hmm...bi bakalım. uyku hapı olmaz. çok ağır. yan etikisi çok. yine doğal yollardan halletmem lazım bu işi". zamanında annesinin kendisine sakinleştirici diye önerdiği ve hakkında ufak çaplı bir araştırma yapıp sırf uyku yaptığı için kullanmadığı kediotu gelir aklına. akp ampulünden bin kat daha güçlü bir ampul yanar kafasında. partinin olduğu gece yemekten sonra edi ile büdü ye ıhlamur ile güçlendirilmiş kediotu çayı demleyip onları erkenden uyutacak, kardeşi de balkabağından yapılmış at arabasına binip prensi ile muhteşem bir gece geçirecektir*. planı uygulamaya koyar. kendisini türk filmlerinde kızların kolasına hap atan coşkun gibi hissederek ama bir yandan da yaptığı şeye gülerek çayları doldurur. bir fincan, ama olmaz hadi bakalım birer fincan daha derkeeeeen anneanne;

    - dedeeee kalk yatalım hadi benim uykum geldi der.

    yatarlar. ve kardeş eğlencenin kalbine doğru yola çıkarken inci de biraz huzur ama biraz da " yahu yedik bi b.k inşallah bişey olmaz . ne yaptıysam sevenler üzülmesin, eğlenebilsinler diye yaptım. vallahi kötü bir niyetim yok:/ yareppim dinimiz amin" diyerek başını yastığa koyup mışıl mışıl uyur.

    sabaha sağ salim çıkan ev ahalisi kahvaltıya oturur. inci hemen sorar;

    - anneanne rahat uyuyabildin mi gece?
    - uyudum incim uyudum. çişe bile kalkmadım.
    - :) ohh ohhh ne güzel:)) ben size artık her akşam ıhlamur çayı* yapıcam o zaman*

    inci görevini başarıyla tamamlamıştır. mutludur:) kardeş güzel bir gece geçirmiş, eğlenmiştir. edi ile büdü de hasar yoktur .kediotu mu? o da o günden yadigar çekmecemizde duruyor. arada bir görüyor o günü hatırlayıp kendime gülüyorum.hep saklıcam. belki birgün yine işe yarar:)
  • (valeriana officinalis)
    1.5-2 m boyunda, çiçekleri beyaz veya açık-pembe renkli, çok yıllık ve otsu bir bitkidir. kediotu; bitkisinin toprak altında kalan yapısı (yani rizomları) 5 cm uzunluğunda ve 2-3 cm çapındadır. rizomların çevresinde 2-3 mm kalınlığında ve 10 cm uzunluğunda kökler bulunur. köklerin üzeri sarımsı-esmer bir kabukla kaplıdır. kediotu kökleri’ nin; baharlı bir lezzeti olup, kendisine has şiddetli ve özel bir kokusu vardır. bu kokudan kediler çok hoşlanırlar. hatta bazen kediler bu bitkinin köklerini çıkartır. bu nedenle; botanik bahçelerinde (avustralya ve yeni zelenda) yetiştirilen bu bitkiler, bir tel kafes ile korunmaya alınır. aslında bitkiye “kediotu" isminin verilmesinin asıl nedeni de budur.
    kediotu; bütün avrupa’ da, orta asya’ da, japonya’ nın nemli bölgelerinde yetişmektedir. nemli toprakları sevdikleri için ormanlar da ve nehir kenarlarında sıkca görülmektedir. türkiye’ de ise bursa-uludağ ve doğu anadolu’ da rutubetli çayırlarda yetişmektedir. türkiye’ de 10’ a yakın kediotu (valeriana) türü bulunmaktadır.

    kediotu’ nun kurutulmuş kök ve rizomlarında; actinidin, chatinidin, nişasta, valerien asidi, isovalerien asidi, eterli alkaloitler, uçucu yağ (%0.5-2), şeker ve tanen bulunmaktadır. bitkinin köklerine özel kokuyu veren madde, uçucu yağ içinde bulunan valerianik asit (valerenic acid) tir. taze köklerde valepotriat ismi verilen bir grup etken madde vardır. içlerinde en önemlisi valtrat olup, kediotu (v. officinalis) köklerinde %0.5-1 oranında bulunmaktadır. kuzey anadolu dağların da (zigana dağlarında) yetişen v. alliariifolia köklerinde %2.5, güney ve batı anadolu da yaygın bir şekilde görülen v. dioscoridis köklerinde ise %0.3-0.5 oranlarında valtrat olduğu tesbit edilmiştir.
    kediotu’ nun; sonbahar aylarında topraktan sökülen kökleri, yıkanarak toprak kalıntılarından temizlenir. kesilmek suretiyle parçalar haline getirilir ve temiz bir zemine serilerek kurutulur.

    kaynak : bitkisel-tedavi.com
  • kedileri çıldırtan, azdıran bir ot... azıcık koklamaları yeter bile... en sakin kediyi bile çılgına çevirir. eğlenmek isteyen kedi sahiplerinin denemesi önerilir.
hesabın var mı? giriş yap